Kediler evimizin neşe kaynağı, yaramazları, sevimlileri, komikleri ve haylazları… Hangimiz günün yorgunluğuyla gittiğimiz evimizde, gelip karşımızda duran surat karşısında rahatlamıyor, onu sevdiğimizde gırıl gırıl çıkardığı sesiyle mutlu olmuyoruz ki? Hayatlarını evde geçirmekten oldukça keyif alan tatlı mı tatlı dostlarımız kedilerimizin, gün geliyor bize hükmettiklerini bile düşünüyoruz. Yeri geliyor evin sahibi onlar oluyor ve biz zavallı insanoğulları kedilerin hizmetkârı olarak onların koydukları kurallarla beraber yaşamayı öğreniyoruz. Kedilerin zeki ve tatlı halleriyle insanlardan daha üstün olduklarını kanıtladığımız yazımız sayesinde eminiz ki, siz de bize hak vereceksiniz!
1. İstediklerini elde etmeyi çok iyi bilmeleri
Evinize gelip koltuğunuza uzanmışsınız, keyif yapıyorsunuz… Karşınızda sevdiğiniz bir dizi ya da uzunca süredir okumak istediğiniz kitabınız açık. Rahatlamışsınız, kahveniz yanınızda, anın tadını çıkarıyorsunuz. O da ne? Minik dostunuzun canı oyun oynamak istiyor, minik dostunuzun karnı acıkıyor, minik dostunuz kumunun değişmesini istiyor… Bu istekleri gerçekleşene kadar da ayaklara saldırılıyor, bol bol miyavlanıyor ve belki de minik minik ısırmalar başlıyor. Böyle durumlarda hükümdarımızın istediklerini yapmadan da bizler rahat etmiyoruz ve hemen onunla ilgilenmeye başlıyoruz. İşte kediler, tam da bu özellikleriyle bizi emirlerine amade etmeyi çok mükemmel bir şekilde başarıyorlar ve istediklerini kısa bir süre içinde elde ediyorlar.
2. Bireysel alanlarını oldukça iyi korumaları
Bazen minik dostunuzu yanınızda istersiniz ve büyük bir şevkle onu yanınıza çağırırsınız. Birkaç kere çağırırsınız ancak evin içinde asla bir hareket oluşmaz. Bu durumda panik olmaya başlarsınız ve evin her köşesinde onu ararsınız. Aklınıza gelebilecek her yere bakmanıza rağmen herhangi bir ize rastlayamazsınız. Bu da, sizi oldukça strese sokar. Biraz süre geçince minik dostunuzun evin asla bilmediğiniz bir köşesinden umursamaz bir şekilde gerine gerine çıktığını görürsünüz. Kızarsınız, olanları anlamaz. Nereden çıktığını anlamaya çalışırsınız, başarılı olamazsınız. İşte kediler tam da bu özellikleriyle, kendilerine ait bir alan oluşturmayı başarabilen ve kimsenin o çizgiyi geçmesine izin vermeyen halleriyle alanlarını etkili bir şekilde korumayı becerebiliyorlar.
3. Hem kendilerini hem de çevresindekileri tedavi edebilmeleri
Eve geldiniz, moraliniz bozuktur. Mutsuzluk her yanınızı sarmıştır ve minnoşun suratını görmek bile size yetmemiştir. O sizi o şekilde bırakır mı sanıyorsunuz? Hemen bacaklarınıza sürtünüp ardından tepenize çıkarak gırıldayacak ve size kedi masajı yapmaya başlayacak, bunu siz de çok iyi biliyorsunuz. Diyelim bir yerinizi yaraladınız ve kanıyor. Pansuman yaptınız ve yarayı açık bıraktınız. Kedi dostumuz bu durumu hemen algılayarak oraya özel bir tedavi uygulayacaktır ve yarayı yutmak ister gibi yalayacaktır. Hem bireysel kalabilen hem de çevresindeki herkese oldukça büyük bir özveri ve ilgi gösteren minik dostlarımız, sihirli dilleri ve büyüleyici gırlamalarıyla bizleri hem fiziksel hem de ruhsal olarak tedavi edebiliyorlar. Araştırmalarla da kanıtlanan bu durum, kedilerin hislerinin bizden çok daha kuvvetli olduğunu da adeta kanıtlar ölçüde.
4. Oldukça meraklı olup keşfetmeye bayılmaları
En ufak seste kulakları dikilen, değişik bir kokuda burunlarını motor hızında çalıştıran ve hareket eden her şeye saldırma merakında olan dostlarımız yeniliklere oldukça açık yapılarıyla risk almaktan asla çekinmiyorlar. Hayatın, konfor alanının dışında da mucizelerle dolu olduğunu, bir eşyanın birçok amaçla kullanılabileceğini bize gösteren dostlarımız, bu hareketleriyle adeta bize de hayatı nasıl yaşamamız gerektiğini gösteriyorlar. Zekâları ve meraklarıyla hayatın asla sıkıcı olmasına izin vermeyen dostlarımız eminiz ki insan olsalardı her yıl bir Nobel ödülüne layık görülürlerdi.
