Gördüğünüz gibi mekanları ne kadar kategorize etsek de bir türlü bitiremiyoruz. Kahveydi, çaydı, kahvaltıydı, romantik bir akşam yemeği derken şimdi sıra tatlılarda.
Bu hafta tatlı yiyip tatlı konuşalım diye İstanbul’un akla ilk gelen tatlı mekanlarını derledik. Bir yandan mekanları araştırırken bir yandan da istem dışı canımızın tatlı çektiği hatta buzdolabında tatlı namına reçel, nutella artık ne varsa silip süpürdüğümüz oldu.
Listede bazen nostalji yapıp klasikleşmiş lezzetlere bazen de yeni tatlara yer verdik. Son zamanların en modern ve rengarenk tatlıları macaron ve cupcakeleri de unutmadık. Huzurlarınızda, tatlı yiyeceğiniz 14 tatlı mekan. Aklınıza mukayyet olunuz…
Göreme Muhallebicisi
Sütlü tatlılar dediğimizde aklımıza ilk gelenlerden. 1965 yılından beri kazandibisiyle, tavuk göğsüyle, sütlacıyla ağızları şenlendiriyor. Cidden şimdiye kadar yediğiniz bu tatlıları unutun ve burada yeni bir başlangıç yapın. Aradaki uçurumu anlayacaksınız. Biz çoktan müdavimi olduk bile!
Kurtuluş Caddesi üzerinde yıllardır klasik halini koruyan mekan birkaç yıl öncesine kadar ikinci şubesini Nişantaşı’nda açtı. Klasik “Zincirleşti ama lezzeti bozuldu” söylemini burası için duyamazsınız. Yolunuz Nişatntaşı’na düşerse mutlaka tavuk göğsünü deneyin. Kurtuluş’a gelmeyin sonra biz yer bulamıyoruz 🙂
Buranın tatlılarının yanında başka marifetleri de var. Sabah kaymaksız kahvaltı yapmayanlardanım derseniz ve bu konuda çok titizseniz Göreme’ye uğrayın. Böyle bir şeyi başka yerde yemediğinize eminiz. Sabah kahvaltı hazırlayacak gücünüz mü yok, Göreme’ye gidin ve bir menemen ve çay patlatın. Pilav üstü tavuk ve tavuklu çorbasını da unutmayalım.
J’adore Chocolatier § Cafe
Taksim’de Olivya Geçidi’nin hemen solunda kalan bu mekana şıp diye oturmak biraz zor. 5-6 masasıyla küçücük ama romantik olan J’adore için biraz sabırlı olmak lazım. Çikolatalarıyla bütünleşen arkadaşları rahatsız etmeden bir köşede beklemeli. Sıra size geldiğinde ise ağır olabilirsiniz.
İlk önce ambiyansın, müziğin tadını çıkarın ve size küçük tatlı sürahide ikram edilen naneli suyu bir güzel için ki diliniz çikolata tadı için bir güzel temizlensin. Sonra da tatlı krizinize bir çözüm bulabilirsiniz. Beatrice, tiramisu, çikolatalı pasta, meyveli cup en çok tercih edilenlerden.
Mekan kış aylarında masa örtüsü, tahta tavanı, kristal bardaklarıyla ve salonun tek penceresiyle daha fazla romantik oluyor. Eğer tatlı değil de sadece bir şeyler içmek isterseniz sıcak çikolata alın. Toz yerine gerçek çikolatayı eritiyorlar ve lezzeti o biçim!
Laduree
Nişantaşı, Abdi İpekçi Caddesi’nde yer alan bu tatlı mekan, sanırsın Wes Anderson filmlerden çıkmış. Tatlı, pastel renklerindeki macaronları, onlara eşlik eden kahve fincanları, tabakları, dekorları her şeyiyle hem gözümüze hem ağzımıza hitap ediyor.
Son yıllarda herkesin bildiği gibi rengarenk macaron çılgınlığı başladı. Özel günlerde macaron hediye etmeler, ofise çiçek yerine macaron göndermeler, instagramda her renginden macaron fotoğrafları paylaşmalar…
Bizce en lezzetlileri burada. Yani Laduree’nin o çok meşhur macaronlarını yemek için buradan kalkıp ta Paris’e gitmeye gerek yok. Gelelim macaronlarına; favorilerimiz arasında gül yapraklı, fıstıklı, limonlu, marshmallowlu macaronları var.
Keşke fiyatlar o kadar pahalı olmasa da macaron eşliğinde çay-kahve keyfi yapmak istediğimiz her zaman oraya gidebilsek:( Çok mu şey istiyoruz!
