Kleopatra, güzelliği, zekası ve hırsı sayesinde günümüzün en çok tanınan kadın hükümdarlarından biri. Öyle ki, hayatı kitaplara ve filmlere konu oldu. Günümüzde zekası ve hırsından daha çok güzelliği konuşuldu. Hatta çekici kadınlar için “Kleopatra kadar güzel” denildi. Ancak Kleopatra, sadece güzellik kelimesine sığdırılamaz. Hayatı boyunca yaptıkları, onun sadece güzel bir kadın değil, aynı zamanda çok zeki ve hırslı olduğunun kanıtıdır. Peki bizler onun hakkında Kleopatra kimdir sorusunu cevaplayabilecek kadar çok şey biliyor muyuz? İşte Kleopatra kimdir sorusunun yanıtı…
Kleopatra kimdir?
Aslen Yunan olan Kleopatra, M. Ö 69 yılının Ocak ayında İskenderiye’de doğmuş ve M. Ö. 12 Ağustos 30 yılında kendini zehirleyerek intihar etmiştir. Antik Mısır’ın son Helenistik kraliçesi olan Kleopatra’nın asıl unvanı VII. Kleopatra’dır. Ancak kendisinden önce yaşayan Kleopatralar unutulduğu için isminin tek sahibi olarak anılır. Çok zeki bir kadın olan Kleopatra, 9 dil biliyordu. Bu dillerden bazıları ise Arapça, İbranice, Habeşçe, Ermenice ve Farsçadır.
Kleopatra kimdir sorusuna kısaca cevap verdiğimize göre artık hayatını ve yaptıklarını anlatabiliriz.
Gençlik yılları ve tahta çıkışı
Kleopatra, Büyük İskender’in Mısır’ı fethettiği sırada kurulan Ptoleme krallığında ailesinin üçüncü kızı olarak dünyaya geldi. O yıllarda İskenderiye’de bulunan bu krallığı Kleopatra’nın babası XII. Ptolemaios yönetiyordu. Kleopatra, babasının ölümünün ardından erkek kardeşi XIII. Ptolemaios ile tahta çıktı. Tahta çıktığında 18 yaşındaydı ve kendisinden 8 yaş küçük olan kardeşine göre baskın figür oldu. O yıllarda Mısır’da bulunan Yunanlar, soy karışımı olmaması için sadece kendi halklarından gelen kişilerle evlenirlerdi. Bu yüzden Kleopatra ve kardeşi evlendi. Bundan sonra geçen birkaç yılda Mısır, sağlıksız bir ekonomi ve kıtlıkla yüzleşti. Böylece siyasi çalkantılar yaşanmaya başladı ve Kleopatra, kardeşi tarafından Suriye’ye sürgün edildi. Burada bir ordu topladı ve kardeşi ile beraber Mısır’ın doğu kısmında bulunan Pelusium’da savaşa hazırlandı. Fakat Roma lideri Julius Sezar‘ın gelmesiyle geçici bir barış sağlandı.
Kleopatra ve Julius Sezar
Kleopatra, tahta oturabilmek için Roma’nın desteğinin şart olduğunu biliyordu. Bununla birlikte iyi bir destek ile Mısır’ın tekrardan Suriye ve Filistin topraklarına sahip olacağına inanıyordu. Böylece hedeflerini gerçekleştirebilmek için Sezar ile yakınlık kurmaya başladı. Kleopatra, kışı Sezar’ın ordularıyla birlikte kardeşine karşı yapılan kuşatmada (Nil Savaşı) geçirdi. Burada geçirdiği sürede Sezar’ı etkilemeyi başardı. Bazı rivayetlerde ise Kleopatra’nın bir halı içinde Sezar’ın sarayına girerek onu kendine aşık ettiği söylenir. Baharda Roma desteği gelince Kleopatra’nın kardeşi ülkeden kaçarken Nil sularında boğularak can verdi.
Kardeşi öldükten sonra diğer kardeşi XIV. Ptolemaios ile evlendi ve tekrardan tahta çıktı. Aynı zamanda Sezarion (Küçük Sezar) adını verdiği bebeğini doğurdu. Bu bebeğin babasının kim olduğuna dair kesin bir bilgi bulunmuyor. Sezar öldükten sonra M. Ö. 44 yılında ikinci kocası (kardeşi) öldü. Kocasının, Kleopatra tarafından tutulan kişilerin suikastına uğradığı rivayet ediliyor. Daha sonra kendisini Horus’un annesi Isis ile ilişkilendirdi. Bu gelenek, Mısır’da iktidarda bulunan kişilerin kendilerini ilahiyat ile ilişkilendirmesine yarıyordu. Hatta bir süre sonra Kleopatra’ya “Yeni Isis” denildi.
Kleopatra ve Marcus Antonius (Mark Antony)
Kleopatra’nın en büyük isteği, Mısır ve Roma’yı birleştirip Büyük İskender’in hayal ettiği gibi tüm dünyayı egemenliği altına almaktı. Ancak Sezar’ın ölümüyle bu hayal suya düştü. Roma İmpartorluğu ise Kleopatra’nın gönderdiği Roma lejyonlarının Brutus ve Cassius’u devirmesiyle Sezar’ın yeğeni ve evlatlığı Augustus (Gaius Julius Caesar Octavianus) ile Marcus Antonius arasında ikiye bölündü. Roma İmparatorluğu’nun doğusunu Marcus yönetiyordu ve yaptığı ilk şey Mısır’ı ziyaret etmek oldu. Marcus ve Kleopatra arasındaki ilişkiler gelişti ve Marcus, Sezar suikastı hakkında bazı gerçekleri konuşmak için Kleopatra’yı Tarsus’a çağırdı ve ilerleyen zamanda ona aşık oldu. Rivayetlere göre Kleopatra, Isis kostümü giyerek Antonius’u baştan çıkardı. Bununla birlikte Kleopatra’yı ve Mısır’ı korumaya ant içti. Sonraki yıllarda Kleopatra, Marcus’u Augustus’a karşı savaşında destekledi. Kleopatra’nın Marcus’tan Alexander Helios ve Cleopatra Selene adlı ikizleri oldu.
Kleopatra’nın ölümü
Aktium Muharebesi ile Roma iç savaşı sonuçlandı. Antonius ve Kleopatra, İskenderiye’ye dönmek durumunda kaldı. Bir sonraki yılda ise Octavian Korint üzerinden Rakka eyaletine gidip orada Yehuda Kralı Herodes’in desteğini alarak Sina yarımadası üzerinden Mısır’a girdi. Antonius İskenderiye hipodromunda son kez yenildikten sonra MÖ 1 Ağustos 30 tarihinde intihar etti. Birkaç gün sonra ise Kleopatra, kendini zehirleyerek öldürdü. Bazı rivayetlerde Kleopatra’nın kendini bir kobraya sokturarak intihar ettiği söylenir. Ancak son araştırmalar, ölüm sebebinin kolayca hazırlanan bir zehir olduğunu kanıtladı.