Müziğiyle filmlere ruh katan bir isimle karşınızdayız: Hans Zimmer. Kendisini tanımıyoruz belki ama müziklerini çok iyi biliyoruz. Karayip Korsanları’ndan Gladyatör’e, Batman’dan Sherlock Holmes’a akıllara kazınan, gönüllerde taht kuran bestelerin hepsi onun imzasını taşıyor. Müziğini yaptığı filmlerin tadı bir başka oluyor.
Bunun farkında olan Hollywoodlu film yapımcıları da kapısından eksik olmuyor. Her yıl onlarca film projesi, Hans Zimmer’in elinin değmesi için sırasını bekliyor. Son olarak “Interstellar” ile karşımıza çıkan Zimmer, film müziklerinde bir marka artık. Bu nedenle istedik ki, ünlü müzisyenin filmografisine yakından bakalım, hem de bahaneyle o muhteşem film müziklerini yeniden hatırlayalım.
1. Kardeşten de öte: Yağmur Adam
Tom Cruise‘un rüştünü ispatladığı, Dustin Hoffman‘ın “usta” mertebesine eriştiği “Rain Man” (Yağmur Adam), sinema klasiklerinden biri. Film, müziklerinden bağımsız oldukça güzel zaten ama izleyenlerin aklına kazınan, yıllar geçse bile unutulmayan melodilerin hakkını teslim etmek gerek. 1988 yapımı Yağmur Adam ile film müziklerindeki yeteneğini ispat eden Hans Zimmer, sonraki başarılarının sinyalini de vermiş olur.
2. Aşkın “bela” hali: Çılgın Romantik
Bu filmin açılış sahnesi ve müziği, “Birazdan çok güzel bir film izleyeceksiniz” der seyredene. Film bittikten sonra da acıyla tatlı arası bir tat bırakır, başta verdiği vaadi fazlasıyla tutar. “True Romance” (Çılgın Romantik), deli dolu iki karakterin birbirine olan tutkusunu anlatırken aşk ve belayı aynı potada eritiyor. Filmin müzikleri de bu potayı iyi kullanıyor ve filmin eğlenceli olduğu kadar aksiyon dolu tarafını iyi harmanlıyor.
3. Öldürmeyen acı güçlendirir: Aslan Kral
Film müzikleri dünyasındaki ilk önemli başarısını “Aslan Kral” (The Lion King) ile elde etti. 1994 yılında vizyona giren, Walt Disney yapımı bu filmde Zimmer, küçük yaşta büyük acılar çeken bir aslanın duygularını izleyenlere müziğiyle aktarmayı başarıyor. Bunun için Afrika’nın yerel seslerini de kullanan Zimmer, bizleri uzak diyarlarda bir yolculuğa davet ediyor.
4. Vasat film, iyi müzik: Kırık Ok
John Travolta ve Christian Slater‘in başrolünü paylaştığı “Broken Arrow” (Kırık Ok), 1996 yılında vizyona girdi. Film beklentileri pek karşılayamadı belki ama müzikleri için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
5. “İhanet mi, cesaret mi?”: Kaya
Oyuncu kadrosunda Sean Connery, Nicolas Cage ve Ed Harris‘in olduğu filmin yönetmen koltuğunda ise yıllar sonra “Transformers”i çekecek olan ve o yıllarda henüz genç bir yetenek olan Michael Bay var.
The Rock (Kaya), vizyona girdiği sene büyük ilgi çekmişti. Gerek oyuncu kadrosu gerekse hikâyesi filmin artıları. Ancak biz filmin açılış sahnesine dikkat çekmek istiyoruz. Görselliğin müzik ile dans ettiği bu sahne, filmin benzerlerine fark atacak türden bir yapım olduğunun da ilk kanıtı.
6. Önce dövüşelim, sonra konuşalım: Barışçı
Yine nükleer silahlar, yine macera… Başrollerini George Clooney ve Nicole Kidman‘ın paylaştığı “Peacemaker” (Barışçı), orta düzey bir macera filmi. Filme dokunuşlarıyla hayat veren isim ise elbette Hans Zimmer.
