Tarihin büyük imparatorlarından Fransız imparatoru Napolyon Bonapart koskoca imparatorluğu yönetirken kalbini yönetemedi ve onu büyük buhranlara sürükleyecek bir kadına sırılsıklam aşık oldu. Fransa’da çiftçi bir ailenin kızı olan Josephine Beauharnais ünlü imparatorun başını döndürmüş ve adeta onu muma çevirmiştir. Tarih, büyük aşklara olduğu kadar büyük vedalara da ev sahipliği yapmış. Bu büyük aşk, büyük bir buhranla sonlanmış ve Napolyon Bonapart ölüm döşeğinde bile Josephine’nin adını sayıklamıştır. Josephine Beauharnais kim merak ediyorsanız vakit kaybetmeden sizi aşağıya alalım çünkü bu hikaye gerçekten ilginizi çekecek.
Josephine Beauharnais Fransa’da çiftçi bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi
Josephine’nin hareketleri ve yaşam tarzı çiftçi bir aileye uygun değildi. Dansı, eğlenceyi, hayattan keyif almayı seven bir kadındı. Ayrıca çok da zekiydi ve özgürlüğüne düşkündü. Yaşadığı dönemde Fransız kadınları onun giyimini kıskanır ve taklit ederlerdi. Girdiği her ortamda dikkat çeker ve herkesi kendine hayran bırakırdı.
Gösterişi, dansı, eğlenmeyi çok seven Josephine doğduğu yere adapte olamıyordu ve çareyi evlenmekte buldu
Josephine henüz 17 yaşındayken Vikont Alexandre Beauharnais’le evlendi ve çiftin iki çocuğu oldu
Lüks ve konforlu bir hayat düşleyen ve kendini buna layık gören Josephine, daha 17 yaşındayken Vikont Alexandre Beauharnais’le evlendi. Çiftin bu evlilikten iki çocuğu oldu. Josephine, Alexandre de Beauharnais ile evlendiğinde aynı zamanda Fransız aristokrasisiyle de hayatını birleştirmiş oldu. Kocası ona karşı ilgisiz olsa da Josephine, herkesin beğendiğini, büyüleyici bir kadındı.
Fransız İhtilali’nde Josephine eşini ve beraberinde tüm servetini kaybetti
Ancak ne yazık ki Josephine, o dönemde devrim hareketinin kasıp kavurduğu Paris’teki Les Carmes Hapishanesi’ne gitmekten kurtulamadı. Eşi ise idam edildi. Nitekim Josephine’in duruşmasından bir gün önce mevcut hükümet görevden alındı. Böylelikle infazlar durduruldu. Josephine’nin şansı yaver gitmişti.
Hiçbir daveti ve baloyu kaçırmayan Josephine Beauharnais, Napolyon ile de bir baloda karşılaştı ve Napolyon, Josephine’e ilk görüşte aşık oldu
Josephine düzenlenen hiçbir balodan eksik kalmıyor, en güzel kıyafetlerini giyip katıldığı davetlerde ve balolarda boy gösteriyordu. Fransa’da katıldığı bir baloda Napolyon ile karşılaşan Josephine, Napolyon’un gücü ve zekasına hayran kaldı. Öte yandan Napolyon’da Josephin’in güzelliği karşısında adeta büyülendi. İkili, birbirlerini ilk görüşte aşık oldu..
Napolyon, Josephine’den o kadar çok etkilenmişti ki Josephine’nin çocuklu ve dul bir kadın olmasını sorun etmedi
Ünlü imparator Josephine’den o kadar etkilendi ki gözü başka hiçbir şeyi görmüyordu. Josephine’nin ne dul ve çocuklu olmasını ne de kendisinden beş yaş büyük olmasını sorun etmedi. ( Zaten böyle de olması gerekli ancak o dönem şartlar farkıydı) Çevresindeki hiç kimseye kulak asmayan Napolyon, Josephine’den fazlasıyla etkilenmişti. Giyimi, ses tonu, alımlı tavırlarıyla Josephine kelimenin tam anlamıyla baş döndürüyordu. Girdiği her ortamda ilgiyi üzerinde toplamayı başarıyordu. Napolyon, Josephine’e sırılsıklam aşıktı.
Josephine ve Napolyon o günden sonra sık sık görüşmeye başladılar
Hatta Napolyon, Josephine’e yazdığı bir mektupta ona olan hislerinin yüceliğini şöyle ifade eder:
“Seninle dopdolu olarak uyanıyorum… Yüzün ve dün akşamın o insanı sarhoş eden anısı duyularımı bir an bile rahat bırakmadı… Tatlı ve eşsiz Josephine, kalbimde ne garip etki yaratıyorsunuz siz!..”
