İnsanlar, hayatı olduğu gibi kabullendiğinde şüphesiz hayattan daha fazla keyif almaya başlıyorlar. Mutlu görünen insanlar toz pembe bir gözlüğün ardından dünyaya bakmıyor. Yalnızca yaşadıkları kötü şeylerin sadece onların başlarına gelmediğini ve hayatın böyle olduğunu biliyorlar. Hayat inişler ve çıkışlarla dolu. Zaman zaman üzülebilir, zaman zaman kendimizi yalnız hissedebiliriz. Ancak aynı duyguları pek çok insan yaşıyor. Yaşadığımız bazı şeyler ise tamamen bizim sorumluluğumuzda. Aynı hataları tekrar tekrar yapmaya devam ettiğinizde, hayata daha negatif bakmaya başlıyorsunuz. Oysaki aslında yapmanız gereken tek şey; istediğiniz her şeye sahip olamayacağınızı kabulenmek ve bunu ne kadar erken fark ederseniz o kadar iyi. Hayattan keyif alabilmeniz için kabul etmeniz gereken 11 acı gerçeği yazdık…
1. Hayat anlamsız, sadece sevdiğiniz şeyi bulmanız gerekiyor
Ne yazık ki, hayatlarımızın özel bir amacı olup olmadığını bilmenin hiçbir yolu yok. Peki, dünyanın sırlarını açıklamaya çalışmak için değerli zamanımızı boşa harcamanın anlamı ne?
Hayatınızda hoşunuza giden hiçbir şey olmadığında her şey anlamsız görünür. Ancak bunu kabullenip sevdiğiniz bir şeyi bulmaya çalışmalısınız. Hayatın amacını aramak yerine, neyi sevdiğinizi arayıp bulur ve ona odaklanırsanız hayattan keyif almaya başlayabilirsiniz.
2. Sorunlarınızı kimse umursamıyor
Birçok insan problemlerini başkalarına kolayca söyleyebilir. Düşük maaşlar, ikili ilişkilerdeki sorunlar vs. Ancak sorununuz, onu anlattığınız kişiyi ilgilendirmiyor. Sorunlarınızı sizden başka kimse umursamıyor. Çünkü dünyada herkes kendi başına bir birey ve herkes kendinden sorumlu.
Dünyanın ne kadar adil olmadığından şikayet etmeden önce, sorunlarınızı neden paylaştığınızı düşünün; yardım mı istiyorsunuz yoksa sadece anlatarak stres mi atıyorsunuz? Birisi size yardım etmeyecekse, tüm bunları anlatmanın anlamı nedir?
3. Yıllar geçtikçe hayatınız sıkıcı oluyor
Aynı şeyi tekrar tekrar yaptığınızda, o eylem size eskisi kadar zevk vermemeye başlar. Ancak hayat temelde her gün aynı şeyleri yapmaktan ibaret. Seyahat edebilir, ata binebilir veya bir dil öğrenebilirsiniz. Ancak yıllar geçtikçe olaylar ve eylenler karşısında daha az şaşırmaya başlarsınız. Bu nedenle de sıkılmış hissetmeniz oldukça normal.
4. Her zaman senden daha akıllı, daha genç ve daha çekici biri olacak
Bunu kabul etmek zor. Ancak zaten kendinizi başkalarıyla kıyaslamak zorunda değilsiniz. Bunun yerine her zaman sizden daha genç daha akıllı biri olacağını kabul edin. Hayatın akışı bu. Sizden birilerinden daha genç ve akıllısınız. Özel olduğunuzu düşünüyorsanız, bir illüzyonda yaşıyorsunuz ve çok yakında öğreneceksiniz. Yani, sizin gibi birçok insan olduğunu ne kadar çabuk fark ederseniz, hayatınız o kadar iyi olur.
5. Bize en yakın insanlar genellikle bize en çok zarar veren kişiler olurlar
Sevdikleriniz zayıflıklarınızı bilir ve bazen bilerek yaralandıkları yere vururlar. Bunlar çok zor zamanlar. Çünkü bunu asla onlardan beklemiyoruz. Hasarı azaltmak için beklentilerinizi azaltın. Onlar da sizin gibiler. Hata yapabilirler ve kimse mükemmel değil.
