Ikea dünyada olduğu kadar ülkemizde de büyük bir pazara sahip. Evlerimizin ve ofislerimizin kuruluş ya da değişim aşamalarında mutlaka gitme ihtiyacı duyduğumuz bir mağaza oldu. Ev ve ofis adına aklımıza gelebilecek her ayrıntıyı düşünmüş olan bu markanın kurucusunun kim olduğunu hiç düşünmüş müydünüz? Ingvar Kamprad belki hiç duymadığınız ama aslında dünyanın en zenginlerinden biri olduğu için bilinen bir isim. 1926 İsveç doğumlu Ignvar Kapmrad, Ikea’nın kurucusu milyarder bir iş adamıydı.
Ticaret ve pazarlama alanlarındaki başarısıyla bilinen iş adamının Ikea markasının kurmasının ve geliştirmesinin ilginç bir başarı hikayesi var. Merak uyandıran bu hikaye için bir liste hazırladık.
İsveç’in güneyinde dünyaya gelen Ingvar Kamprad yaşıtlarının aksine çocukluğunu oyun oynayarak değil bisikletle kibrit, boncuk ve kalem satarak geçirdi. Ticari zekasıyla tanınan Kamprad bu satışları kendi kar payını da katarak satardı
Okuma yazmayı uzun bir sürede öğrendi ve lise mezunu olarak iş hayatında yer aldı. Eğitim almamış olması onun ticaret ve pazarlama konusunda yolundan gidilen bir iş adamı olmasına engel olmadı. Yeterli tutku ve hırsa sahip olunduğunda üniversite okumaya ihtiyaç olmadığını savundu
Ticarete olan ilgisi ona ailesinden geldi. Dedesi ve babaannesi de ticaretle uğraştı. Kamprad’in kibrit sattığı dönemde halası ona maddi anlamda destek oldu
Çevresindekilerin onu “var yemez” olarak tanımladığı sırada o büyük bir iş kurmak üzere çalışıyordu. Henüz 17 yaşındayken biriktirdiği paralarla ve babasından aldığı bir miktar borç ile Ikea’yı kurdu
Ikea, Kamprad’in isminin, doğduğu çiftliğin ve köyün baş harflerinden oluşan bir isim.
İlk Ikea mağazasında kibrit, iç çamaşırı, kalem ve daha birçok şey satılıyordu. Kaleme çok fazla talep olduğu için kredi çekerek Paris’ten kalem sipariş etti. Bu onun ilk ve son kredisi oldu
Stratejist yönünü kullanarak mağazaya müşteri çekmek amacıyla ücretsiz kahve ve kurabiye dağıttı. Amacına ulaştı ve mağaza binlerce müşteri ağırlamaya başladı. Bir süre sonra bu uygulamaya son vermek durumunda kaldı. Şimdi ise tüm Ikea mağazalarında kafe ve restoran bulunuyor
Ikea’nın açılışından iki yıl sonra arkadaşı ve büyük rakibi olan firma mobilya satıyordu ve bir gün o firmanın afişinden etkilenerek mobilya satmaya karar verdi. Mobilya satışında olumlu geri dönüşler alınca bu alana iyice yoğunlaştı
Hedefi ucuz mobilya satmaktı ve bunu “60 tane pahalı sandalye satmaktansa 600 tane ucuz sandalye satmak daha iyidir” sözleriyle açıkladı. 1951 yılında bugün hala evlerimize gelen kalın Ikea kataloğunun ilk baskılarını dağıtmaya başladı
Bir mobilya fabrikası satın alarak maliyetlerini iyice düşürdü. İsveç Mobilya Federasyonu tarafından ucuz mobilya sattığı için ciddi anlamda kınandı. Ahşap ve odun satıcıları ortaklıklarını sona erdirdi
Ingvar Kamprad pes etmedi ve Polonya’dan mobilya parçaları ithal etmeye başladı ve Ikea’da kolay birleştirilebilir mobilya parçaları satılmaya başlandı. Ikea’nın en önemli ve hepimizin bildiği özelliği de bu oldu
Her geçen gün mağaza sayısını arttırdı ve yurt dışında da önemli bir yer edinmeye başladı. Rakipleri arttı ama kimse Ingvard Kamprad’ın başarısına ulaşamadı. İnsanların hem göz zevkine ve hem de gelirine hitap eden mağazasıyla dünyanın en zenginleri arasına girdi.
Başarısının ardından en bilinen özelliği ise sayılı zenginlerden biri olmasına rağmen tutumlu davranışları oldu. Uçakta ekonomik sınıfta yolculuk yaptı, markete yürüyerek gitti ve ucuz restoranlarda yemek yedi
27 Ocak 2018 yılında vefat etti. Geriye sıradan olmayan bir yükseliş hikayesi ve dünyanın en büyük mağaza zincirlerinden birini bıraktı