Yeşil sahalarda hakem tartışmayı, sporun kendisinden daha çok sever olduk. VAR-yok, ofsayt-değil derken bunun bir futbol maçı olduğunu unuttuk. Tuttuğumuz takımların köklerinin nerelere dayandığını, efsanelerimizin nasıl idoller olduğunu… Hepsini unuttuk. Takımların taşıdığı iki rengin neden hayatımıza anlam yüklediğini, nereden geldiğini, nasıl büyüdüğünü, neden bizlere emanet olduklarını ve neden miras olarak bırakacağımızı.
Tarihi yüzyıllara dayanan futbol takımlarının hepsinin ayrı bir hikayesi var. Hepsi bir amaç uğruna bir araya gelmiş takılar. Kimileri mezhep çatışmalarından, kimileri siyasi görüşlerinden, kimileri sınıf çatışmasından. Bugünkü konumuz ise işçi sınıfı takımları. İşçi sınıfı takımlarının tarihleri. Tren yolu ya da maden işçilerinin kurduğu takımların sayısının ne kadar çok olduğunu biliyor musunuz?
Hem ülkemizden hem de yurtdışından işçilerin kurduğu takımlara birlikte göz atalım.
1.Saint Etienne
Lyon 18. Yüzyılda aristokratların yaşadığı bir kentti, Saint Etienne ise kasabalı işçilerin yaşadığı yer. O zamanlar Lyon her kasabayı ele geçirmişti fakat dişini bir tek Saint Etienne’ye geçirememişti. Lyon-Saint Etienne maçlarını izlerseniz, işçi sınıfı takımının canını dişine takarak mücadele ettiğini göreceksiniz.
2. CF Pachuca
Latin Amerika’nın güzel ülkesi Meksika’da 1901 yılında göçmen maden işçileri ve teknisyenlerince kurulan, hemen peşinden yerli işçileri de ‘istihdam eden’ Pachuca Athletic Club, ülkenin ilk futbol kulübüydü. Hem göçmen hem de işçi sınıfının takımı olan Pachuca’nın yeri çok özeldir.
3. St. Pauli
Almanya dünyanın en sağlam ekonomilerinden birisine sahip. St. Pauli’nin kurulduğu Hamburg şehri ise Almanya’daki en zengin insanların yaşadığı şehirlerden birisi olarak biliniyor. St. Pauli ise Hamburg’un en yoksul semti. St. Pauli endüstriyel futbolun öylesine karşısındaydı ki, yakın zamana kadar elektronik tabela kullanmaya bile direnmişlerdi.
4. Zonguldak Kömürspor
Alın terinin başkentidir Zonguldak. İşçinin milli takımıdır Zonguldak Kömürspor. Orhan Veli’nin “Yüz karası değil, kömür karası” şiirinde bahsettiği gibi;
Güneşli bir günde
Masmavi göreceğiz Karadeniz’i
Balkaya’dan Karpuz’a kadar.
Karış karış biliriz bu şehri;
EKİ’nin çiçekli bahçeleri,
Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla;
Paydos saatlerinde yollara dökülen,
Soluk benizli insanlarıyla.
Siyah akar Zonguldak’ın deresi
Yüz karası değil, kömür karası
Böyle kazanılır ekmek parası
5. Rayo Vallecano
Madrid’in diğer bölgelerine göre daha az gelişmiş Vallecas halkı genellikle işçi sınıfıydı. 1924 yılında kuruldular. 1929’da İspanya Futbol Federasyonu ulusal ligleri kurduğunda Vallecano ulusal liglerde oynamayı reddeder ve 1931’de İspanyol İşçi Federasyonu’nu kurar. Bukaneros taraftar grubu kurulurken amaçlarını sadece maç izlemek için bir araya gelen insanlar olarak tanımlamaz.
6. Ankaragücü
Makine Kimya Endüstrisi Ankaragücü ya da kısaltmasıyla MKE Ankaragücü’nün kuruluşu, İmalât-ı Harbiye atölyesinde silah tamiratı ve imalatı yapan işçilere dayanmaktadır. İmalât-ı Harbiye yani günümüz anlamıyla savaş malzemesi üretimi yapan devlet menşeli kuruluşun adıyla paralel olarak yatık bir mermiden esinlenerek çizilen logo asaleti ve vatanı müdafaayı simgelemektedir.
7. Schalke 04
4 Mayıs 1904’te kurulan takım, Almanya’nın işçi sınıfının, özellikle en büyük maden ocaklarının yoğun olduğu bölgede kurulduğu için madenciler lakabıyla anılmaktadır. Ne ilginçtir ki, Türkiye’den gurbetçi olarak giden maden işçilerin çocukları da Schalke 04 forması giymiştir.
8. Livorno
İtalyan Komünist Partisi’nin kurulduğu şehirdir Livorno. Liman işçilerinin kurduğu takım 1915’te faaliyete geçti. Tribünleri her zaman panayır yeri gibi. Türkiye’den ise bir kardeş kulübü var ki, hepimizin çok sevdiği Adana Demirspor!
9. Boca Juniors
En ironik formalardan birisine sahip olmak öyle kolay bir iş değil! Boca Juniors’u bu denli popüler yapan şey ise sadece çıkardığı birbirinden yetenekli oyuncular değil, aynı zamanda tarihi de. River Plate ile amansız bir mücadeleye girişen Boca Juniors, işçi sınıfının takımıdır.
10. Adana Demirspor
1940 yılında, 2. Dünya Savaşı’nın yaşandığı zamanlarda, silah altında bulunan askerlerin dışında kalan gençleri, sivil savunma ve spora yöneltmek amacıyla ‘Sivil Savunma Mükellefiyeti’ adı altında çıkan kanun sonucunda ‘Kamu ve Özel Sektörde 500 Kişiden Fazla Eleman Çalıştıran Kuruluşların Spor Kulübü Kurmaları Mecburiyeti’ neticesinde, 21 Aralık 1940 tarihinde, o zamanın Devlet Demiryolları 6. İşletme Müdürü Eşref Demirağ tarafından Adana Demirspor Kulübü kurulmuştur. İşçi sınıfını temsil eden Adana’nın bu güzide kulübü aynı zamanda Livorno ile kardeş kulüptür.
11. Millwall
Limana yakın yerde, konserve yiyecekler üreten bir fabrikanın çalışanları tarafından kuruldu Millwall. Renklerini denizden ve bulutlardan aldı. İşçi sınıfının isyanı gibidir Millwall takımı. Öncelikle tersaneciler lakabıyla anılırken, şimdilerde aslanlar olarak anılıyorlar.
12. Kardemir Karabükspor
1938 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün emirleri doğrultusunda tüm ülkede spor adına yeniden yapılanma süreci başlamış ve özellikle Karabük’te ülkenin ilk ağır sanayi hamlesinin başladığı yerde bunun öncülüğünü yapacak kulüplerin kurulması çalışmaları hız kazanmıştı. Dönemin Demir-Çelik İşletmeleri Genel Müdürü Azmi Tılabar D.Ç. Gençlik Kulübü’nü gri-mavi renkleri yanı sıra D.Ç. arması altında kurarak bugünkü Kardemir Karabükspor’un ilk adımını atmıştır.
13. Liverpool
KOP tribünü ve “You will never walk alone” şarkısıyla bildiğimiz Liverpool, çoğunluğu liman işçileri tarafından kurulmuş bir takım. Belki de Türkiye’de en çok taraftara sahip olan Liverpool, şu an endüstriyel futbolun çarklarının bir dişlisi olsa, köklerini liman işçilerinden alıyor.