5. Daima dört ayak üstüne düşebilmeleri
Eve geldikleri ilk andan itibaren gözü yükseklerde olan dostlarımız, keşfetmeyi seven yapılarının verdiği merakla sağa sola tırmanmaya da bayılıyorlar. Her çıkışın bir inişi olduğunu biliyor olmalılar ki, yüksekten inerken pozisyonlarını alıp pat diye aşağı atlıyorlar. Bu atlayışlar bizim yüreğimizi hop ettirse de, onlar bu hareketi oldukça doğal bir şekilde yapıyor ve her seferinde dört ayaklarının üzerine pıt diye düşüyor. Bu toplum tarafından şanslı olmakla eşdeğer görülse de, aslında kedilerin bizden fiziksel anlamda daha üstün olduklarının da kanıtı olarak karşımıza çıkıyor. Fizik kuralları patisinin ucunda bile olmayan bir türe kim nasıl karşı çıkabilir ki?
6. Sahip olduklarını korumayı fazlasıyla iyi başarmaları
İsteklerinden asla taviz vermeyen, elde ettiklerinin peşini de asla bırakmayan minik dostlarımız, değer ve kıymet konusunda adeta çığır açan bir karaktere sahipler. Sevdi mi tam seven dostlarımız, bu sevgilerini göstermekten de asla çekinmiyorlar. Evinin, eşyalarının, arkadaşlarının, bizlerin ve ona ait olan her şeyin değerini fazlasıyla bilen dostlarımız onlara herhangi bir zarar gelmemesi için de gözükara b ir şekilde daima kendilerini öne atabiliyorlar ve bizleri sarıp sarmalıyorlar. Bu da, onların sevgi ve koruma konusunda bizden çok daha üstün olduklarını fazlasıyla kanıtlıyor.
7. Azla mutlu olmayı çok iyi öğrenmiş olmaları
Evinizde sakince oturmuşsunuz ve çantanızı düzenliyorsunuz. Fişleri buruşturup atarken bir anda size doğru koşa koşa gelen minik dostunuzu görüyorsunuz. Onun bu ilgisinin sebebini anlamıyorsunuz. Daha sonra geliyor ve elinizi kokluyor. O an anlıyorsunuz ki, gözü elinizdeki fişte. Atıyorsunuz ve kediniz minicik fişle deliler gibi oynamaya başlıyor. Kendisini dakikalarca eğlendirebilen minik dostunuz adeta size hayatta az şeyle çok mutlu olabileceğinizi gösteriyor. Hayatta temel ihtiyaçları gerçekleştiği sürece oldukça tatminkâr bir havada gezen pervasız dostlarımız bir kap su, biraz mama, temiz kum ve bolca sevgiyle hayatın huzur ve keyif içinde yaşanabileceğini bize müthiş bir rahatlıkla kanıtlıyorlar. Bu da onları bizden çok daha olgun canlılar haline getiriyor.
8. Titiz yapılarıyla daima temiz ve bakımlı olabilmeleri
Ufak bir dokunuşumuzla bile dünyanın en pis yaratığı bizmişiz gibi saatlerce kendisini yalamaya başlayan minik dostumuz, bu da yetmezmiş gibi temizlik sırasını bize de getiriyor ve bizi de o pürüzlü diliyle güzelce temizlemeyi asla ihmal etmiyor.. Kediler ekstra herhangi bir temizlik malzemesine ihtiyaç duymadan kendilerini baştan aşağı temizlemeyi ve yine kimseye muhtaç olmadan sağlıklı ve temiz bir hayat sürdürmeyi başarabilen yapılarıyla adeta bizlere bir hayatta kalma dersi veriyorlar. Pis kuma tuvaletini yapmayan, beklemiş suyu içmeyen, tatlı mı tatlı dostlarımız bu tutumlarıyla hayatta temizlikten ve bakımdan ödün vermememiz gerektiğini de bize hatırlatıyorlar.
9. Hiçbir şeyin keyiflerini bozmasına izin vermemeleri
Seyrettiğiniz diziye ya da okuduğunuz kitabı bırakıp ufak bir mola veresiniz geliyor. Koltuğunuzdan kalkıp mutfağa ya da tuvalete gidiyorsunuz. Döndüğünüzde bir de bakıyorsunuz ki minik dostunuz koltuğunuza bir güzel yerleşmiş ve size oturacak alan bırakmamış. Siz gidip kibarca ona çekilmesini söylüyorsunuz ama kendisi bunu asla önemsemiyor. Siz de çaresiz onu kucağınıza alıyorsunuz ve beraber oturmayı teklif ediyorsunuz. Ancak o, bunu kabul ediyor mu? Asla! Kediler, diledikleri zaman size gelirler ve istedikleri zaman kendilerini sevdirirler. Bir kere keyifle kuruldular mı bir yere asla orayı başkasıyla paylaşmazlar. Bu keyfi bozanı da sevmezler. Bu yönleriyle evin her köşesi daima onların hizmetine açıktır. Onlar izin verdiklerinde siz de belki köşeye bir yere sıkışabilirsiniz.
10. Kendilerini evcilleştiren tek hayvan türü olmaları
Tabii ki, bu kadar kendi halinde ve başına buyruk dostlarımızın bizimle yaşamasına da biz karar vermedik. Onlar, bizimle yaşamak istedikleri için şu an evimizdeler ve bizim biricik dostlarımız, yavrularımız ve çocuklarımız olarak bizimle bir hayat paylaşıyorlar. Birtakım araştırmalara göre, kediler kendilerini doğadan ve diğer türlerden korumak için evcilleştirmişler ve bizim hayatımızın kocaman bir parçası olmuşlar. İyi ki de olmuşlar!