Fatih Sarmacısı
Fatih’in sembollerinden biridir kendileri. Adını da rulo gibi sarılmasından alıyor. Yolunuz oralara düşerse yemeden dönmeyin, bir deneyin, millet neler yapıyor görün.
Nasıl anlatılır bilemedik ama biraz revani gibi düşünün. Hamur ve şerbetle hazırlanıyor. Yağ değil de yoğurttan yapıldığı için çok hafif adeta pamuk gibi. Üzerine de kayısı marmeladı dökülüyor. Lezzeti de asıl buradan geliyor!
Mekanda bu lezzet dışında baklava, kadayıf ve tulumba da bulabilirsiniz ama tercihimiz bunlar değil.
Mrs. Cupcake
Macarondan sonra artan cupcake çılgınlığını da söylemesek olmazdı. İkisini de yemeye kıyamazsın, sürekli fotoğraflarını çekerek, herkes bu küçük tatlı şeyleri görsün istersin.
İlk Trump Towers’ta yerini alan Mrs. Cupcake şimdi Caddebostan’da. Bizce küçük kutlamalar ya da hoş sohbet yapmak isterseniz Caddebostan’ı tercih edin, bahçesi çok keyifli.
Oreolu, sakızlı, yaban mersinli, havuçlu bizim sevdiklerimizden ama çeşit çok, illa ki ağzınıza layık bir şey bulacaksınızdır. Mutlaka cupcake yemek zorunda da değilsiniz, cheesecake, macaron ve çikolata gibi çeşitlerde mevcut. Burayı diğerlerinden ayıran şey ise Cupshake. Soğuk bir cupcake içmek isterseniz bunu deneyin.
Keçecizade
Edirne merkezli olan bu mekanımızın geç de olsa Valikonağı’nda da bir şubesi var artık. Bu sebeple mutluyuz! Buradaki badem ezmesini başka yerde bulmak mümkün değil. Bayramdı, isteme töreniydi bütün özel günlerinizde burayı tercih etmekten kaçınmayın! Hatta Nişantaşı’na bile gitmenize gerek yok, internet ve telefon üzerinden paket servisi yapılıyor.
Badem ezmesi, bademli kurabiye, çikolatalı sultan lokumu, deva-i misk ve çikolata kaplı portakal kabuğu mekanın en çok tercih edilenlerinden. 1972’den ta bugüne kadar olan ürünlerinde tek bir katkı ve koruyucu madde yok imiş. Bilginize. Bizce ajandanıza not etmekte fayda var.
Godiva
Sevgilinizden mi ayrıldınız? Bir anda tatlı krizine mi girdiniz? Ya da havalı mı takılmak istiyorsunuz? Godiva’ya uğrayın. Burada kendinizi kaybetmek, sorunlarınızı bir süre unutmak, mutlu olmanız için her şey var. İstanbul’da hemen hemen her yerde var. Etiler, Suadiye, İstinye Park, Nişantaşı. Bizim favorimiz yine yeniden Nişantaşı. Mekanın bahçesi tatlı-çay keyfi için müsait.
Brüksel’de açılan ve ismini meşhur Lady Godiva’dan alan Belçika’nın ünlü çikolata mağazası Godiva, tatlılarıyla yeterince iddialı. Çikolataya batırılmış çilekleri, fondüsü, browniesi ile keyfinizi yerinize getirecek.
Bir de frambuazlı, tarçınlı, beyaz çikolatalı sıcak çikolatası var. Eğer yiyeceğiniz çikolatalardan fırsat kalırsa bunlardan birini de deneyin. Hem kış geliyor, şimdi tam vaktidir. Daha önce böyle bir sıcak çikolata içmediniz!
Savoy Pastanesi
Bu mekan ta 1950 yılına dayanmakta. Cihangir’in klasikleşmiş kahvaltı evi diye bilinir ama bizce tatlılarının üstüne yoktur. Milföy pastasını, ay çöreğini, profiterolünü, vişneli tartını noolur yiyecekler listenize ekleyiverin. İlla tercih yapmak zorunda kalırsanız milföy pastası önceliğiniz olsun.
Cihangir’de Zümrüt fotoğrafçısının hemen yanında. En basit tarifiyle Cihangir’e uğradığınızda tıklım tıkış bir yer görürseniz bilin ki orası Savoy!
