Günümüzde adı gizemle, güçle ve küresel komplolarla anılan İlluminati, aslında söylentilerle dolu bu sis perdesinin çok ötesinde, tarihsel bir gerçekliğe dayanıyor. İnsanların zihinlerinde gizli organizasyonlar, dünya düzenini kontrol eden elit gruplar ve karanlık ritüellerle özdeşleşmiş. Bu topluluk, şaşırtıcı bir şekilde sessiz bir Alman şehri olan Ingolstadt’ta doğdu. 18. yüzyılın sonunda Avrupa, Aydınlanma düşüncesiyle çalkalanırken, dinsel dogmalar ve mutlak monarşilere karşı yeni bir düşünsel devrim baş gösteriyordu. İşte tam bu ortamda, 1 Mayıs 1776 günü, Ingolstadt Üniversitesi’nde görev yapan hukuk profesörü Adam Weishaupt, çağının ötesine geçen bir adım attı. O, bireysel özgürlükleri savunan, akılcı düşünceyi yücelten ve toplumsal yapıyı dönüştürmeyi amaçlayan bir grup kurarak tarihin belki de en tartışmalı oluşumlarından birine hayat verdi. Bugün hâlâ varlığı tartışılan, ama etkisi tartışmasız olan bu topluluk—İlluminati—işte bu mütevazı şehirde doğdu. Şimdi gelin, söylentilerin ötesine geçip İlluminati’nin gerçek kökenlerine, onun Ingolstadt’taki sessiz ama sarsıcı doğumuna birlikte bakalım. İşte İlluminati’nin doğduğu yer…
Bugünlerde “İlluminati” kelimesini duyduğunuzda aklınıza gizli toplantılar, dünya liderlerini yöneten karanlık güçler ve komplo teorileri geliyor, değil mi?
Oysa bu gizemli grubun kökeni, 200 yılı aşkın bir zaman önce Almanya’nın sessiz, sakin bir şehri olan Ingolstadt’ta başlıyor. Evet, yanlış duymadınız. Gotik kiliseleri ve huzurlu sokaklarıyla bilinen bu küçük Bavyera şehri, dünya çapında efsaneleşmiş bir topluluğun doğduğu yer. Aynı zamanda Mary Shelley’nin meşhur Frankenstein romanına ev sahipliği yapan bu şehir, aslında karanlık bir geçmişin izlerini taşıyor.
Ingolstadt’ta bir kilise kitapçısında çalışan Rahibe Anna, zaman zaman şehirde gizli toplantılar yapıldığını duyduğunu söylüyor. “Nerede yapılıyor, kim geliyor bilmiyorum ama Fransa’dan, İngiltere’den gelenler bile varmış,” diyor. Ona göre bu toplantıların kalbi hâlâ Ingolstadt olabilir.
Ama neden bu şehir?
Çünkü 1 Mayıs 1776’da, burada bulunan üniversitede hukuk profesörü olarak görev yapan Adam Weishaupt, o zamana kadar kimsenin cesaret edemediği bir şeyi yaptı: Dinin toplumsal hayattaki baskın etkisine ve devletin keyfi yönetimine karşı duracak bir topluluk kurdu. Amacı, özgür düşüncenin, eleştirinin ve tartışmanın rahatça yapılabileceği bir alan yaratmaktı. İşte bu amaçla kurulan topluluğa “İlluminati” adını verdi.
Weishaupt’un vizyonu büyük ölçüde Aydınlanma Çağı’nın fikirlerinden etkilenmişti. Ona göre insanlar artık inanç sistemiyle şekillendirilmemeli, bilgiye dayalı özgür bir ahlaki düzen kurulmalıydı. Fakat o dönemde Ingolstadt’ta Cizvitler tarafından yönetilen üniversitelerde sıkı bir sansür vardı. Bu nedenle Weishaupt, fikirlerini ilk başta en zeki hukuk öğrencileriyle paylaşarak işe başladı. Ancak çok geçmeden bu fikirler büyüdü, yayıldı ve adeta bir ağ gibi Avrupa’ya sızdı.
