Karl Lagerfeld, dünyanın en üretken ve en popüler tasarımcılarından bir tanesi, 19 Şubat 2019 Salı günü hayatını kaybetti. 20. ve 21. yüzyıla damgasını vurmuş tasarımlarla moda dünyasının gerçek bir ikonu ve efsanesi haline gelen Lagerfeld’in oldukça büyüleyici bir kariyeri ve hayatı vardı. Gabrielle “Coco” Bonheur Chanel tarafından kurulan Chanel’in kreatif direktörü olarak veda etti hayatına. Hiç çocuğu olmadı ama bir kedisi vardı. İsmi Choupette olan bu kedinin hepimizi kıskandıracak bir hayatı vardı dememiz yerinde olur. Kahvaltıda kaz ciğeri ve karides yiyen Choupette’nin iki bakıcısı, kişisel veterineri, bodyguardı ve manikürcüsü vardı. Gelin ilginç olaylarla ve başarılarla dolu bir hayat yaşayan bu efsanevi tasarımcının hayatını sizlerle daha yakından inceleyelim.
Ünlü modacı Karl Lagerfeld 10 Eylül 1933’te Almanya’nın Hamburg şehrinde doğdu
Tam adı Karl Otto Lagerfelt olan ünlü tasarımcı’nın ebeveynleri Otto Lagerfeld ve Elisabeth Bahlmann idi. Zengin bir ailede doğdu. Hayatı boyunca yaşı hakkında kesin konuşmadı.
Karl Lagerfeld henüz 21 yaşındayken moda dünyasında ismini duyurmayı başardı
1954 yılında henüz 21 yaşındayken International Wool Secretariat’ı (Uluslararası Yün Sekreteryası) kaban kategorisinde kazandı. Bu yarışmada sahneyi bir başka efsanevi moda deviyle Yves Saint Laurent ile paylaştı.
International Wool Secretariat yarışması isminin duyulmasını sağladı ve ve Balmain’in kurucusu Pierre Balmain’in yanında işe girdi
Pierre Balmain o zamanlar içinde Sophia Loren’in de olduğu ünlü oyuncular için kıyafetler tasarlıyordu.
1963 yılına gelindiğinde Chloe için çalışmaya başladı ve Gaby Aghion’un baş tasarımcısı oldu
Chloe markası Fransa’nın ilk hazır giyim markası kabul ediliyor. Chloe ile de kalmadı Fendi’nin de kreatif direktörülüğünü de yaptı yıl 1974’e geldiğinde.
1983 yılına gelindiğinde Chanel’in kurucularından biri olan Alain Wertheimer, Karl Lagerfeld’den kötü günler yaşayan ünlü fransız moda evine yeni bir soluk getirmesini istedi
Chanel, Coco Chanel’in 1971 yılındaki ölümünden sonra zor günler geçirmeye başladı. Vizyonunu genişletemedi ve bir nevi uyku moduna geçiş yaptı. Bu kadar büyük ve etki yaratan bir markanın tekrardan hayata döndürülmesi şarttı. Lagerfeld 1980’lerde ilk filizlerini veren post modernizim akımını ustaca kullanarak, üstünde çalışarak ve Cocoism akımını asla kenara atmadan markanın yeniden doğuşundaki en etkili isim haline geldi. Chanel’i birebir taklit etmedi, aksine bazı tabuları yıktı. 1990 hiphop konseptli koleksiyonda bunu açıkça görebiliyoruz.
“Nüktesiz moda felakettir”
Chanel’in imzası haline gelen tüvit kumaşlar Lagerfeld’in elinde değişti durdu. Formları değişse de asla özünü kaybetmedi, her defasında daha da gelişti ve büyüdü. Yıllar sonra bile etkisini hala sürdürüyor.
90’lı yıllarda ikinci bir kariyer olarak fotoğrafçılığı seçti ve bu sayede kendi bakış açısından kampanyalar ve portfolyolar hazırlamaya başladı
Kendi reklam kampanyalarını hazırlamaya başladı. Vogue gibi büyük yayınlar dahil olmak üzere birçok medya kuruluşuyla çalıştı.
H&M’i günümüzde yaptığı tasarımcı işbirlikleri ile biliyorsunuzdur, işte bunlardan ilki Karl Lagerfeld ile yapılan işbirliğiydi
Yetenekleri saymakla bitmeyen Lagerfeld sektörün en iyi illüstratörlerinden birisiydi
Moda dünyasının en yetenekli ve üretken illüstratörlerinden biri olan Karl Lagerfeld’in çizimleri açık arttırmalarda binlerce dolara satıldı. Son zamanlarına doğru bu çizim yeteneklerini bazı politik ve sosyal konulara dikkar çekmek için de kullandı. Angela Merkel’in mülteci politikalarıyla ilgili ve Harvey Weinstein’in cinsel suistimal skandalı hakkında çizimler yaptı, büyük ilgi topladı.
Chanel için sanat eseri niteliğinde koleksiyonlar hazırladı
Louis XV, Art Deco, ve Memphis koleksiyonları çıktığı gün itibariyle yok sattılar. İnanılmaz görselliğe sahip defileler hazırladı. Grand Palais onun ismiyle anılır oldu. Uzay gemisi, süpermarket, Eyfel Kulesi ve bazen buzullarla dolu defilelerle moda dünyasını bir adım daha ileri taşıdı. Defileleri bir sanat eseri niteliğindeydi.
Bir ilginç bilgi daha: Karl Lagerfeld’in iPhone daha piyasaya çıkmamışken 300 tane iPod’u vardı.
İnanılmaz bir kitap tutkunuydu Karl Lagerfeld
Evinin yarısını kitapların kapladığı söyleniyordu. Tutkulu bir okurdu. 1999’da Paris’in 7. banliyösünde, 7L, küçük bir kitapçı açtı.
Bir saraylı gibi yaşayan kedisinden bahsetmeden olmaz
Karl Lagerfeld’in oldukça yüksek bir hayat tarzı süren bir Birman Kedisi var. İsmi Choupette. Çoğumuzdan daha havalı bir hayata sahip kendisi. Kahvaltıda kaz ciğeri ve karides yiyen Choupette’in günü manikür ve masaj seanslarıyla devam ediyor. Ayrıca kişisel koruması, veterineri ve bakıcısı da var. Karl Lagerfeld 2013 yılında bu Birman cinsi güzelliği bir arkadaşının ricasıyla birkaç günlüğüne bakmak üzere evine almış. İşin sonunda o kadar bağlanmış ki geri vermeyi reddetmiş. O günden itibaren beraber jet-set haytı yaşayıp, dünyayı geziyor ve defilelere katılıyorlar.
Bu kedi moda dünyasında da iz bıraktı. Karl Lagerfeld Choupette’den etkilenerek “Choupette in Love” adlı bir koleksiyon hazırladı. Chanel için de Choupette’in gözlerinden esinlenerek bir haute couture koleksiyonu hazırlandı. Karl Lagerfeld’in üzücü ölümünden sonra Choupette’e ne olacağı tam olarak bilinmiyor.
Kariyeri boyunca bir çok ödüle layık görüldü
2002 Amerika Moda Tasarımcılar Derneği tarafından Hayat Boyu Başarı Ödülü’ne laik görüldü. İngiliz Moda Konseyi tarafından 2015 yılında Üstün Başarı ödülü aldı. Fransa’nın en yüksek onurlarından biri olan commander of the Légion d’Honneur, Nicolas Sarkozy tarafından Karl Lagerfeld’e verildi.