Baylan
Neredeyse 90 yıllık bir lezzet. Kadıköy’ün vazgeçilmezi, gülü, bir tanesi. Bebek’te de bir tane bulunuyor. Hangisi daha kolayınıza gelirse. Ama bu klasikleşmiş lezzeti Kadıköy’deki mekanında yemeniz daha yerinde olacaktır, Bebek’teki mekan Baylan kafası için fazla şık.
Tatlılarına dönecek olursak; Kup Griye bir numara! Trif, Adisababa, Montebianco, Moncheri’yi sakın es geçmeyin. Baylan’a bi kaç hafta üst üste zaman ayırmalısınız.
Baylan, Atilla İlhan, Behçet Necatigil, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cemal Süreyya, Peyami Safa, Haldun Taner gibi birçok edebiyatçıyı ağırlamış. Ona göre! Ağırlığınızı bilin.
Ab’bas Waffle
Çok mu iddialı olur bilemiyoruz ama Waffle deyince aklımıza bir burası geliyor. Meyvelerin tazeliği ve hamurun tadı bizce on numara beş yıldız. 30 yakın malzemesi olduğu doğrudur. Açıkçası o kadar lezzetli ki çiğnemeden yutan arkadaşlar tanıyoruz. Bu lezzetin doğal olarak müdavimi çok! Bu sebeple kuyruğu hiç eksik olmaz.
Mekan waffle keyfi yapmanız için pek müsait değil, bu yüzden alıp sahildeki banklarda oturmanız en mantıklısı. Sonuçta dağılan bişey, ağzınız yüzünüz çikolata olsun istemezsiniz.
Ali Muhiddin Hacı Bekir
“1777’den beri”, “Değişmeyen lezzet”, “O bir klasik”, “Çocuklar ve büyükler için adeta bir cennet”, “Sizi eskilere götürecek”, “Türk lokumunun bir numaralı adresidir” gibi birçok klişe cümleni maalesef arkasındayız! Adamlar yapıyor!
Çifte kavrulmuş lokumu, akide ve badem şekeri nostalji yapmak ve çocukluğunuza dönmek için birebir.
Eminönü şubesi ne kadar kalabalıksa Beyoğlu şubesi o kadar huzurludur. Tahta pencereleri, dekorları, bardak, tabakları buram buram tarih kokuyor. Mutlaka denemenizi öneririz.
Zeynel Muhallebicisi
Birçok yerde şubesi var ancak biz Yeniköy, özellikle de Nişantaşı’da yer alan mekanın arka bahçesinin müdavimiyiz.
Dondurmalı kazandibi, lezzet sefası, krem şokola, kaymaklı ekmek kadayıfı, güllaç, keşkül, tavuk göğsü… Her birinin lezzetini birbirinden ayırmak yeterince zor bu yüzden fazla düşünmeyin, birini seçin Pişman olmayacağınıza eminiz.
Tatlı öncesi karnınızı doyurmak isterseniz burada pilav üstü tavuk ve köfte tercihimizdir.
İnci Pastanesi
Bu listemizde İnci’yi ve onun efsaneleşmiş profiterolünü görmeden edemezdik. Şimdilerde zorla Mis Sokak’a taşınsalar da lezzeti ve sıcak ortamı aynı kalmış.
Diğer pastane ürünlerini sollamış olan bu profiterol hiç ağır değil, kreması çikolatası tam kıvamında. Bu lezzetin yanında ev yapımı limonata ya da çay önerimizdir. 1944 yılından bu yana kendini kanıtlamış bir mekan. Daha fazla söze gerek yok açıkçası.
Konak Pastanesi
Beyoğlu’nun İnci’si ne ise Nişantaşı’nın Konak’ı da odur ama biz daha çok Galata’dakinin hayranıyız. Pastanenin devamı niteliğinde olan Galata Konak Cafe, bir tatlılarıyla bir de inanılmaz manzarasıyla bizi çekiyor. Hem Galata Kulesi hem de tarihi yarımada manzaralı başka bir tatlıcı da tanımıyoruz zaten.
Manzarayı geçtiysek şimdi burayı Konak yapan tatlılarına gelelim. Hangi birini tavsiye edeceğimizi şaşırdık ama şöyle başlayalım; kabak tatlısı, çilekli milföyü, elma şekeri, çeşit çeşit meyveli tartlar, kruvasanlar, cheesecakeler, acıbadem kurabiyesi ve Alman pastası… Gördüğünüz gibi burayı ön plana çıkaracak tek bir tatlı yok. Hepsi de birbirinden leziz. Yolunuz düşerse diye demiyorum, çünkü burası ayak üstü uğranacak bir yer değil. Yola sadece Konak için çıkmalısınız.