Zamanla Fransa’dan Polonya’ya kadar uzanan gizli bir kardeşlik ağı kuruldu
2.000’in üzerinde üyeye ulaşan bu yapı içerisinde, devlet ve kilise görevlileri bile vardı. Üyeler yalnızca felsefe tartışmıyor, aynı zamanda gizlice bilgi topluyor, devlet yetkililerinin davranışlarını raporluyorlardı. Düşünün: Bir yandan idealist düşüncelerle beslenen bir hareket, diğer yandan adeta istihbarat ağı gibi çalışan gizli bir örgüt…
Peki ya şimdi? Şehrin bugünkü sakinleri bu tarihi mirastan haberdar mı? Yerel gazeteci Michael Klarner’a göre pek çoğu bu gerçeği bilmiyor. Klarner, eski Ingolstadt Üniversitesi’nin önünde dururken şunu söylüyor: “İlluminati, bu şehrin bir parçası. Ama pek kimse bunun farkında değil.”
İlluminati topluluğu kurulduğunda kimse tarafından fark edilmemesi gerekiyordu
Sessiz, derinden ve görünmeden çalışmak… Zaten kuruluş amacı da buydu: Radikal fikirlerin özgürce konuşulabildiği, ama dış dünyaya karşı tamamen gizli bir alan yaratmak.
Ne yazık ki bu gizlilik fazla uzun sürmedi. Kuruluşundan yaklaşık 10 yıl sonra, İlluminati yazıları ve faaliyetleri nedeniyle Bavyera hükümeti tarafından keşfedildi. Weishaupt sürgün edildi, örgüt dağıtıldı ve Ingolstadt’taki hikâyesi sona erdi. Hayatının geri kalanını Gotha isminde farklı bir Alman şehrinde geçirdi.
Ama ilginç olan şu: İlluminati efsanesi burada bitmedi. Aksine, tam da bu noktadan sonra hikâye iyice dallanıp budaklandı. Birçok kişi örgütün aslında hiçbir zaman dağılmadığını, hâlâ perde arkasından dünyayı yönettiğini iddia ediyor. Fransız Devrimi’nden JFK suikastine, 11 Eylül saldırılarına kadar pek çok olayda İlluminati parmağı arayan komplo teorileri türedi. Dan Brown gibi yazarlar bu efsaneyi romanlarla daha da popüler hâle getirdi. İlluminati’nin doğduğu yer yazımıza devam ediyoruz.
Winchester Üniversitesi’nden komplo teorileri psikolojisi uzmanı Dr. Michael Wood, insanların İlluminati takıntısını oldukça ilginç bir şekilde açıklıyor
“İlluminati, bizim ‘süper komplo’ dediğimiz türden. Yani diğer tüm komploları yöneten ana komplo gibi. İnsanlar bu konuda konuşurken genelde yarı şaka yarı ciddi olurlar çünkü işin ucu dünya düzenine, gölge hükümetlere kadar uzanıyor.”
Ingolstadt şehrinin merkezinde yürürken, pek de dikkat çekmeyen açık mavi bir binanın duvarına asılmış küçücük bir levha görebilirsiniz. Bu levha, 18. yüzyılın sonlarında buranın bir İlluminati buluşma noktası olduğunu söylüyor. Şehrin derinlerine indikçe, geçmişin tozlu sayfaları açılıyor.
Ingolstadt Şehir Müzesi’nde İlluminati’nin kurucusu Adam Weishaupt’un 1786 yılında yazdığı Apologie der Illuminaten isimli eseri bulunuyor
Görevli arşivci Maria Eppelsheimer şöyle diyor: “Bugüne kadar neye dönüştüğünü görmek gerçekten akıl almaz. Bugünkü İlluminati efsanesiyle, Weishaupt’un kurduğu hareket arasında neredeyse hiç bağ yok.” Ve haklı, Weishaupt’un orijinal fikirleri, bugün sosyal medyada dönen komploların epey uzağında.
Ama bu hikâyeyi canlı tutanlar da var. Bunlardan biri, şehirde İlluminati temalı yürüyüş turları düzenleyen Stefan Klarner. Klarner “Bazı insanlar Frankenstein’ın neden Ingolstadt’ta geçtiğini merak eder. Çünkü Mary Shelley’nin bu şehir hakkında bilgi sahibi olduğuna ve İlluminati’nin entelektüel etkisinden etkilendiğine inanılıyor. Fransız Devrimi döneminde bile, devrimin fikir babalarının Ingolstadt’taki İlluminati üyeleri olduğuna dair söylentiler vardı.” diyor. İlluminati’nin doğduğu yer yazımızın sonuna geldik. Bu içerik de ilginizi çekebilir: