Ana sayfa » Hayvansever » Dünyanın Dört Bir Yanından Kedilerle İlgili 7 Tuhaf Batıl İnanç
Dünyanın Dört Bir Yanından Kedilerle İlgili 7 Tuhaf Batıl İnanç
Kediler, tarih boyunca gizemli duruşları ve bağımsız karakterleriyle insanlığın hayal gücünü ateşledi. Kimi zaman kutsal bir varlık, kimi zaman ise uğursuz bir alamet olarak görüldüler. Dünyanın farklı coğrafyalarında kedilere atfedilen en ilginç inanışlara birlikte göz atalım.
Kediler, binlerce yıldır hem sevginin hem de gizemin sembolü oldular. Kimi kültürlerde tanrılaştırıldılar, kimilerinde uğursuzlukla ilişkilendirildiler. Geceleri sessiz adımlarla dolaşan, gözleri karanlıkta parlayan bu zarif canlılar hakkında efsaneler hiç eksik olmadı. Belki de kedilerin bu kadar gizemli görülmesinin nedeni, doğaları gereği evcimen ve bağımsız olmalarıydı. Dünyanın dört bir yanında, kedilerle ilgili birbirinden tuhaf batıl inançlar var. Gelin, bu ilginç inanışlara biraz yakından bakalım.
1. Hollanda’da kedilerin dedikoducu olduğuna inanılıyor
Hollandalılara göre kediler sadece sessiz birer ev arkadaşı değil, aynı zamanda epey meraklı kulak misafirleridir. Hatta daha da ileri giderek onlara dedikoducu gözüyle bakarlar. Eski bir inanca göre, kediler evdeki sırları duyar ve başkalarına aktarır. Bu yüzden Hollanda’da bir kedi odadayken önemli meselelerin konuşulmaması gerektiği söylenir. Kim bilir, belki bir kedi sessizce kuyruk sallarken gerçekten de yan masadaki dostuna sizin sırlarınızı fısıldıyordur! Bu inanış, kedilerin dikkatli bakışları ve sessiz doğasıyla birleşince, onları gizli birer muhbir gibi göstermiş.
2. Japonya’da bir kedi yüzünü temizliyorsa eve misafir geleceği düşünülür
Japon kültüründe kediler sadece sevimli hayvanlar değil, aynı zamanda geleceği haber veren küçük kâhinlerdir. Bir Japon kedi yüzünü patileriyle temizliyorsa, bu sadece hijyen değildir; yakında misafir geleceğinin bir işaretidir. Bu batıl inanç o kadar yaygındır ki, bazı insanlar kedilerinin temizlik seanslarını dikkatle takip eder. Japonya dışında, ABD’nin bazı bölgelerinde de benzer bir inanış vardır: Eğer bir kedi bıyıklarını temizlemeye başlarsa, kısa süre içinde eve bir din adamı uğrayacaktır. Görünen o ki, kediler hem maneviyatın hem de misafirperverliğin elçileri sayılıyor.
İtalya’da kedilerin hapşırması sıradan bir refleks değil, neredeyse bir müjde olarak görülür. Bir kedi hapşırdığında bunun iyi şans getirdiğine inanılır. Evcil hayvanınız hapşırırsa, yakında size para veya iyi haber geleceği düşünülür. Özellikle düğün günü bir gelin kedi hapşırığını duyarsa, bu evliliğin huzurlu ve bereketli olacağı anlamına gelir. Ancak her güzel şeyin bir dengesi vardır: Eğer kedi üç kez üst üste hapşırırsa, bu sefer soğuk algınlığının kapıda olduğuna inanılır. İtalyanlar için kedinin burnundan çıkan o minik hapşu, adeta bir kader işaretidir.
Kara kediler, dünyanın en çok yanlış anlaşılan canlıları arasında. Avrupa’da yüzyıllar boyunca cadılıkla ilişkilendirildiler, uğursuzlukla anıldılar. Ancak denizciler arasında işler biraz karışıktı. İngiltere ve İrlanda’nın bazı liman kasabalarında kara kedilerin gemiler için uğurlu olduğuna inanılırdı. Hatta bir kara kedi gemiye binip de geri inmezse, seferin güvenli geçeceğine inanılırdı. Ama tam tersi olursa, yani kedi gemiye adım atıp geri dönerse, bu geminin bir sonraki yolculuğunda batacağı düşünülürdü. Görünüşe göre kara kedilerin deniz üzerindeki kaderi, tıpkı dalgalar gibi yön değiştiriyordu.
5. Güney Avrupa’daki inanışa göre kediler ölüleri diriltebilir!
Güney Avrupa’nın bazı bölgelerinde oldukça ürkütücü bir inanç vardır: Bir kedi, bir mezarın üzerinden atlarsa o mezardaki ölü, vampir olarak dirilebilir. Bu hikâye o kadar yayılmıştır ki, 19. yüzyılda İngiltere’de cenaze törenlerinde bile kedilerin tabutun yanına yaklaşmaması için önlem alınırdı. Eğer bir kedi tabutun üzerinden atlarsa, törene katılan kimse yerinden kıpırdamaz, ta ki o kedi öldürülene kadar. Kedilerle ilgili batıl inançlar arasında bu konu, kulağa gotik bir romanın sahnesi gibi geliyor ama o dönem halk, kedilerin doğaüstü bir güce sahip olduğuna gerçekten inanıyordu.
Modern çağda kedi hanımı tabiri bekarlığın sembolü olarak görülse de Amerika’nın Pensilvanya bölgesinde işler tersine dönmüş durumda. Eski Alman kökenli yerel bir inanışa göre, kediler evlenmek isteyen kadınlara yardımcı olabiliyor. Bunun için kadının yapması gereken şey oldukça tuhaf: Kediyi kendi ayakkabısından beslemek! Sonrasında evlilik kısmetinin açılacağına inanılıyor. Bu ritüelin ne kadar işe yaradığı meçhul ama kesin olan bir şey var, aşkın yolları da kedilerin yolları kadar gizemli.
7. Endonezya’da kedilerin yağmur yağdırabildiğine inanılıyor
Endonezya’da kediler hava durumunu kontrol edebilen mistik varlıklar olarak görülür. Yağmur yağması istendiğinde, halk kedilerin üzerine su döker. Böylece kedinin sinirlenip gökyüzüne yağmur yağdıracağına inanılır. Bu tuhaf gelenek, bazı bölgelerde hala sembolik olarak yaşatılıyor. Elbette bilimsel olarak bunun mümkün olmadığını biliyoruz ama tropikal iklimde yağan ani sağanakları gören biri, belki de “Kediler yine sinirlendi!” diye düşünebilir. Kısacası Endonezya’da kediler sadece tatlı ev hayvanları değil, doğanın küçük şamanlarıdır.