1910’larda New York’ta caddeleri genişletmek ve yeni metro hatları inşa edebilmek için yaklaşık olarak 300 binanın yıkılmasına karar verildi ve yıkıldı. David Hess kendisine ait 5 katlı “Voorhis” binasının yıkılmaması için belediye ile ciddi bir mücadelenin içine girdi. Yıllar süren hukuk mücadelesini sonunda kaybetti ve zorla da olsa apartmanı istimlak edilerek yıkıldı.
1914 yılına gelindiğinde David Hess’in 5 katlı binasından geriye elinde sadece 0.30 metrekarelik küçük bir üçgen alan kalmıştı.
Belediye Hess’ten bu küçük alanı kaldırım olarak kullanılmak üzere kamuya bağışlamasını istedi.
Ancak binasının istimlak edilmesinden dolayı zaten öfkeli olan Hess bu teklifi kesin bir dille reddetti.
27 Temmuz 1922’de kendine ait bu küçük alanı üzerinde “Asla Halkın Kullanımı İçin Bağışlanmamış Olan Hess Emlak Mülküdür” yazan mozaikle kapladı.
Her ne kadar Hess bu alanı kamuya açmamış olsa da kaldırımın tam ortasında kalan bu alan yayaların üzerinden geçtiği bir alan oluverdi.
Fakat üzerinden geçen herkese Hess’in inadını ve kolay teslim olmayan ruhunu anımsatan bir anıt haline geldi.
Bugün “Hess Üçgeni” olarak bilinen bu küçük alan Christopher ile 7. bulvar’ın köşesindeki Village Cigar dükkanının hemen önünde yer alıyor.
Hess, 1938 yılında bu küçük arazisini 1000 dolar karşılığında bu dükkanın sahiplerine satmış.
Hess Üçgeni bugün hala New York sınırları içerisindeki kişiye ait en küçük özel mülk olma unvanını elinde bulunduruyor.
Bugün çatlamış, eskimiş, silik görüntüsüyle bize David Hess’in efsane inadını anlatmaya devam ediyor.