Orta Afrika’nın kalbindeki Mbomo bölgesi, geniş Kongo Havzası içinde yer almaktadır. Dünyanın en büyük ikinci tropik yağmur ormanı olan Havza, 500 milyon dönümlük bir alana yayılıyor ve harika güzelliği içinde yaşayan insanlarda silinmez bir iz bırakıyor. Kongo Havzası’nda yer alan çok sayıda kültür iç içe yaşamasına rağmen bögle, hak ettiği ilgiyi göremiyor.
İşte, bu toprakların hak ettiği ilgiyi görebilmesi ve ölümsüzleştirilmesi için bir proje başlatıldı. Şimdi o projeden bahsedeceğiz.
Kongo Masalları, bu kırılgan ekosisteme ışık tutması ve kaybolma tehlikesi altında olan sözlü tarihi korumak için Mbomo halkının zengin mirasını ölümsüzleştirmek için yapılan bir multimedya çalışmasıdır.
5 yıl boyunca bir grup yazar, araştırmacı ve fotoğrafçı Kongo’ya hak ettiği saygıyı sunmak adına pozitif bir bağlantı kurmak için bir araya geldi.
Grimm Kardeşler’den ilham alan Kongo Masalları, Mbomo’nun ahlaki ve kültürel temellerini oluşturan efsaneleri ve mitleri ölümsüzleştiren bir sanat eseridir.
Proje, Hollandalı film yapımcısı Eva Vonk’ın buluşu olan Tales of Us’un ilk projesi.
Topluluk aktivistleri, öğretmenler ve yerel radyo yapımcıları editörü Stefanie Plattner ile birlikte Vonk, üç yıl boyunca mitolojileri kaydederek Kongo Cumhuriyeti’nde kaldı.
Genellikle ilişkiler ve çevre ile ilgilenen masallar daha sonra Kongolu kardeşler yazar Wilfried N’Sondé ve filozof olan S.R. Kovo N’Sondé tarafından tercüme edilerek uyarlandı.
Proje, derlenen hikayelerin çoğunun daha önce hiç kaydedilmediği ve topluluklardaki yaşlıların hayatını kaybettiği göz önüne alınırsa kaybolma riski altında olduğundan kritik bir önem taşıyor.
Yazar Plattner, “Masallar, AGA’nın yanında mum ışığında veya bir günümüz teknolojisi sayesinde onları okuduğunuzda güçlü. Masallar, insanları önemli konular etrafında bir araya getirme yeteneğine de sahip. Bu projenin, hikayelerin büyüsü ile dünyanın dört bir yanından çocukları birbirine bağlayacağına inanıyorum.” diyor.
Derlenen geleneksel masallara görsel ışık getirmesi için portre sanatçısı Pieter Henket de takıma dahil edilmiş.
Henket sinematik tarzıyla tanınıyor ve Mary J. Blige, Lady Gaga ve Kristen Stewart gibi ünlülerin fotoğraflarını çekti. Projede Henket ekibi ile birlikte yerel gönüllüler yardımıyla hikayeleri yeniden canlandırmış.
Henket’in inanılmaz fotoğrafları, Mbomo’yu oluşturan hikayelere ihtişam ve saygınlık veriyor.
Henket’in çektiği fotoğraflarda, ışık ve sahneleme açısından Rembrandt gibi 17. ustalarının büyük boyutlu tablolarından etkilendiği fark ediliyor.
Samimi siyah beyaz portrelerde ve komplike çok karakterli kompozisyonlarda Mbomo halkının işlerini ciddiye aldığı görülüyor.
Halkın gözlerinden gururlu oldukları okunuyor. Bu hikayelerin kayıt altına alınmasında verdikleri katkılar ise paha biçilemez olarak tanımlanabilir.
Henket’in belirttiğine göre çekimler sırasında, insanlar yeni, daha zengin masallar yarattıkça fotoğraflar daha fazla katman kazanıyor.
“Herkes inanılmaz derecede misafirperver ve cömertti ve kendi aile hikayelerinin böylesi epik bir biçimde yakalanmasına duyulan heyecan ekibimiz için olumlu ve motive edici oldu.”