Ana sayfa » Seyahat » Karni Mata: Hindistan’da 20.000 Farenin Kutsal Kabul Edildiği Tapınak
Karni Mata: Hindistan’da 20.000 Farenin Kutsal Kabul Edildiği Tapınak
Hindistan'da Karni Mata Tapınağı'nda 20.000 fare kutsal sayılır. Bir efsaneye göre, tanrıça ile yapılan anlaşma sonucu fareler, reenkarne olmuş ruhları temsil eder. Peki tam olarak bu tapınak ne?
Hindistan’ın sokaklarında yürürken, ineklerden maymunlara, köpeklerden kuşlara kadar farklı hayvanların insanların yaşamıyla iç içe olduğunu görmek mümkün. Hindu felsefesinde hayvanlar, Tanrı’nın yeryüzündeki yansımaları olarak kabul edilir. Birçok Hindu için insanla hayvan arasında ruhsal anlamda bir fark yoktur. Her ikisi de yaşam döngüsünün ayrılmaz parçalarıdır. Budist öğretilere göre ise bugün karşımıza çıkan hayvanlar, geçmiş hayatlarımızda belki de ailemizden ya da dostlarımızdan biriydi. İşte bu bakış açısı, insanla hayvan arasındaki bağın Hindistan’da neden bu kadar güçlü olduğunu açıklar. Bu eşsiz karışımın en çarpıcı örneği ise Hindistan’da oldukça popüler bir turistik alan olan Karni Mata Tapınağı’dır. Hadi gelin Karni Mata hakkında detaylara birlikte bakalım.
Karni Mata tapınağının kökeni, 14. yüzyılda yaşamış mistik bir kadın figür olan Karni Mata’ya dayanıyor. Ona, güç ve zafer tanrıçası Durga’nın bir tezahürü olarak saygı duyuluyor
Rivayete göre üvey oğlu Laxman, bir göletten su içerken boğularak hayatını kaybetmiştir. Karni Mata, ölüm tanrısı Yama’dan oğlunu geri vermesini ister, ancak ilk başta reddedilir. Uzun pazarlıkların ardından Yama, Laxman’ın ve kabilesindeki erkeklerin yeniden insan olana kadar fare olarak dünyaya gelmelerine izin verir. Bu yüzden tapınaktaki binlerce farenin, aslında Karni Mata’nın soyundan gelen ruhların beden bulmuş hali olduğuna inanılır.
Karni Mata Tapınağı, 20. yüzyılın başlarında Maharaja Ganga Singh tarafından yeniden inşa edilmiştir. Mermerden yapılmış ihtişamlı yapının gümüş kapıları ve altın süslemeleri, daha kapıdan girerken ziyaretçiyi büyüler. Tapınağın girişinde ayakkabılar çıkarılır; çünkü içerisi 20.000’den fazla farenin yuvasıdır. Kemerli avlulardan geçerken, yerlerde dolaşan farelerin arasında çıplak ayakla yürümek ziyaretin doğal bir parçasıdır.
Tapınağın içindeki paneller, Karni Mata’nın hayatını ve efsanelerini anlatan detaylı tasvirlerle süslüdür. İç mabedin merkezinde ise tanrıçanın heykeli bulunur
Binlerce farenin arasında yalnızca birkaç beyaz fare vardır ve bu fareler en kutsal olanlardır. Onların Karni Mata’nın oğullarının gerçek reenkarnasyonları olduğuna inanılır. Ziyaretçiler için beyaz bir fareyi görmek ya da dokunmak, yaşam boyu sürecek bereketin işareti olarak kabul edilir. Bu yüzden tapınağı gezenler saatlerce sabırla bekleyerek o beyaz farelerden birini görmeyi umut eder. Beyaz fareye rastlamak, Hindistanlı hacılar için büyük bir şans sayıldığı gibi, yabancı turistler için de unutulmaz bir deneyime dönüşebilir!
Tapınaktaki fareler, adeta birer misafir gibi özenle beslenir. Ziyaretçiler yanlarında tatlılar, tahıllar ya da hindistancevizi getirerek adak bırakır
Öğle saatlerinde ise en çok sevilen tören gerçekleşir: Farelere büyük bir kase manda sütü sunulur. Binlerce farenin bir araya gelip aynı kaptan süt içmesi, görenlerin hafızasına kazınan bir manzara oluşturur. Hacılar, farelerin artıklarıyla temas etmeyi de kutsal kabul eder; hatta bazıları, farelerin dokunduğu yiyeceklerden tatmanın şans getirdiğine inanır. İlginçtir ki, bu kadar yakın temas olmasına rağmen tapınakta bugüne kadar fare kaynaklı ciddi bir hastalık bildirilmemiştir.
Geçmişte tapınakta oldukça ilginç bir gelenek vardı. Eğer biri yanlışlıkla bir fareye basar ve onu öldürürse, farenin ağırlığı kadar altını tapınağa bağışlamak zorundaydı. Bu durum hem farelerin değerini ortaya koyuyor hem de ziyaretçileri dikkatli olmaya teşvik ediyordu. Günümüzde ise böyle kazaları sembolik şekilde telafi etmek için küçük gümüş fare heykelcikleri satılıyor. Bu uygulama, ziyaretçilerin dini inancını ve sembolik sorumluluğu yerine getirmelerine yardımcı oluyor.
Hindistan gibi gelir düzeyinin düşük olduğu, milyonlarca insanın yoksullukla mücadele ettiği bir ülkede, tapınakta farelere sunulan yiyecek ve adaklar eleştirilere yol açabiliyor
Bazı insanlar bu uygulamayı israf olarak görürken, Karni Mata’nın soyundan geldiğini iddia eden yüzlerce aile için bu ibadet vazgeçilmezdir. Onlar için farelere sunulan her yiyecek, tanrıçaya duyulan bağlılığın bir göstergesidir. Ziyaretçiler, rahiplerin sürdüğü turuncu renkli kumkuma tozunu alına sürerek, üçüncü gözü temsil eden bu işaretle tapınaktan ayrılır. Karni Mata Tapınağı’nı ziyaret etmenin en görkemli zamanı, yılda iki kez düzenlenen Karni Mata festivalleridir. Mart-Nisan ve Eylül-Ekim aylarında yapılan bu kutlamalarda tapınak, binlerce hacı ve turistin akınına uğrar. Panayır havasındaki bu günlerde hem dini ritüeller yerine getirilir hem de renkli törenlerle topluluk bir araya gelir. Farelerin serbestçe dolaştığı tapınakta, insanlar dualarını ederken aynı zamanda kültürel bir şölenin parçası olurlar.
Bikaner’e yolu düşenler için Karni Mata Tapınağı, sıradan bir ibadethaneden çok daha fazlasıdır. Burada, binlerce farenin huzur içinde yaşadığı bir tapınakta, hayvanlarla insanlar arasındaki bağı yakından görmek mümkün. Batılı ziyaretçiler için biraz şaşırtıcı ya da ürkütücü gelebilir. Ancak Hindular için bu tapınak, yeniden doğuşa ve ruhların döngüsüne duyulan inancın önemli bir yansıması. Karni Mata Tapınağı, Hindistan’ın manevi çeşitliliğini keşfetmek isteyen herkes için eşsiz bir deneyim sunar.