Kafka‘nın iç karanlığı söz konusu olduğu zaman yarattığı edebiyat elbette her zaman için ilk odak nokta olarak karşımıza çıkar. Kendi etrafına ördüğü duvarların gölgesinde yazan ve yazdıkça yaşamını duygusal olarak düşe kalka devam ettiren yazar, yaşadığı dönemlerde tüm dünyayı böylesine etkileyebileceğinden habersizdi. Fakat bu durum Kafka’nın hiç düşünmediği bir şeydi. Çünkü o, yalnızlığı ve kendi iç karanlığını seviyordu. Evlilik hakkında da aynı karanlığın etrafında düşünen yazarın günlüğünden evlilik hakkında yazdıklarını, kaygılarıyla birlikte sizler için listeledik…
1. “Kendi yaşamımın üzerime çullanmasını, kendi şahsımın gereksinimlerine, yaş ve zamanın saldırısına, içimdeki yazma hevesinin beni belli belirsiz sıkıştırmasına, uykusuzluğa, yakın bir cinnetin sezgisine, işte bütün bunlara tek başıma katlanacak güçten yoksunum…”
2. “Her şey hemen düşüncelere salıyor beni. Mizah dergisinde okuduğum bir nükte, Flaubert ve Grillparzer’i anımsayış, gece için hazırlanan yataklar üzerinde anne ve babamın geceliklerinin görünümü, Max’ın evliliği…”
“…’Dün kır kardeşim dedi ki, “Evlenenlerin hepsi de nasıl mutlu oluyor, anlamıyorum.’ Kız kardeşimin bu sözü de düşündürdü beni. Yine içimdeki o korku depreşti…”
3. “Pek çok zaman yalnız olmam gerekiyor. Elde ettiğim tüm başarılar sadece yalnızlığımın ürünüdür…”
4. “Edebiyatla ilişkisiz her şeyden nefret ediyorum. Onun bununla konuşmak, edebiyata ilişkin olsa da sıkıyor beni; onu bunu ziyaret etmek sıkıyor…”
“…Akrabaların acı ve sevinçleri ruhumun derinliklerine kadar beni sıkıntıya boğuyor. Konuşmalar düşündüğüm her şeyin önemini, ciddiliğini silip götürüyor…”
5. “Bağlanmaktan, karşı tarafa akıştan korku… Çünkü o zaman asla yalnız kalamayacağım demektir…”
6. “Kız kardeşlerimin önünde -özellikle böyleydi eskiden- çokluk öbür insanlar karşısındakinden bambaşka biri oluyorum. Korkusuz, dış etkenlere açık, güçlü, şaşırtıcı içimde ancak yazı yazarken duyduğum bir heyecan…”
“…Eşimin aracılığıyla herkesin önünde de böyle olabilsem. Ama o zaman bu, bir borç gibi yazma eyleminden düşülmeyecek mi? Eksik olsun! Eksik olsun!…”
7. “Yalnız olsam belki bir gün bürodaki işimi bırakabilirim. Evlenirsem bunu asla yapamam.”
Kaynak: 1