Ana sayfa » Seyahat » Japonya’ya Giden Turistlerin Yerel Halkı Çıldırtan 5 Garip Davranışı
Japonya’ya Giden Turistlerin Yerel Halkı Çıldırtan 5 Garip Davranışı
Hepimiz sosyal medyada, Japonların garip alışkanlıklarının nasıl bir reklam malzemesine dönüşebildiğine şahit olmuşuzdur. İşte, Japonları deliye döndüren o küçük ama etkili davranışların derlemesi.
Japonya, benzersiz kültürü, leziz mutfağı ve kusursuz toplum düzeniyle dünyanın en büyüleyici ülkelerinden biri. Ancak bu büyülenmenin arasında, farkında olmadan kültürel bir mayın tarlasına basıyor olabilirsiniz! Gelin görün ki, iyi niyetli bir turistin samimi bir gülüşü veya içten bir davranışı, bir Japonun içten içe gözlerini devirmesine neden olabilir. Bu, Japonya’da kimsenin size açıkça söylemeyeceği, ancak herkesin fark ettiği o ince, görünmez sosyal kurallarla ilgili. İşte, Japonlara tuhaf gelen turist davranışları…
1. Yüksek sesle konuşmak
japonlara tuhaf gelen turist davranışları arasında elbette yüksek sesle konuşmak var! Japonya’ya ayak bastığınız anda sizi saran ilk şey, özellikle de Tokyo gibi devasa bir metropolde, beklediğinizin aksine bir sessizlik olabilir. Bu, bir kütüphane sessizliği değil, paylaşılan bir alanda başkalarının varlığına saygının sessiz bir dışavurumudur. Turistler olarak bizler, duygularımızı sesimizin tonu ve yüksekliğiyle ifade etmeye alışkınız. Kahkahalarımız daha geniş, sohbetlerimiz daha coşkuludur. Ancak burada, özellikle kalabalık bir metro vagonunda veya sakin bir restoranda, “Kūki o Yomu” yani “havayı okumak” becerisi devreye girer. Sizden, kamusal alanı bir oturma odası gibi değil, herkesin kişisel alanına saygı duyulan geçici bir mabet gibi görmeniz beklenir.
2. Banyo terliğini çıkarmadan dolaşmak
Japonya’daki ayakkabı çıkarma kuralı artık neredeyse her turistin bildiği bir gizli şifre haline geldi. Birçok kişi, evlere, geleneksel ryokan’lara ve hatta bazı restoranlara girerken dışarıdaki dünyanın kirini bırakmanın gerekliliğini anlıyor. Ancak, bu sadece ilk seviye! Asıl mayın tarlası, genellikle banyonun kapısında sizi bekler. Birçok Japon evi ve geleneksel konaklama yerinde, ortak alanlar için ev terliklerinin yanı sıra, yalnızca tuvalette giyilmek üzere özel olarak tasarlanmış ikinci bir terlik çifti bulunur. En yaygın turist hatası, bu özel tuvalet terliklerini giyip sonra onlarla dairede tur atmak ve ev sahibinin yüzündeki şok ve dehşeti görmektir.
Japon sosyal görgü kuralları, yabancı bir göz için bazen bir dizi çelişki gibi görünebilir. Bir yandan, rameninizi olabildiğince yüksek sesle höpürdetmeniz teşvik edilir; bu, şefinize lezzetli yemeğin keyfini çıkardığınızı gösteren bir iltifattır. Öte yandan, soğuk algınlığınız varsa, bir maske takıp burnunuzu sürekli ve yüksek sesle çekmeniz sosyal açıdan kabul edilebilir, hatta sorumlu bir davranış olarak görülür. Japonya’da, halka açık bir yerde burnunuzu mendille silmek, özellikle de gürültülü bir şekilde, son derece kaba ve iğrenç bir hareket olarak değerlendirilir. Aynı kural, yere tükürmek için de geçerlidir, sokaklarda tükürük lekeleri görmek neredeyse imkansızdır.
4. Tepki vermeden dikkatlice dinlemek
Kendi kültürümüzde biriyle konuşurken, genellikle sözlü olarak onu bölmemeye, göz teması kurmaya ve sözü bitince cevap vermeye özen gösteririz. Japonya’da ise, tam tersi bir davranış beklenir. Buradaki sanat, “Aizuchi” adı verilen, konuşmaya eşlik eden bir tür sözlü ve sözsüz onaylamadır. Karşınızdaki kişi konuşurken, sizin onu dinlediğinizi ve anladığınızı göstermek için sık sık kısa ifadeler kullanmanız gerekir. “Hai” (Evet), “Ee” (Hımm), “Sō desu ne” (Haklısınız/Öyle) gibi kelimeler veya hafifçe baş sallama, bu dinleme sanatının olmazsa olmaz parçalarıdır. Bir Batılı için bu, ilk başta konuşmayı bölmek gibi gelebilir. Ancak Japon tarafından bakıldığında, karşısında sessizce duran ve donuk bir ifadeyle kendisine bakan biri, ya konuşulanları anlamıyordur ya da konuşmayı hiç umursamıyordur.
Japonya’da trafik genellikle sol taraftan akar, bu da yayaların da çoğu zaman, özellikle de metro istasyonlarındaki kalabalık koridorlarda ve merdivenlerde, sol tarafta yürümesi gerektiği anlamına gelir. Ancak bu kural, ülke genelinde istisnalarla doludur. Örneğin Osaka gibi bağımsız ruhlu şehirlerde, insanlar sağ tarafta yürümeyi tercih edebilir. Bu, kulağa inanılmaz derecede kafa karıştırıcı gelebilir. Peki bir turist olarak nasıl ayak uyduracaksınız? Çözüm aslında basittir: İzleyin ve uyum sağlayın. Metro istasyonları, yürüyen merdivenlerin girişlerinde ve koridorlarında genellikle net ok ve işaretlerle doludur. Kalabalığın akışına kapılın. Eğer bir kaldırımda veya alışveriş caddesinde net bir yönlendirme yoksa, etrafınızdaki insanların yaptığı gibi yapın.