Ana sayfa » Seyahat » Çirkinleşmek İçin Burunlarına Tıkaç Takan Hindistan’daki Apatani Halkı Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Çirkinleşmek İçin Burunlarına Tıkaç Takan Hindistan’daki Apatani Halkı Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Hindistan’ın Arunachal Pradesh eyaletinde, yemyeşil Ziro Vadisi’nde yaşayan Apatani halkı, yüz dövmeleriyle dikkat çeken kadınlarından sıra dışı tarım yöntemlerine kadar pek çok özelliğiyle ilgi çekici bir topluluk.
Hindistan’ın kuzeydoğusunda, yemyeşil dağların arasına gizlenmiş Ziro Vadisi’nde yaşayan Apatani halkı, yüzlerindeki dikkat çekici dövmeler ve eşsiz tarım yöntemleriyle dünyaya adını duyurmuş bir topluluk. Hem tarih boyunca geliştirdikleri gelenekleri hem de doğayla kurdukları uyum, onları Doğu Himalayalar’ın en özel kabilelerinden biri haline getiriyor. Günümüzde sayıları yaklaşık 60.000’i bulan Apataniler, köklü geçmişleriyle modern dünyanın gölgesinde bile kültürlerini canlı tutmayı başarıyor. Peki bu enteresan Apatani halkı gelenekleri tam olarak nedir?
Apatani kadınlarının yüzlerine kazınan dövmeler ve burun tıkaçları aslında bir savunma mekanizması
Apatani kadınlarının yüzlerine kazınan koyu dövmeler, ilk bakışta estetik bir tercih gibi görünse de aslında dramatik bir hikâyenin ürünü. Yüzyıllar önce güzellikleriyle ün salan Apatani kadınları, komşu kabilelerin baskınlarında kaçırılıyordu. Bu tehlikeyi önlemek için köyün ileri gelenleri ilginç bir çözüm buldu: Her kadına büyük burun tıkaçları takıldı ve yüzlerine dövmeler işlendi. Genellikle ergenlik döneminde yapılan bu işlem, kız çocuklarının yetişkinliğe adım attığının da bir sembolüydü.
Zamanla bu uygulama sadece bir güvenlik önlemi olmaktan çıktı ve Apatani kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline geldi ve hatta güzellik standartları arasına girdi. Ancak 1970’lerde hükümet, burun tıkaçlarını ve yüz dövmesi ritüelini yasakladı. Bugün köylerde yalnızca yaşlı kadınların yüzlerinde bu kültürel izleri görmek mümkün. Onlar da kabile tarihinin canlı tanıkları ve unutulmaya yüz tutmuş bir geleneğin sessiz taşıyıcıları.
Apatani halkının bir diğer ilginç yönü ise tarıma bakış açıları
Ziro Vadisi, UNESCO tarafından potansiyel bir Dünya Mirası Alanı olarak değerlendiriliyor; çünkü burada hayvan ya da makine kullanılmadan gerçekleştirilen olağanüstü verimli bir tarım sistemi var. Apataniler, pirinç tarlalarını balık yetiştiriciliğiyle birleştiren yöntemleriyle doğayla mükemmel bir iş birliği kurmuş. Bu sürdürülebilir teknik, toprakların korunmasını sağlıyor ve gıda güvenliğini destekliyor.
Kabile, nesiller boyunca aktarılan bu bilgileri yazılı kaynaklardan değil, sözlü geleneklerden öğrenmiş. Atalarının deneyimlerini hikâyeler ve efsaneler aracılığıyla hafızalarında saklayan Apataniler, bu bilgiyi bir tür yaşayan ansiklopedi gibi kuşaktan kuşağa aktarıyor. Modernleşmenin etkisi artmasına rağmen, tarımdaki bu geleneksel bilgeliği hala korumak için çabalıyorlar.
Apatani kültürünün zenginliğini anlamak için inançlarına bakmak gerekiyor. Çoğu Apatani, Danyi-Piilo adı verilen inanç sistemine bağlı
Güneş’e Ayo Danyii, Ay’a ise Atoh Piilo diyerek dua ediyorlar. Onlara göre hayatın düzeni bu iki gök cismiyle sıkı sıkıya bağlantılı. Ayrıca halkın efsanevi kurucusu olarak kabul edilen Abotani, mitolojilerinin merkezinde yer alıyor.
Kötü bir olay yaşandığında, bunun belirli ruhların etkisiyle olduğuna inanılıyor. Bu ruhları yatıştırmak için tavuk, inek ya da başka evcil hayvanların kurban edildiği ritüeller düzenleniyor. Her yıl mart ayında dostluk ve refahı kutladıkları Myoko Festivali, temmuz ayında ise tarımın bereketi için kutlanan Dree Festivali, kabile yaşamının en renkli anlarını oluşturuyor. Son yıllarda Hristiyanlığın etkisi artsa da Apatani halkı bu eski ritüelleri tamamen bırakmış değil.
Apataniler sadece tarım ve inanç sistemleriyle değil, aynı zamanda el sanatlarıyla da dikkat çekiyor
Bambu ve baston işçiliğinde oldukça ustalar; köylerde hâlâ geleneksel tezgâhlarda üretilen kumaşlar görmek mümkün. Her evin duvarlarını süsleyen bu el işleri, yalnızca günlük yaşamın değil, kültürel kimliğin de bir göstergesi.
Ayrıca köy konseyleri olan bulyan, toplumsal düzenin sağlanmasında önemli bir rol oynuyor. Bu konseylerde alınan kararlar, köy yaşamını şekillendiriyor ve geleneklerin korunmasına katkıda bulunuyor. Renkli festivaller, şamanistik ritüeller ve sosyal yaşamın canlılığı, Ziro Vadisi’ni adeta yaşayan bir kültür sahnesine dönüştürüyor. Doğa ve insan arasındaki uyum, Apatanilerin kültürel dokusunu oluşturan en önemli unsur olmaya devam ediyor.
Günümüzde birçok Apatani genci, kendi vadilerinden çıkarak Hindistan’ın farklı şehirlerinde profesyonel meslekler ediniyor
Ancak ne kadar uzaklaşırlarsa uzaklaşsınlar, bayram ve festival dönemlerinde köylerine dönüp geleneksel yaşam biçimlerini yeniden benimsiyorlar. Bu durum, modern hayatla köklü kültürün nasıl bir denge içinde yürüyebileceğinin güzel bir örneği.
Yaklaşık 1.000 Apatani’nin Hristiyanlığı seçmiş olması, topluluk içinde zaman zaman sosyal tartışmalara neden oluyor. Daha ortodoks olanlar, bu yeni inancı benimseyenleri mesafeli bir şekilde değerlendiriyor. Fakat tüm farklılıklara rağmen Apataniler, kültürel miraslarını ve doğayla kurdukları bağları geleceğe taşımakta kararlı görünüyor.