Ardından Napolyon ve Josephine 1796 yılında evlendiler
Napolyon, yasalara aykırı olmasına rağmen eşini imparatoriçe ilan etti
Söylediğimiz gibi Josephine zeki bir kadındı ve kıvrak zekâsı her daim tetikteydi. Napolyon imparator ilan edildiği dönem, Josephine de kocası Napolyon’un önünde diz çöküp onu selamlamak istemişti. Öte yandan Josephine hanedandanlıktan gelen bir kadın olmadığı için, birçok kişi buna karşı çıktı ve kabul etmedi. Napolyon, ise kimseye kulak asmadı ve ona istediğini verdi. Napolyon, tacı önce kendi başına, ardından karısının başına koyarak, onu resmen imparatoriçe ilan etti.
Josephine, Fransız tarihinin en ilgi çekici kadınlarından biriydi. Yaşadığı devirde, Paris modası onun elbiselerinden ilham alırdı
Evliliklerinin ardından Napolyon yeni ülkeler fethetmek için yollara düştü
Napolyon, Josephine Beauharnais ile evlendikten sonra yeni topraklar kazanmak için ordusuyla başka ülkelere savaşlara gitti. Gittiği her yerde, Josephine’in ruhunu ve ona olan sonsuz aşkını yanında götürüyordu.
Ayrı kaldıkları sürede Napolyon ve Josephine mektuplaşıyorlardı ancak bir süre sonra Napolyon aldığı mektuplardan hoşnut olmadı
Josephine’e mektuplar yazıyordu. Ondan da aynı aşk mektuplarını kendisine göndermesini umuyordu. Ancak Josephine, koskoca Napolyon’u önemsemiyor, hayatını kabusa çeviriyordu. Napolyon uzaktayken partiler veriyor, lüks ve keyif içinde Napolyon’un ona sağladığı hayatın tadını çıkarıyordu. Onun Napolyon’dan bu kadar uzak durması Napolyon’u delirtiyor ve Josephine’e daha çok aşık olmasını sağlıyordu. Josephine kaçtıkça, Napolyon kovalamaya devam ediyordu. Napolyon sefere çıktığından beri her gün kapısına mektuplar gönderiyordu. Josephine Beauharnais mektuplara kısa ve umursamaz cevaplar veriyordu hatta bazen cevap dahi yazmıyordu. Napolyon cevap alamadığında çılgına dönüyor, özlemi daha da artıyordu.
Modena, 17 Ekim 1796
“Mektupların soğuk, tıpkı insanın elli yaşı gibi. On beş yıllık evliliğe benziyorlar. Dostluk var ve bir de yaşamın o kış mevsimindeki duyguları var. Ah! Josephine!… Çok katı yürekli, çok kötü, çok hainsiniz. Daha elinizde ne kaldı ki beni iyice acınacak duruma düşürmek için? Beni sevmemek mi? Eh! Zaten bunu yaptınız! Benden hoşlanmamak mı? Eh, bunu da ben dilerim. Herşey küçük düşürür insanı, tiksinme dışında“
Aralarındaki soğukluk devam ederken Napolyon’un aklında başka bir şey daha vardı. Ünlü imparator tahta bir erkek varis bırakmadan ölmek istemiyordu
Ancak Josephine ve Napolyon’un 13 yıllık evlilikleri süresince hiç çocukları olmadı
Napolyon, tahta bir erkek varis bırakmak istiyordu. Ünlü imparatorun, Josephine ile hiçbir zaman çocukları olmadı. Yaşadığı aşk ona acı verirken çocuk sahibi olamaması da Napolyon’u üzüyordu. Napolyon belki de hayatında verdiği en zor karar olsa da Josephine’den ayrılmaya karar verdi. Ülkesinin geleceğini düşünmek zorundaydı. Bir erkek çocuğunun olması şarttı. 40 yaşına gelen Napolyon, vakit kaybetmeden hanedandan biriyle evlenip, çocuk sahibi olmalıydı.
Napolyon içi kan ağlayarak biricik aşkı Josephine’e ayrılmak istediğini söyledi
Josephine, Napolyon’un bu kararı karşısında adeta şok oldu. Gözlerinin içine aşkla bakan bu adamın böyle bir şey söylemesini beklemiyordu. Josephine, onun kendisini bırakacağına asla inanmazdı. Haberi ilk duyduğunda hastalandı ve bir süre kendine gelemedi. Uğruna herkesi karşısına alan büyük aşkı Napolyon, onu karısı olarak istemiyordu artık. Bu, Josephine’nin tüm yaşamı boyunca aldığı en büyük darbeydi. Tutkulu aşkı resmen onu yüzüstü bırakmıştı.
Josephine’den ayrılan Napolyon, Avusturyalı arşidüşes Marie-Louis ile evlendi ve bir oğlu oldu
Napolyon Bonapart, Avusturyalı arşidüşes Marie-Louis ile hayatını birleştirdi. Ardından tahtını bırakacak bir erkek çocuğa sahip oldu. Yaşananlardan sonra Josephine, Paris civarlarında tuttuğu yeni malikanesine yerleşti ve hayatını orada sürdürdü. Napolyon’un büyük aşkı Josephine 29 Mayıs 1814 Fransa’da hayata veda ederken 50 yaşındaydı.