“İzmirliler her şeye çiğdem / gevrek diyormuş.” geyiği bir yana; kızlarıyla, insanıyla, deniziyle, İstanbul kadar olmasa da çılgın mı çılgın Gazi Kadınlar gece hayatıyla, Kordon’da içilen birasından tutta da yumurta boyoz ikilisine kadar görmeden geçilmemesi gereken şehirlerden biri olduğu aşikar.
E peki o çok lafı geçen (hatta fazlasıyla dalgası geçilen) çiğdem nerede çitlenir, gevreğin en tazesi nerede yenir, nerede eğlenilir, günün yorgunluğu hangi manzaraya karşı atılır, nerde buluşulur, en güzel muhabbetler nerede edilir, İngilizcenizi pratik etmenizin en mümkün turistik yerleri nerelerdir hepsini sizin için tek tek listeledik. Siz de bi’ zahmet ‘İzmir’e gittim, orayı görmeden, şunu yemeden döndüm.” demeyiverin.
1. Kahvaltı dediğin
“Kahvaltısız asla” diyenlerdenseniz sizi şöyle bu tarafa alıyoruz. Çay, yumurta, boyoz üçlüsüyle edilen kahvaltı en güzel kahvaltı. Ha yok ben manzarasız kahvaltı filan edemem derseniz, Karşıyaka iskelenin çıkışına davetlisiniz. Aman dikkat çok geçe bırakmayın, boyozlar soğumasın!
2. Yaz sıcağına, kış soğuğuna karadut şerbeti
Vapurdan indik, şöööyle boylu boyunca bir Konak-Kemeraltı turu yapalım dedik de, karadut suyunu es geçmişiz dedirtir miyiz? Dedirtmeyiz. Şehrin kalbinin attığı çarşıya girmeden bi’ soluklanın, bi’ karadut yudumlayın da içiniz açılsın. Bir buçuk liraya alınabilecek en güzel ferahlık!
3. E bi de türk kahvesi şart! (Falsız olmaz)
Kahve ve fal hayaliyle, uzunca bir yol yürüyüp Kızlarağası’na kadar gelmişseniz ve hiç de şaşırtıcı olmayan bir şekilde yer bulamamışsanız aman hayal kırıklığına uğramayın! Genelde boş görmeye alışık olmadığımız bu manzara, sizi önce bekletip, sonra leziz kahvesi ve geleceğinizi sorgulatacak falıyla kendini affettirecektir. (Ne demişler, fala inanma falsız da kalma, hele inanıyorsan hiç eksik kalma! )
4. Rakı – Balık- Ayvalık? Yok bu sefer Rakı – Balık – İzmir
İzmirli rakı içer, içtirir. E ne demişler, rakı yedirir içirir sevdirir güldürür tıpkı İzmir insanı gibi. Derdinde de koyar bir kadeh, kederinde de. (Boşa gavur İzmir denmiyor olsa gerek) Geldin mi İzmir’e? Geç Kordon’a, koy bi’ duble… Hele de bir de fasıl varsa o akşamın tadından geçilmez.
5. Baba bu midye O-LAY!
Servet ödemeden, cüzdanları boşaltmadan, yüzlerce hatta kilolarca yiyip de doymak bilmediğiniz midyenin en güzeli İnciraltı’nda. Yiyen bir ( e az yenmiyor yedin mi bir kova yiyeceksin o da mideye zarar), ama yemeyen bin pişman. Kap midyeni, geç banka, manzara dediğin zaten on numara.
6. Bu gençlik nerede? Kordon çimlerde olsa gerek
Boş görmeye alışık olmadığımız bir başka yer daha. Hafta sonu bu gençlik hatta bu İzmirliler nerede diye soracak olursanız bir Kordon çimleri kontrol edin diyoruz. Bira içip, gitar çalmayan grupları almıyorlarmış gibi söylentilere de aldanmayın. Birbirinden tontiş amcaları balık tutarken görebilir, ha bir de sizi ‘Bir gül vereyim abime’ diye metrelerce kovalayan falcı teyzelerle kaçan kovalanır oynamak zorunda kalabilirsiniz aman dikkat spor ayakkabıları unutmayalım.
