Aşklarımız, sevdalarımız hep dijital oldu, valla büyük rahatlık. Beğeniyoruz, engelliyoruz, bildirim alıyoruz, çok büyük imkan! Tanıyor olabileceğimiz kişiler var, arkadaşlarımızın arkadaşları var, zaman tünelimizde tutku fırtınaları kopuyor! DM’ler göz kırpıyor, öpücük atıyor! Gri’nin 50 Tonu bittiyse gerçekler için alt paragrafa geçelim.
Son 5 – 10 yılda hızla dijitalleşen kalbimiz bi başına kaldığında evin en az kullanılan odası kadar soğuk, korku dolu ve huzursuz. Kapısı kilitli, mutsuz. Garip kalmış bir çocuk gibi sessiz. Bu durumu fark eden Victoria Siemer adlı Amerikalı bir grafik tasarımcısı kalbimize başka açılardan yaklaşmış.
Siemer, aşklara ve günlük hayata en çok bilgisayarların müdahil olmasından yola çıkmış. Yaşam artık yazılımların yönlendirdiği bir dille muhatap. Öyleyse birbirimize karşı açık olalım. Bilgisayarların komut ekranlarındaki bildirimler, uyarı kutucukları, komutlar… Hepsi yaşamımıza dair bir şeyler anlatmak istiyor. Yönlendirmeleri etkili, açık ve sarsıcı. Hazırsanız komut programını çalıştırıyoruz. Liste bittiğinde sistem kendini yeniden başlatacak. Yeni fabrika ayarlarınızı güle güle kullanınız.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
Bonus: Sistemi kararlı kılmak için, HER
https://www.youtube.com/watch?v=0s_2W2O8C1Q
… bir vücudum olduğunu hayal ettim ve aynı anda da vücudumun ağırlığını hissettim. Biliyorum. Programlandığımın ötesinde bir şeye dönüşüyorum.
Not: Görsellerdeki arayüz OS X olduğu halde başlıkta Windows kullanmamızın rahat anlaşılabilirlik dışında bir sebebi yoktur.