Kadınların sosyal ve siyasi hayata katılımı İkinci Dünya Savaşı dönemine denk geliyor. İkinci Dünya Savaşı’nda erkeklerin savaşa katılmasıyla azalan iş gücünü artırmak amacıyla kadınlar fabrikalarda çalışmaya başladı. O döneme dek yalnızca ev işleri yapmak ve çocuk bakmak gibi görevler atfedilen kadınlar, ikinci Dünya Savaşı’nda iş gücüne büyük destek verdi. Ancak savaşın bitip erkeklerin dönmesiyle kadınlar yine evlere hapsoldu ve bu da onları bunalıma sürükledi. Sosyal hayatta yer almaya başlayan kadınların da mücadelesi başlamış oldu. Kadınlara yönelik sosyal ve siyasal haklar oldukça zorlu kazanıldı. Bugün hala toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gelişmiş ülkelerde bile görebiliyoruz. Amerika da bunlardan biri. ABD kadın liderlik istatistikleri açısından Haziran 2020 itibariyle 193 ülkeden 81’inci sırada yer alıyor. Kadınların hükümetteki temsili olcukça az, nitekim ülkemizde de durum pek farklı değil. Ancak bundan tam 100 yıl önce ABD’dedeki küçük bir kasaba olan Wyoming eyaletindeki Jackson’da tamamı kadınlardan oluşan bir meclis yer alıyordu.
Şimdilerde şehir statüsü kazanan Jackson, 100 yıl önce küçük bir kasabayken eşi benzeri görülmemiş bir uygulamayla tanındı
Wyoming’de yer alan bu kasabada tamamı kadınlardan oluşan ilk meclis kuruldu. Wyoming ayrıca ABD’de kadınlara oy kullanma hakkı tanıyan ilk eyaletti
1869 yılında Wyoming’de kadınların genel oy hakkı bulunuyordu. 1920 yılında ise tamamı kadınlardan oluşan ilk meclis kuruldu
21. yüzyılda bile toplumsal cinsiyet eşitsizliği yaşamamız göz önünde bulundurulduğunda, o dönem için bu çok büyük bir gelişmeydi. Jackson halkı, 11 Mayıs 1920’de Grace Miller’ı belediye başkanı, Rose Crabtree ve Mae Deloney’i ise başkan yardımcısı olarak seçti
Faustina Haight ve Genevieve Van Vleck ise meclis üyesi olarak seçildi. Bu 5 güçlü kadın, tamamı erkeklerden oluşan bir kadroya karşı zafer elde etti
Kadınların rakiplerinden biri ise Başkan Yardımcısı Rose Crabtree’in kocasıydı.
Ancak bu seçimin kazanılması bir tesadüf değildi. Çünkü kadınların yönetimde söz almak için aday olması pek çok kişinin ilgisini çekmişti
Seçim, kasabanın gördüğü en fazla seçmeni çekti ve kadınlar erkek rakiplerini 2’ye 1 farkla domine ettiler.
Seçim, Jackson Hole Tarih Kurumu & Müzesi’nin yöneticisi Morgan Albertson Jaouen, konu hakkında şunları söylüyor;
“1920’lerin tamamı kadınlardan oluşan belediye meclisi, kenti bugün bildiğimiz ve sevdiğimiz yer haline getirdi; sokakları düzenlediler, elektrik hizmetini genişlettiler ve sokak lambaları kurdular, ilk kasaba mezarlığını oluşturdular ve şehrin bütçesini inşa ettiler. Jackson, herkesin birbirine yardım ettiği sağlam bir topluluk haline geldi.”
Tabii kadınların yönetime gelmesi herkesin hoşuna gitmedi. The Delineator dergisinden 1922 tarihinde yayınlanan bir makaleye göre, kadınların göreve gelmesi üzerine bazıları vergi vermeyi ve para cezalarını ödemeyi reddetti
Bu nedenle de kasabanın kasasında sadece 200 dolar vardı. Ancak güçlü kadınlardan oluşan bu meclis, kişisel olarak dışarı çıktı ve cezaları görmezden gelenlerden her kuruşu aldılar. 2 günün sonunda ise kasada 2 bin dolar vardı
Kasabanın oldukça iyi yönetilmesi ise büyük fark yarattı. Belediye Başkanı Grace Miller, 1922 yılında bir röportajda “Nasıl bu kadar iyi yönetiyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı vermiş;
“Sadece birlikte çalışmaya çalıştık… Kendi evimizde uyguladığımız prensiplerin aynılarını uygulamaya koyduk; ailelerimizi yetiştirmek için temiz, bakımlı, ilerici bir kasaba. İyi yönetim, iyi vatandaşlık için nefes kadar gerekli.”
Petticoat Rulers olarak bilinen ilk kadın belediye meclisi, hikayesiyle hala kadınlara ilham vermeye devam ediyor. Üstelik Jackson’da kadınlardan oluşan ilk belediye meclisinin seçimi kazanması da hala kutlanıyor
Jackson Hole Tarih Kurumu & Müzesi’nin yöneticisi Morgan Albertson Jaouen, tarihlerini kutlamanın yeterli olmadığını söylüyor; “Kadın belediye meclisinin hikayesi inanılmaz ve kesinlikle Jackson kasabası için kutlanacak ve gurur duyulacak bir şey. Jackson Hole’ın güçlü kadın hikayeleri var. Genel olarak tarihimiz kapsayıcılık, uyarlanabilirlik ve yaratıcılıktır içeriyor. Ancak, büyük resme bakarsak 1980’lere kadar tarihte başka bir kadını seçilmiş bir pozisyonda göremedik. Oysaki tüm kadınların yönetimde yeri olmalı, bu gerekli. Çünkü başarılılar. İlk kadın meclisinin kurulması ne yazık ki yeni bir normal yaratmadı. Ancak, seçilen her kademedeki kadınlar da dahil olmak üzere yerel yönetimimizde daha fazla çeşitlilik görmek heyecan ve cesaret verici. 1920 kadınları hala cesaret verici rol modelleri olarak bizlere ilham veriyor. ”
Kaynak: 1