Ana sayfa » Seyahat » Shell Grotto: 4.6 Milyon Deniz Kabuğuyla Kaplanan İngiltere’deki Gizemli Mağara
Shell Grotto: 4.6 Milyon Deniz Kabuğuyla Kaplanan İngiltere’deki Gizemli Mağara
1835 yılında İngiltere’nin sakin sahil kasabası Margate’de, sıradan bir arka bahçede yapılan kazı, kimsenin beklemediği kadar gizemli bir yapıyı ortaya çıkardı.
Tarih, genellikle büyük savaşlarla, unutulmaz liderlerle ya da devrimlerle anılır. Ama bazen, en etkileyici hikâyeler ne bir kronikte yer alır ne de ders kitaplarında anlatılır. Bazen, insanlık tarihinin en büyüleyici izleri, tesadüflerle, sıradan insanların adımlarıyla gün yüzüne çıkar. İşte İngiltere’nin Margate kasabasındaki Shell Grotto da tam olarak böyle bir hikâyeye sahip. Üzerinden neredeyse iki yüzyıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ “Kim yaptı?”, “Neden yaptı?”, “Ne anlatmak istiyor?” gibi sorulara yanıt veremediğimiz bu yer altı yapısı, adeta insanlığın bilinçaltına açılan sembollerle dolu bir kapı gibi. Öyle bir yapı ki, 4.6 milyon deniz kabuğu ile bezeli tünellerinde gezerken, bir ritüelin izlerini mi sürüyorsunuz, yoksa antik bir sanat galerisinde mi dolaşıyorsunuz, ayırt etmek imkânsız. Zamanı, mekânı ve amacı bulanık olan bu mağara, yalnızca arkeolojik bir bulgu değil; aynı zamanda kolektif bilinçdışımızın, kadim korkuların ve umutların somutlaşmış hali gibi. Kısacası, Margate’in Kabuk Mağarası bize sadece geçmişi değil, insan olmanın gizemini de fısıldıyor.
Shell Grotto 4.6 milyon kabukla kaplı gizemli bir yer altı dünyası
Tarihi seviyorsanız, Margate’deki bu hikâyeye bayılacaksınız! İnsanlık tarihi hakkında yüzlerce kitap okumuş olabiliriz, ama bazı yerler hâlâ ağzımızı açık bırakıyor. İşte onlardan biri: İngiltere’nin Margate kasabasında, 1835 yılında sıradan bir arka bahçede tamamen tesadüfen keşfedilen Kabuk Mağarası (Shell Grotto). “Yer altında ne olabilir ki?” diye düşünenlerin bile hayal gücünü zorlayacak türden bir yer burası!
Bahçeye yapılan küçük kazılar sırasında işçiler büyük bir taşa denk geliyor. Sonrası mı? İşte tam bir Indiana Jones sahnesi! Açılan boşluk incelendiğinde, göz kamaştırıcı bir manzarayla karşılaşıyorlar: 70 fitlik yeraltı tünelleri, duvarları baştan sona tam 4,6 milyon deniz kabuğuyla süslenmiş, 2.000 metrekarelik büyüleyici bir mozaik labirenti.
Mağara ilk kez 1838 yılında halka duyuruldu. Ama o dönemin tanıklıklarına göre James Newlove’un oğlu Joshua, bu gizemli alanı çok daha önce—muhtemelen 1835’te— keşfetmiş olabilir
Hatta kız kardeşi Frances’in anlattığına göre, Joshua birkaç arkadaşı ve bir fener yardımıyla gizlice mağaraya dalmış. Kim bilir, belki de bu gizli keşifler sayesinde bugün bu esrarengiz yapıya hayran kalıyoruz!
İşte asıl soru bu. Bugüne kadar mağarayı kimin, ne amaçla yaptığı hâlâ tam bir sır. Bazıları bu alanın kaçakçılar tarafından kullanıldığını iddia ederken, bazıları da bir pagan tapınağı olduğuna inanıyor. İngiltere’de 1700’lü yıllarda dekoratif “kabuk yapılar” oldukça modaydı. Ancak bu kadar karmaşık ve sembollerle dolu bir yapının yalnızca estetik kaygılarla yapılmış olması pek olası görünmüyor.
Mozaiklerde yer alan çiçek desenleri, yaşam, doğurganlık ve büyümeyi temsil ediyor olabilir. Hatta kabukların arasına gizlenmiş tam 19 taş kalp var—belki de aşkı, bağı simgeliyorlar.
Güneş takvimi mi, yoksa ritüel alanı mı?
Bugün özel mülkiyet olan Kabuk Mağarası, sadece turistik bir durak değil; aynı zamanda sayısız teoriye ev sahipliği yapıyor. Sahiplerinin en sevdiği teori şu: Mağaradaki kubbe, güneşin hareketlerini takip etmek üzere tasarlanmış bir tür takvim olabilir! Bir gün, gündönümünde aynaları stratejik noktalara yerleştirip gelen ışığı izlediklerinde, ışığın tam olarak Kubbe’den yansıyıp Sunak Odası’ndaki türbeye ulaştığını fark etmişler. Sahiplerinin yorumu oldukça sevimli: “Bilimsel mi? Belki değil. Ama bir anlığına kendimizi Indiana Jones gibi hissettik!”
Bugün kabuk mağarası ne durumda?
Gizemini koruyan bu muhteşem yapı artık halka açık. Sadece gezip hayran kalmakla kalmıyorsunuz; mağarada meditasyon seansları gibi özel etkinlikler de düzenleniyor. Shell Grotto’nun büyüleyici atmosferi, hem tarih meraklılarını hem de ruhunu dinlendirmek isteyenleri cezbediyor.