7. Agora (Yok yok alışveriş merkezi olan değil)
İstanbul’dan sonra çok da alışveriş merkezleriyle ünlü olmasa da gelmişken bir Agora’ya da uğrayın tabi, hani şu alışveriş merkezi olana. Ama gel gelelim antik kente de bi’ uğramak, merhumları ziyaret etmek fena olmaz hani. Yaz döneminde, en başı çeken turist rehberlerinin koca bir kafileyi bir araya getirme çabasına sık sık tanık olabileceğiniz, gezerken bir de rehberiniz varsa sizden iyisinin olmadığı Agora antik kentini de ziyaret etmeden dönmeyin derim. (Her gezinin bir de kültürel yanı vardır heralde? Vardır di mi?)
8. Bu sokakta hayat var: Gazi Kadınlar
Bir Taksim vakası… İstanbul nüfusunun yarısı kadar nüfusa sahip İzmir gibi bir şehirde de izdiham yaşanmıyor değil. Bu izdihama tanık hatta izdihamın bir parçası olabileceğiniz en olası yerlerden biri ise Gazi Kadınlar Sokağı. Şu nam-ı değer Küçük Beyoğlu yani Kıbrıs Şehitlerinin en hayat dolu sokağı.” İzmir’e geldik, dışarı çıkmamak olur mu? Bir de buraları keşfetmek lazım” diyenlerdenseniz sizi böyle buraya alalım. Her kesime hitap eden sokakta birbirinden farklı müzik türleri duyabilir kulağınız, şaşırmayın benden söylemesi. Bir çoğuna damsız girilmiyor, siz siz olun +1’inizi alıp gidin, sonra “Kapı kapı dolaştık saat 3 oldu abi ya, neyse çorbaya kaldık.” Demeyin. 😉
9. Meksika sokağı ne arar la İzmir’de?
Tarihi turistik gezdik, yedik içtik, gece de dışarı çıktık e biraz da alışveriş diyenleri duyar gibiyim. Çeşit çeşit mağazaları, tatlı küçük kafeleri ile canlılığını günün her saati koruyan Alsancak’a de bekleriz. Gül sokak diye sordunuz mu, anlayın ki doğru yerdesiniz. Şimdi bir de Meksika Sokağı var gerçi. Meksika sokağı ne arar İzmir’de demeyin, şimdilerde herkes orada.
10. Kumru kuş değil miydi ya?!
Kumru sizin için yalnızca bir kuşsa, İzmir’den sonra değişeceğini %100 garanti ediyoruz, kesin bilgi yayılsın. Menüdeki isimler de sizi şaşırtmasın, nihayetinde hepsi birbirinden lezzetli! Sucuk, salam kaşar ve domatesin mükemmel uyumunu bir de böyle deneyin denerim. Yanında da turşusunu söylemeyi unutmayın!! İzmir’den dönüp de ‘Kumru da ne?’ sorusunu duymak istemiyoruz sakın ha!
11. Sonunda da hafta sonu bi’ Çeşme?
Sokakları boş bilip, gezelim biraz diyorsanız, Alaçatı ideal (tabii büyük İstanbul göçünün bir parçası olmak istemiyorsanız yazın gelmeyin) Kış aylarındaki sakinliğinin aksine yazın tıka basa dolu mekanlarda yer bulmakta biraz zorlanabilirsiniz bizden söylemesi. Ama İzmir’e gelip İzmirli gibi gezelim diyorsanız, tatilinizin son durağı bi hafta sonu kaçamağı Çeşme olması şart. İzmir’de çok duyarsınız; Bi’ Çeşme?