ACAYİP SPOILER, ACAYİP SPOILER, ACAYİP SPOILER
Dün itibarıyla uzun yıllardır yanımıza yoldaş olan bir diziyi de son uykusuna yatırdık. How I Met Your Mother, Friends furyasına yetişmeyenler için güzel bir ribaund oldu, ortamlarda bol bol “Friends mi, How I Met Your Mother mı?” muhabbeti çevirtti, “Barney nasıl gay olur yaa?” dedirtti, Ted kadar andaval bir insan olamayacağını bir kez daha bize öğretti.
5. sezondan sonra iyice sakız gibi uzadığını fark ettiğimiz diziyi kimisi izlemeyi bıraktı, kimisi güzel zamanların hatrına devam etti, kimisi finale çalışmaktan kaçmak için, kimisi de ne kadar sıkıcı olursa olsun hala tanışmamız gereken bir anne olduğunu bilerek izledi. Hatta biz de ‘How I Met Your Mother’ın Bitmesine Üzülmememiz İçin 11 Sebep‘ listeledik size falan filan…
Ama final çoğumuz tarafından beğenilmedi. Nedenleri açık!
Anneyle olan aşkın ayrıntılarını öğrenmek yerine çok ayrıntılı bir Robin-Barney düğününe bilmem kaç bölüm izledik
Bütün bir sezon Robin ve Barney düğününe ve arada olup biten saçma olaylara ayrıldı. Hani resmen onların da dediği gibi ‘bayaa uzun bi haftasonu’ oldu. Buna rağmen Robin ve Barney’nin üç yıldan sonra boşandığını, ananın hasta olup öldüğünü ve bu gibi bütün önemli olayları ise 5-6 dakika içerisinde şipşak izledik. Olmadı…
Çocukların “Bu Robin Teyze’ye ne kadar aşık olduğunun hikayesi” demeleri
Evet, bu belki de en önemli nokta. Zaten dizinin başından beri annenin hikayenin merkezinde olmasına karşın dışında olduğunu biliyoruz. Yine de izleyenleri bu kadar karın ağrısıyla bekletip sonra “Hee anne ölmüştü ki eheh” gibi zalım bir sonla baş başa bırakmak çok acımasızca. Bir de çocukların adeta çöpçatan gibi sen git Robin’i ara demesi, biz ‘ana gibi yar olmazcılar’ için de ayrı bir yumruk.
Anne’nin Ted ile Robin’in arasında duruyormuş gibi aradan çıkarılması… Anayı harcadılar matmazel
Diziyi izleme sebebimiz, hikayenin öznesi anne yitip gitti, üstelik hastalığının ne olduğunu bile öğrenemeden. Ted’in Robin’e dönüşü anneyi daha az sevdiğini göstermiyor kesinlikle, aksine insanın hayatına birden fazla ‘The One’ın girebileceğini ve hepsinin yerlerinin ayrı olacağını anlatıyor. Yine de bu kadar idealist bir şekilde aşk arayan ve düğünden önce de Robin’e kesin bir dille hayır diyen Ted için, hayatının geri kalanı boyunca anne için yas tutmaması onun o andaval tipine ters düşen bir durum. Tracy’nin Ted ve Robin’in birbirlerini geri almadan önce hayallerini gerçekleştirmek için bir araç olarak gösterilmesi ise basitçe yanlış.
Yıldan yıla o kadar çabuk geçildi ki ne olup bittiğini anlayamadık, hissedemedik
Belki de koca bir sezonu kapsayabilecek olaylar serisi maarif takvimin yapraklarını atlıyormuşcasına çok kısa bir zaman dilimine sığdırıldı. Madem son sezonda bu kadar saçmalıkla vakit kaybedilecekti, finalin hakkı verilmeliydi. Ama öyle olmadı.
Geçmiş sezonlardan kalan “ananas” gizemi çözülmeden dizi bitti
Dizinin alamet-i farikalarından biri ortaya böyle gizemler saçmak. Şüphesiz anneye bağlanacağını veya ananasın son sezonda bir şekilde tekrar dile getirileceğini umuyorduk. Bu da içimizde ukde kaldı.