7. Obsesifler de sever: Benden Bu kadar
Homofobik, obsesif, hijyen düşkünü ve bencil biri garson bir kadına aşık olur ve eşcincel komşusuyla yolculuğa çıkmak zorunda kalırsa neler olur? Bu sorunun cevabını veren film, oyuncuları Jack Nicholson ve Helen Hunt‘a o yıl oyunculuk dalında Oscar’ı getirdi. Filmin müzik dalında da Oscar’a aday olduğunu ancak alamadığını hatırlatalım.
8. “Savaş nedir?” bir daha düşünün: İnce Kırmızı Hat
“Doğanın kalbindeki bu savaş nedir?” sorusuyla başlar film ve bu sorunun cevabını seyirciye bırakarak devam eder. Filmin kadrosunda deyim yerindeyse yok yok. Sean Penn, Adrien Brody, George Clooney, Woody Harrelson, Nick Nolte, John Travolta ve daha nicesi… Yönetmen koltuğunda Terrence Malick‘in yer aldığı film, Malick’in elinde bir şiire dönüşmüş. Bu şairane filmin müzikleri de aynı tada sahip.
9. Kendi mezarda, fikirleri iktidarda: Gladyatör
Soundtrack albümü bütün gün bıkmadan dinlenecek filmlerden biri “Gladiator” (Gladyatör). Konusu malum, ailesini öldüren imparatordan intikam almak için doğru zamanı bekleyen bir askerin, daha doğrusu eski asker-yeni gladyatörün hikâyesi. Filmin aksiyonu kadar duygusal yanını da iyi veren müzikleri içinden biz son sahneyi seçtik. Kahramanımız Maximus’un öldüğü bu sahnedeki müzik, yaşanan trajediye dinginlik ve huzur katmış. Öldükten sonra ailesi ile buluşan Maximus’un hissettiği gibi…
10. Görev bahane aşk şahane: Görevimiz Tehlike 2
Görevimiz Tehlike 2’nin de müziklerini yapan Hans Zimmer, filmin en müzikli ve belki de en güzel sahnesinin yaratıcılarından biri. Flamenko, müzik ve ilk görüşte aşk; hepsi bu sahnede. Kırmızı tonlarının hâkim olduğu sahneyi izlerken insan kendini dansın ritmine ve müziğin esintisine kaptırmamak için zor tutuyor.
11. Midesine düşkün katil: Hannibal
İnce zevkleri olan bir katil Hannibal Lecter. Yemekten, içkiden, sanattan anlar; en iyisini nerede bulacağını bilir. İlk olarak 1991 yapımı “Kuzuların Sessizliği” ile beyazperdede boy gösteren Hannibal, 2001 yılında perdeye geri döndü. Hannibal’ın hapishaneden kaçtıktan sonraki yaşamını anlatan filmin müzikleri, Hannibal’ın ince zevkinin yansıması adeta. Hannibal Lecter dile gelseydi, eminiz yemek yaparken bu müzikleri tercih ederdi.
12. Havadaki düşman: Pearl Harbor
II. Dünya Savaşı’na uzanıyoruz, savaşın korkunç yüzlerinden birine… Savaşın bir kazananı olacağı inancıyla dünyayı ateşlere salan yöneticiler de var bu filmde ama anlayana elbette. Barış görüşmeleri devam ederken, Japonya’nın ABD’nin Pearl Harbor‘da bulunan hava üssünü basmasının hikâyesi bu film. Aşk sosu ağır basan bir savaş filmi. Klasik Hollywood bakış açısına ve klişelerine sahip filmin müziklerinde romantizm ve heyecan bir arada.
13. Bir imdat çığlığı: Kara Şahin Düştü
BM’nin Barış Gücü, birkaç Amerikan askerini Somali’ye gönderir ve olaylar gelişir. “Black Hawk Down” (Kara Şahin Düştü), ters giden operasyon sonrası Somali sokaklarında sıkışan askerlerin hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Afrika’da geçen film, oyuncu kadrosu ve görsel kalitesi kadar, müziklerindeki etnik ritimleri ile de göz kamaştırıyor.
14. Kalbiyle mantığı arasında: Son Samuray
Tom Cruise’un başrolünde olduğu “The Last Samurai” (Son Samuray), Amerikalı bir askerin samuray kültürünü tanıması ve ona açık olmasıyla başlayan olayları anlatıyor. Tom Cruise’un canlandırdığı Amerikalı asker, Samuraylar arasında yetişip onların savaşına katılıyor. Bütün Samuraylar ölürken, savaşta hayatta kalan tek kişi de bu Amerikalı asker oluyor. Diğer bir tanımla; son samuray. Filmin müzikleri de kahramanlık hikâyesine yakışır nitelikte.
