“Ne için yaşıyoruz?”, “Mutluluk gerçekte nedir?” gibi günümüz insanının en büyük sorularını cevaplanmasına yardımcı olan, ulaşılması için Güney Amerika’nın ormanlarına gidilmesi gereken, mistik, mucizevi, deneyimleyen insanların tecrübelerini anlatmakta hayli zorlandığı çaydan bahsediyoruz: Ayahuasca. Türkçe’de okunuşu ise Ayavaska. Ayavaska çayı Güney Amerika’da Peru ve Brezilya’da bulunuyor.
Peki nedir bu ayavaska?
Ayavaska, demlenerek içilen ve DMT ve MAO-I hormonları içeren, bir nevi hayal gördüren bir bitki çayı.
Yüzyıllardır Amazonlarda, şamanların ve şifacıların, fiziksel ve mental sorunları olan hastaları iyileştirmede kullandıkları, onları hayatın özünü anlamaya dair yolculuğa çıkaran, var olmanın doğasını ruhsal yollarla anlamlandırmaya çalışan psikedelik etkileri saatler süren bir içecek.
Yıllar geçtikçe Ayavaska daha da popüler hale geldi. İnsanlar sadece bu çayı denemek için, şifayı ve var olmanın iç yüzeyini bulmaya Güney Amerika’ya gidiyor
Ayavaska’nın, hepsini olmasa da çoğu zihinsel ve fiziksel hastalığı iyileştirme potansiyeli var. Son yıllarda üzerinde çokça çalışma yapılan bu çay, LSD, Magic Mushroom gibi psikedeliklerin, anksiyete, depresyon, uyuşturucu bağımlılığı vb. zihinsel rahatsızlıkları, psikoterapilere ve ilaçlara nazaran daha çok iyileştirme etkisinin olduğu düşünülmesine rağmen şizofreni veya bipolar bozukluk için aynı şey söylenemiyor. Ancak araştırmalar hala son bulmamış.
Çayın bu kadar etkili olmasını sağlayan asıl şey ise içinde bulunan DMT hormonu
İki gözümüzün orta hizasında, beynimizdeki iki lobun birleşiminde bulunan epifiz bezinin, sadece doğum ve ölüm anında fazlaca salgıladığı bu molekül, tüm memeli hayvanlarda ve bitkilerde bulunuyor.
Salgılandığı epifiz bezi, DMT’nin etkilerinden dolayı kimilerince ‘üçüncü göz’, ‘kalp gözü’ gibi isimlerle anılıyor.
Ayavaskanın etkileri kişiden kişiye göre değişiyor
Acı verici ve korkutucu olabildiği gibi zaman, mekan ve kişiye bağlı tüm sınırları kaldırarak, kişiye mistik deneyimler yaşatan, sonunda müthiş bir saadete ulaştıran etkileri de olabiliyor.
Etkileri çoğu şeye bağlı aslında. Çayın içine karıştırılan bitkiler, kişinin psikolojik ve duygusal durumu…
Çoğu durumda fiziksel etkisi kusma, terleme, ishal. Bunun sebebi de vücudun fiziksel toksinlerden ve duygusal yüklerden arınması.
Bilinç ve duygu değişimi çay tüketildikten 20-60 dakika sonra başlıyor
Çayı ve bu etkileri deneyimleyen insanlar, molekül onları korkularıyla yüzleştirdikten sonra yaşadıkları travmaların etkilerinden, öfkelerinden ve korkularından kurtulduklarını söylüyor.
Ayine katılmadan önce yapmanız gereken özel bir diyet var
Ayavaska, daha önce söylediğimiz gibi MAO-I enzimi bulunduruyor. MAO-I enzimi bazı besinlerle, ilaçlarla ya da uyuşturucu maddelerle birleştiğinde oldukça zehirli olabiliyor.
Ayavaska diyetine ayine katılmadan bir ay öncesinde başlamanız gerekiyor. Sevdiğinizi söylediğiniz her türlü tüketimlerinizden uzaklaşmanızı amaçlayan bu diyet, onsuz düşünemediğiniz alışkanlıklarınızdan kurtulma ve hayatı bir şeylere ihtiyaç duymadan yaşama yolunu açmanızı sağlayacak. Böyle bir döneme hazırlanırken, yaşayacağınız deneyimin getireceklerine ve de götüreceklerine teslim olmaya başlamanız çok önemli.
Diyet, vücudunuzdaki toksit malzemelerden sıyrılmanız, hafiflemeniz, iyileşmeniz için bağırsaklarınızın ayavaskayla daha iyi ilişki kurabilmesi adına büyük önem arz ediyor
Endişelerinizden, korkularınızdan ve değiştirmek istediğiniz alışkanlıklarınızdan sıyrılma yolunda ilerlerken vücudunuzu temizlemeniz ve enerjinizi, merkezinizde toplamanız için yapılan tüm fizik ve kafa diyeti, niyetinizi temiz tutmanızı sağlayacaktır.
Ayavaska; eğlenmek ya da kafa dağıtmak için kullanabileceğiniz bir şey değildir
Acı verici, dehşet yaratabilecek etkileri olduğunu söylemiştik. Ayavaska çayının tecrübeli bir şifacı ya da şaman gözleminde içilmesi önemle tavsiye edilir. Böylece şamanlar size yaşadığınız deneyimlerde yol gösterebilir. Ayrıca ayavaskanın sihirli olmadığını, sadece spiritüel bir yolculuk yaşattığını da unutmayın.
Kaynak: 1