Sabah oldu kalktık, normalden farklı bir uyanış ama bu. Çünkü bu sabah, sanki sabah evden çıkıp da akşam hiç bir şey yapmıyormuş gibi bir intiba uyandıran adamla, babamızla iş yerine gidiyoruz.
Evdeyken Bruce Wayne olan babamızın, iş yerinde Batman olmasına tanıklık edeceğiz. Ah o iş hanı megafonları!
Çayın parayla değil, markayla olmasına şaşırmak
İş arkadaşlarının en sevdiğin ders ne diye sorması
Eşkıya, delikanlı, patroniçe ve prenses gibi lakapları günde 80 kez duymak
Bol bol meyve suyu, oralet ve tost yemek
Babanın mesleğine göre kumaş, ayakkabı veya halı yığınları üzerinde uyuklamak
Kaşeyi kola basmak
İçinde hiç bir şey yüklü olmayan bilgisayarda saatlerce Mayın Tarlası oynamak
100 yıldan eski Fanatik, Fotomaç, Fotospor ve Hipodrom gazetelerine mecbur kalmak
Babanın arkadaşı Bilmemkim Bey’in bir anda sizin oradaki en yakın arkadaşınız olması
Sıkılınca anneyi sizi alması için arayınca, babayı arkada bırakıyormuşsunuzcasına bir vicdan azabı
Bonus: Anneyle gidilen iş yerinde, anne birine fırça çekince fırça yiyene “seni anlıyorum dostum” gözleriyle bakmak