Konuk yazarımız Nuri Kılınç listeledi, haberiniz olsun.
Bazen güzel bir sohbete eşlik edebilecek 4 temel bileşen “ser”, “lüle”, “marpuç” ve “şişe”dir. Ortamı betimlemek gerekirse havadar bir mekandasınız, karşınızda saatinizin akrebini sanki yelkovan hızında hareket ettirecek kadar sohbeti güzel bir insan. Masanın sağında bir semaver ve elinizde deriden güzel bir marpuç. Doğrudur, nargile sağlığa zararlıdır ancak edilen dost sohbetine kattığı lezzet ruha pek bi faydalı olabilir.
Malumattan ve girişten anlaşılcağı gibi İstanbul dolaylarında hem güzel hazırlanan hem hizmeti güzel hem güzel sohbetlere ev sahipliği yapabilecek nargile içilebilen mekanlar listesi hazırladık. “Aman efendim şu cafe neden yok?” serzenişi olabilir. Ancak hattızatında bizdeki de ciğer, ve senelerdir denediğimiz nargile cafelerden en iyilerini çıkarmaya çalıştık. Yine de bu mekan da buraya layık dediklerinizi yorum olarak ekleyebilirsiniz.
Son olarak listeye başlamadan önce nargilenin 4 şartını sayalım ki bu şartlar önemlidir:
1- Maşa: Nargilenin közünü ayarlamanızda yardımcı olan aparat.
2- Meşe: En iyi köz meşeden olur. Nargile keyfi için dikkat edilmesi gereken unsurdur. (Aşağıdaki listede közü meşe olmayan bir-iki mekan mevcuttur)
3- Köşe: Eskiler adab-ı muaşeretten dolayı nargilenin ulu orta içilmesini pek hoş karşılamazlarmış. Bundan dolayı ortalıkta değil az biraz köşe de içilmesi gerektiğini söylerlermiş. Tabii siz köşeye de kurulabilirsiniz.
4- Ayşe: Nargile içen kişiye hizmet edecek kişi anlamında kullanılır. Ataerkil toplumdan mıdır yoksa sırf 4’lü kafiyeye uysun diye midir bilinmez ama Ayşe denmiştir.
Evet, gelelim İstanbul nargile mekanları listemize:
Osmanlı Nargile – Tophane
Şimdi yekten “İstanbul’da nargile nerede içilir hacı?” sorusuna bir çok kimsenin aklına Tophane cevabı gelir. Aslen Tophane’de toplaşmış bir çok nargile cafe’ye rağmen ne yazık ki beklenen ölçüde bir kalite bunların çoğunda toplaşamamıştır. Bir çok kişinin aklına Ali Baba nargile gelmektedir ancak Tophane’de alternatif olarak “Osmanlı Nargile” iyi tütün ve iyi köz olayını tutturan ve bozmayan, müdavimlerine ayrılan koltukları ve yılışık bir kedisiyile listemizde yer aldı. Çalışanlarının Tophane lakayıtlığı bazen can sıkıcı olsa da “Spangleee vaar” sözünü işitmek sizi gülümsetmeye yetecektir.
Big Yellow Taxi Benzin – Beşiktaş
Nargile ehillerinin genel fikri “Alkol olan yerin nargilesi iyi değildir.” şeklindedir. Amma velakin Beşiktaş Benzin bu motto’yu yerle bir etmiştir. Şahsen içindeki nargileci Tophane’den “Erzurum Nargile” menşeli olsa da mekanın etkisi midir yoksa çalan Bob Dylan şarkılarından mıdır bilinmez Erzurum Nargile’de aynı lezzet pek alınamamaktadır. Mekanın önemi bundan kaynaklı diye düşünmeden edemiyor insan.
Not: Her Benzin’de nargile olmaz her olan da güzel olmaz.
Big Mamma’s – Ataköy 9. kısım
Ataköy-Yenibosna taraflarında o trafiği görmekten bıktıysanız, Yenibosnadaki insan sıkışıklığından biraz kurtulmak istiyorsanız veya Ataköy’de gidilecek mekan bulmakta zorluk çekiyorsanız Ataköy 9. kısımdaki Big Mamma’s biçilmiş kaftan. Zira mekan aslında restaurant olsa da nargileye ayrı bir önem veriyorlar. Ve kalite noktasında iyi noktalarda olduğu söylenebilir. (Söylenmese burada yeri ne! Hiç!)
Maranta Gusto – Yeşilköy
Nargile mekanının biraz kalitelisini arayanların gönlünde taht kuracak bir mekan Maranta Gusto. Marpuçun derisi ve ele oturanı mübahken bu arkadaşlar genelini cam marpuçlarda servis vermektedir. Mekan az biraz üst seviyeye hitap etse de siz kendi dostunuzla yine çay içip güzel muhabbetler edebilirsiniz.
Re Cafe – Kadıköy Çarşı
Kadıköy Çarşı’da bunalmak zordur. Kadıköy Çarşı olmasa İstanbul biraz daha gri olurdu. Bu Çarşı’nın içinde bi’ nargile içip az bi’ sohbet etmek, bir iki saat vakit geçirmek istenebilir. Yerini tarif etmekte zorlansak da Rock’n Rolla’ya çıkan yokuşta sağda kalıyor. Mekanın arka bahçesinde havadar ortamda ancak pek de rahat olmayan sert tahta koltuklarında bir süre vakit geçirebilirsiniz. Ancak geniş erkek lüle kullanılmasına rağmen mekanın noksanlığı közünün meşe olmayışıdır ve köz kalitesi can sıkıcı seviyededir.