6. İnsanlar seni kullanıyor çünkü kendine saygı duymuyorsun
Bu aslında çok basit bir denklem. Siz kendinize değer vermezseniz, başkaları da size değer vermez. Bu nedenle öncelikle kendinize saygı duymalısınız. Bunu yapmadığınızda ise diğer insanlar size saygı duymaz ve siz de bunu kendi suçunuz gibi hissedersiniz. Bir kişiye yardım edip etmemek de kendi seçiminiz. Yardım ettiğiniz için insanların size minnettar olmalarını beklememelisiniz.
7. Yaşınız ilerledikçe sağlığınız kötüşelecek
Açıkçası, 40 yaşındayken 20 yaşındaymış gibi hissetmeyeceksiniz. Bunu ne kadar erken fark ederseniz gelecekte o kadar iyi hissedersiniz. Kötü alışkanlıklar hastalıkların daha hızlı ortaya çıkmasına yardımcı olur. Doktorlara göre, kusurlu genler ve kötü alışkanlıklar tetiği çeker. Bu yüzden mümkün olduğunca yürümeli, sağlıklı beslenmeli fast food yerine akşam yemeği için birkaç sebze yemelisiniz. Yorgunsanız, dinlenmelisiniz. Sonsuza dek yaşayacakmış ya da sağlıklı olacakmış gibi düşünmeyin.
8. Yaşlandığınızda yalnız kalacaksınız ve buna hazır olmalısınız
Hem fiziksel hem de zihinsel olarak hazır olmalısınız. Ne kadar üzücü olursa olsun, yaşla birlikte daha az sosyal etkileşimimiz de kısıtlanıyor. Çocuklar ve torunlar bizi yalnızlıktan kurtaramaz ve yaşlandığımızda zamanımızın çoğunu yalnız geçiririz. Ancak yaşlılık o kadar korkutucu değil. Günümüzde yaşlı insanların daha fazla fırsatı var; çalışmaya devam edebilirler (yaptıkları işte iyiylerse) veya bir hobileri olabilir. Her şey yaşlanmayı nasıl ele aldığınıza bağlı. Toplumdaki ve dünyadaki konumunuzu yeniden düşünürseniz, yeni şeylere uyum sağlayabilirsiniz.
9. Sevgiliniz ya da eşiniz sizi sevmeyi bırakabilir, bu ihtimal her zaman var
Sonsuz aşk vaatleri çok nadiren tutulur. Uzmanlar, insanların partner değiştirme eğiliminde olduklarına inanıyor. Duygular zamanla kaybolur. Bir ilişkiniz varsa bunu aklınızda bulundurmalısınız. Karşınızdaki kişinin hayatınızda sizin için “her şey” demek olmasına izin vermemelisiniz. Çünkü eğer bir gün sizi sevmeyi bırakırlarsa, tüm hayatını sıfırdan inşa etmek zorunda kalacaksın ve bu zor bir şey.
10. Bir ilişkide her zaman bir taraf çok daha fazla sever
İlişkinize aldığınızdan daha fazlasını verdiğinizi düşünüyorsanız, bunun sebebi muhtemelen aklınıza gelen şey. Yani siz eşinizi, onun sizi sevdiğinden çok daha fazla seviyorsunuz. Ancak bu kötü bir durum değil. Konuşarak ilişkiden beklentilerinizi talep edebilirsiniz. Bu karşılanmazsa, bu ilişkiye gerçekten devam edip etmek istemediğinize karar verin.
11. Bir ilişkiyi düzeltmeye çabalamak ise çoğu zaman sonuç vermez
Birçok kişi “ilişkinizi düzeltmeyi” sevgilinizi değiştirmek, ültimatom vermek ve kendi çıkarlarınız için savaşmaya çalışmak olarak algılar. Tüm bu eylemler muhtemelen sadece daha büyük bir krize yol açar. Onu değiştirmeye çalışmak yerine, bu şekilde kabul etmelisiniz. Yani, ilişkiniz üzerinde çalışmanıza gerek yok, kendiniz üzerinde çalışmanız gerekiyor ve bu her ikiniz için de geçerli. Hayattan keyif almak için yapmanız gerekenler oldukça basit…
Kaynak: 1