1960’lar gerçek olamayacak kadar renkli yıllarmış. Dünya başına gelen son büyük savaştan çıkmış ve etkilerini üzerinden yeni yeni atmaya başlamış. İnsanlık hayallerinin peşinde. Jules Verne kitaplarının büyüsü gerçek olmuş, insanoğlu Ay’a ayak basma derdine düşmüş. Muhtemelen o dönemlerin en popüler sorusu “Neden olmasın.”
60’ların yine o enteresan denemelerinden biri çıktı karşımıza. Zamanında Teksas kökenli bir havayolu firması olan Braniff, giriştiği bir imaj yenileme çalışmasıyla hosteslerini harika şekillere sokmuş. Ortaya çok acayip hostes kıyafetleri ve bambaşka bir havayolu çıkmış.
Ünlü modacı İtalyan Emilio Pucci ile anlaşan firma, hosteslere yeni bir dünya tasarlamış
Firmanın çok ses getiren “End of the plain plane” kampanyası sıradan uçağın sonu diyor ve havayollarının katı, ciddi politikalarına gönderme yaparak cicili bicili tasarımlarla ortaya çıkıyordu. Hatta tasarım işini biraz abarttıklarını da söyleyebiliriz.
Havada Striptiz: Air Strip
Emilio Pucci’nin Braniff için 1965 – 1974 arasında tasarladığı 6 farklı koleksiyondan biri olan Air Strip, yapılan işler arasında en sıradışı olanlarından. Hostesler uçak kalkmadan önceki hizmetlerinde başka, kalkarken başka kıyafetler giyiyorlar. Kıyafet değiştirme işiyse bir strip şova dönüştürülüyor.
Mad Men dünyasında bir kadın Mary Wells
O dönemler New York Borsası’nda işlem gören şirketler arasındaki tek kadın CEO bu kampanyanın da yaratıcısı olan Mary Wells. Wells ve Pucci ortaklığıyla yüz değiştiren havayolunun tek çılgınlığı Air Strip de değil.
Jetgiller’den herkes ilham almayı düşündü ama kimse bunu hayata geçirmemişti
Belki de başta yazdığımız gibi Ay’a ayak basma dönemi içinde olduklarından, tasarımlara uzay çağı konsepti hayli etki etmiş. Hostesler bu plastik uzay başlıkları alandan uçağa girinceye kadar takıyorlarmış. Ancak zamanla başlıkların uçak içinde muhafaza edilmelerindeki zorluklar ortaya çıkmış. Ayrıca ince plastikten yapılma bu aksesuarlar sürekli kırılıyormuş.
Pucci’nin başlıkları tasarlarken amacı hosteslerin terminal ve uçak arasında maruz kaldıkları rüzgar, yağmur gibi etkenlerden dolayı saçlarının bozulmasını engellemekmiş.
Televizyon reklamlarında işin ucu biraz kaçmış gibi
Hostesleri değiştirmişler ama uçakları kafalarına göre değiştirmeleri tabii ki söz konusu değil. Ama ellerinden geleni yapmışlar ve en azından alışıldık beyaz boyanın dışına çıkarak Boeing’lerini cayır cayır renklere boyamışlar.
Gökyüzünü rengarenk yapalım
Uçak filosu metalik mor, çikolata kahverengisi, turuncu gibi renklerle jelly bean şeker tasarımına kavuşturulmuş. Uçaklara uygulanan 15 farklı renk firmanın bilet ofislerinden kabinlerine kadar girmiş.
Tasarımların peşinde bugün de çok insan var
Kıyafetlerin birkaç parçasına Ebay üzerinden ulaşmak mümkün. Braniff o dönemlerde konforlu yolculuk ve seks satar kafasına hayli girmiş. Belki Hostes = Seks kısmından arındırılsa bugün de aynı eğlenceli anlayışa gidilebilir.
Günümüzde olsa ortam feci şenlenir
Muhtemelen eğlenceli görünüş ciddiyetsiz bir imaj sunduğu için günümüzün havayolları çok bu tarz tasarımlara girmiyorlar. Malum güvenlik ciddi bir iş. 10.000 metrede insanlar eğlenceden daha çok güven hissini arıyorlar.
Havayolumuz renkli uçuşlar diler
Atatürk Havaalanı’nda böyle hostesler gördüğümüzü düşünsenize. Neyse vazgeçtik. Toplum hassas filan. Üstelik hosteslere de yazık.
Sahibi Wes Anderson’mış deseler inanırız
The Grand Budapest Hotel’in afişi gibi değil mi? Braniff, 60’ların tüm öne çıkanlarını bir havayolunda biraraya getirmeyi başarmış diyebiliriz. Pucci markası Emilio Pucci’nin ölümünden sonra Louis Vuitton çatısı altına girmiş. Braniff hakkında daha fazla nostaljik bilgiye ise buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca hostesler ve havayolları ile ilgili başka ilginçlikler için sizi buraya alalım.
Bonus: Dönemin hostesleri yeniden buluşuyor
Bonus 2: Braniff ve Salvador Dali
http://www.youtube.com/watch?v=0ZPMxORhSQE