Balcoon -Çamlıca Tepesi
Mekan tasviri olarak İstanbul köprüsü ayağınızın altında dere gibi akıp giderken siz “Anadolu’ya geçen mi daha fazla yoksa Avrupa’ya mı?” tarzı soruları düşüncek kadar dertsiz tasasız şekilde o koşuşturmacayı izleyerek nargilenizi içebilirsiniz.
Al Fakheer Shisha Lounge – Bebek
Sanırım İstanbuldaki en pahalı nargile bu mekanda. Menüsündeki tavan fiyatı 1.100 TL. (Evet tek bir nargile 1.100 TL.) Ancak fiyat skalası 32 TL’den başladığından dolayı o kadar da korkulacak bir durum söz konusu değil. Mekanın yapısı her gruba perdelerle bölünmüş alanlar veriyor. Biraz Arap estetiği hissi veriyor. Rahat köşe koltukları var ve her bölümde birer TV bulunuyor. Bazen TV ses yarışı yapıldığından komşu alanınızda bulunan grubun izlediği kanalın sesi rahatsız edici olabiliyor.
Sheesha – Emirgan
Yumuşak minder koltuklar ve açık havadasınız. Üstünüzde bir çam ağacı var. Deniz gözükmese de esintisi ve sesi gelmekte. Normalde fresh nargileler tercih edenlerin bile bu mekana gelince ortamdan ötürü olsa gerek daha bi’ tadı yoğun tütünler tercih ettiğini gözlemledik. Mekanın közü ve tütünü yerinde kalitededir ve hizmet (Ayşe) oldukca kallavidir.
Ortaköy Kahvesi – Ortaköy
Ortaköy’de pek çok nargileciyi denedik ancak en güzel manzaraya sahip nargileci burasıdır. Terası şiddetle tavsiye olunur. Boğaziçi Köprüsü’nü, Boğaz’ı ve hemen Ortaköy Beltaş’ın yanında meydandaki insan kalabalığını izlerken meşe kömüründe iyi kalitede tütüne sahip bir nargile fokurdatmak keyfinize keyif katacaktır.
Not: Köri soslu tavuklu kumpiri takdire şayan bir tada sahiptir. 🙂
FSM’yi izlerken yanınızda büyük tepsilerde ateş yanıyor. Bir yanda afili bir semaver ve elinizde marpucunuz…
Huqqa – Kuruçeşme
Huqqa Huqqa Huqqa… Ne kadar iyi yönü varsa onu bir anda yerle bir eden kötü yanları da vardır. Müthiş servis, fantastik bir ortam, geniş menü, kaliteli köz ve tütün. (Maalesef marpucu tuhaf plastik marpuç.) Ancak kasıntı bir ortam, kendinizi Bahreyn’de hissettirecek yabancı müşterileri, kapıdaki güvenlik. Bu kapıdaki güvenlik içeride yer olmasına rağmen sizi içeriye almayabilir. Bara alınmama gibi düşünün. İşletme sahipleri müşteri seçebilir mi seçemez mi tartışılır ancak bu muamele cidden mekanın kalitesine yakışmayacak şekilde ayıptır.
Kalamış Ka’hve – Kalamış
Bir cafe’den çok pastane görüntüsünde. Bunu da oldukça lezzetli pastalarından anlayabilirsiniz ancak nargilesi de takdire şayan kalitede. Közüyle, kullanılan tütünüyle harikuladedir. Bir de bitki çayları porselen ufak demliklerde gelmektedir. Sallayıp geçmiyorlar yani. Bu bile tercih sebebi yapabilir Kalamış Kah’ve’yi.
Tesadüf – Fenerbahçe
Fenerbahçe Marina’nın arkasında güneş batarken kaldırıma kurulmuş masalarda kahveniz ve elinizde nargilenizle keyfinizi kabartabilirsiniz. Genel olarak Yeditepe Üniversitesi öğrencilerinin uğrak mekanlarından olan mekanda bazen kalabalıktan yer bulamama durumu olabilmektedir.
Beyrut – Fatih (At Pazarı)
Nargileyi farklı bir ortamda denemek isteyenlerin uğraması gereken bir mekan Eski At Pazarı. Cafe’nin en üst katı kütüphane ve çalışma ortamı. Raflarda müşterilerin el ile yazdığı post-it’lerde şiir dizeleri. Nargilesi işi bilen birileri tarafından yapılmakta. Mekanın içi keşke daha eski olsa dedirtiyor. Biraz fazla gıcır. Ancak yine de nargile keyfi ve dost sohbeti ortamı takdir edilesi.
Balkon – Etiler
Pek kimse burada böyle bir cafe olduğunu bilmiyor. Bir binanın en alt katı. Önünde yeşil bir bahçe. Patika yolundan geçip bahçedeki ev koltuklarını görünce insan, “işte bu ya” diyor. Nargile kalitesi, köz kalitesi, servis hızı oldukça yerinde. Bacasız ancak demir folyo kullandıklarından tepeleme meşe közü yapılabiliyor.
Not: Mekanın maskotu Golden cinsi Marko Paşa’nın çalındığını öğrendik. Umarız bir an önce bulunur.
Başlıktan gelen müzikli bonus: Yedikule
http://youtu.be/vgCfv_3jySg
Nargilem duman duman ah
Bayıldım aman aman
İstanbul güzel ama
Zabitleri pek yaman