Dizinin adının toptan yanlış olduğunu bir kez daha fark ettik
“Robin Teyzenizi nasıl tekrar ayarttım”
“Barney Amcanız bütün New York şehrini nasıl halletti”
“Ananızla tanışana kadar neler oldu neler”
Bizce daha mantıklı isimler.
Finalle birlikte resmen yaşlandığımızı gördük
Kolay mı! Kaç yıl önce başlamışız. Dizinin sonunda karakterlerin ilk halini gördükçe, suratımızın ortasına tokat yemiş gibi olduk.
Robin ve Barney aşkını o kadar ballandıra ballandıra anlattıktan sonra boşadınız güzelim çifti
Biz fark ettik ki bunu yazarlar da fark etmiştir. Robin ve Barney birbirine aşık oldukça ortaya Ted’in umutsuz arayışından çok daha ilgi çekici bir hikaye çıktı. Bu kadar birbirinin ruh ikizi olduğu belli olan iki kişi ayrılmamalıydı!
Son çok gerçekçiydi diyenlere gelsin, dizi hiç gerçekçi miydi ki?
Bazı bölümlerde bu sürreel sahnelerden rahatsız olduğumuz dahi olmuştur. Evet, son pek bi gerçekçiydi de dizi boyunca Barney ve onun başına gelenler başta olmak üzere rasyonel olunabilecek hiçbir nokta yoktu.
Son sezon aslında öğrenmek istemediğimiz ilgi çekici olmayan hikayelerle doluydu
Tokat Dağı’nda yaşananlar, Frank Zabka’nın Ted’den intikam aldığı bölüm ve Barney’nin annesiyle Robin’in düşman oluşu… Bunların hepsi hiçbir şekilde gidişata katkı sağlamayan alakasız, fantastik bölümlerdi. Senaristlerin acaba bölüm sayısı diziyi bitirmeye yetecek mi diye düşündüğü böyle bir zor anında ne gerek vardı o zaman diyoruz.
Dizi boyunca olgunlaşan Barney’nin sonunda yine eski günlerine geri dönmesi
Bunun ardında yatan sebep olarak Barney’nin Robin’le olmadıysa kimseyle olmaz dediğini biliyoruz. Ama birbirini bu kadar çok sevdiği iddia edilen iki insanın sırf Robin’in işi yüzünden yurtdışında çok zaman geçiriyorlar diye Robin Barney’e “Çıkış ister misin?” diye sorduğunda Barney’nin, onun için bu kadar değişen ve olgunlaşan bir adamın direk evet demesi düpedüz saçmalık. Belki de Ted’in Tracy’ye olduğundan daha çok aşıktı Barney Robin’e ve yaptıkları da bunu gösteriyor. Kendi çizgisinden bu kadar çıkabilen ve değişebilen bir adam bu kadar kolay vazgeçmez.
Haydi bir kez daha: Robin ve Ted? Hayır!
Robin ve Ted’in asla birlikte olmaması gerekiyordu. Bu, dizi boyunca bize verilen açık bir işaret. Belki dizinin başında olabilir gibiydi ve zaten kendi atış haklarını da kullandılar bu konuda. Ama ol-ma-dı. Bunun yerine eskiden sevgili olan iki insan birbiriyle ne kadar yakın arkadaş olabilirlerse o kadar yakın oldular. Son sezonda da Ted Robin’i bıraktı, Robin uçtu gitti. Ki gerçekten de böyle oldu, kumsal sahnesini hatırlayın. Hayatının aşkı olan Tracy resmen Robin’e yer açmak ve Robin çocuk yapamayacağından Ted’in hayali olan çocuk sahibi olmak için bir iki ayaklı yumurtalık makinesi oldu ve görevi tamamlanınca da aradan çıkarıldı. 9 yıllık karakter evrimi uzun süredir cevherini kaybeden dizi sonlandırılsın diye hiç düşünülmeden çöpe atıldı.
İzleyicinin neye önem verdiğini unuttular
Buna. Buna önem veriyordu izleyici. Gidin şimdi “How I Met Your Dad” çekin.