15. Âşık kral: Kral Arthur
Kral Arthur efsanesi, birden çok kez hem sinemada hem de TV ekranlarında boy gösterdi. Hans Zimmer, 2004 yapımı Kral Arthur’un müziğinde ruhani tınıları da kullanıyor. Bu efsanevi hikâyeyi müzikleriyle ete kemiğe büründürürken, bunun bir efsane olduğunu da aklımızın bir köşesinde tutmamızı istiyor.
16. Sevimli oldukları kadar küstahlar da: Karayip Korsanları
Film müzikleri içinde şimdiye kadar yapılmış en “gaz” müziklerden biridir. Dinleyende kendini açık denizlere vurma, gördüğü ilk rom şişesine sarılma isteği uyandırır. “Karayip Korsanları” (Pirates of the Caribbean) serisinin bu kadar sevilmesinde müziğin payı çok büyük kuşkusuz. Şimdiden en popüler film müziklerinden biri oldu bile.
17. Kafalar her daim güzel: Madagaskar
Yıllarca televizyon dizisi olarak da yayınlanan Madagaskar, büyük küçük demeden herkesin sevgilisi olunca yeniden kendini beyazperdede buldu. Karakterler aşırı sevimli, hikâye de tatmin edici olunca Hans Zimmer’e çok da iş düşmedi aslına bakarsanız. Elindeki malzemeyi harika işleyen Zimmer, maceradan maceraya koşan kahramanlara müziğiyle yoldaşlık etti.
18. Batman efsanesi yeniden: Batman Başlıyor
Christopher Nolan ile Hans Zimmer işbirliğinin ilk örneklerini “Batman Begins” (Batman Başlıyor) filminde izledik. Bu ikili daha sonraki Batman’lerde de beraber çalışacaktı. Onlara gelmeden önce film ile ilgili birkaç kelam edelim.
Film, daha önceki Batman filmlerine göre daha karanlık ve gerçekçi. Ancak Christian Bale‘in “Batman” yorumunu beğenen olduğu kadar beğenmeyen de oldukça fazla. Fikrimizi merak edenlere “Gözlerimiz Michael Keaton‘ı aradı” demekle yetinelim. Velhasıl; Zimmer, filmin müziklerini yaparken oldukça zor bir işin üstesinden gelmiş ve Nolan’ın yarattığı dünyaya uygun melodiler ortaya çıkarmış.
19. “Leb” demeden leblebiyi bulan dedektif: Sherlock Holmes
Dünyanın en ünlü dedektifi, bu kez Guy Ritchie’ye emanet. 2009 yılında çekilen ve Sherlock Holmes’u Robert Downey Jr.‘ın, yardımcısını da Jude Law‘ın oynadığı film; çoğu eleştirmen tarafından şimdiye kadarki en iyi Sherlock uyarlamalarından biri kabul ediliyor. Zaten elde ettiği başarı sonrası aynı ekiple bir devam filmi çekildi. Filmin müzikleri de Sherlock’un karakterinin bir yansıması gibi; hareketli ve muzip.
20. Gerçekle rüya arasında: Başlangıç
Nolan ve Zimmer işbirliğinin harika sonuçlarından biri daha. “Inception” (Başlangıç), vizyona girdiğinde senaryosu ve görsel efektleriyle bilinen ezberleri bozuyordu. Rüyalarla ilgili şimdiye kadar yapılan en enteresan işlerden birine soyunan Nolan, Zimmer’i de yanına kattı. Filmin sonunda yer alan “time” isimli beste de konuşmadan çok şey anlatır nitelikte.
21. Son uzay macerası: Interstellar
Bu yılın en fazla konuşulan filmlerinden biri oldu. Birkaç ay sonra yapılacak Oscar töreninden kaç ödülle döneceği de şimdiden merak konusu. İnsanoğlunun uzayla imtihanı olarak özetlenebilecek konusuyla büyük gişe hasılatı elde eden filmin müzikleri de film kadar etkileyici. Filmde bazen başrolde yer alan müziklere ve insanı içine çeken uzay görüntülerine kendinizi kaptırmanız işten bile değil. Bizce filmin soundtrack albümü çoktan “en iyiler” arasındaki yerini aldı.