Bazı insanlar için güzel bir yüze sahip olmak her gün piyango bileti kazanmak gibidir. Araştırmaların gösterdiği gibi çekici olarak algılanan insanlar hem daha iyi işlere sahip oluyor hem de olması gerekenden daha fazla para kazanıyor. Hatta Anthony C. Little ve ekibinin yaptığı araştırmaya göre; insanlar güzel kişilerin daha masum olduklarını düşünüyor. Suç işleseler dahi “sevimli” göründükleri için daha az ceza alırlar. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde güzel yüze sahip kadın ve erkekler daha az kefalet bedeli ödeyerek serbest kalıyor. Güzellik standartları elbette çağa, kültüre veya kişiye göre değişir. Ne de olsa “güzellik bakanın gözündedir” ifadesi dünyasın her yerinde geçerli. Peki tüm bunların sebebi tek bir güzellik geni mi?
Bazı insanların görünüşlerinin başkalarına fiziksel olarak çok çekici geldiği doğrudur. Hatta bu durumun önemli sosyal sonuçları vardır. Kabul edelim ki fiziksel çekicilik, yukarı doğru sosyal ve ekonomik hareketlikle doğrudan bağlantılı. Sosyal hayatımızda güzel insanların hızlı yükselişini görünce tek bir şey soruyoruz: Çekici ve güzel olmak tesadüf mü? Yoksa insanları çekici yapan bir gen mi var? Şu an bilim insanları, bir insanı neyin çekici yaptığı konusunda araştırmalarına devam ediyorlar. Ancak Wisconsin – Madison Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir çalışma, güzelliğin ardındaki genetiği ortaya çıkardı. Detaylara birlikte bakalım.
Güzellik geni var mı?
PLOS Genetics’te bu ay yayınlanan bir çalışmada, Wisconsin-Madison Üniversitesi istatistik bölümünde doçent olan Qiongshi Lu ve meslektaşları, 4383 kişide yüz çekiciliği ile ilişkili genleri tanımlamak için güzellik ölçeği kullandılar. Araştırmacılar, gönüllü ve kodlayıcılardan bireylerin fotoğraflarını “hiç çekici değil”den “son derece çekici” puanlama sistemine göre değerlendirmelerini istediler. Her kodlayıcı ayrı ayrı 12 fotoğrafı değerlendirdi. Her derecelendirme puanı o kişinin genetik yapısıyla karşılaştırılarak korelasyonlar ve çapraz genler arandı. Sonuç olarak, incelenmesi gereken bir avuç gen ortaya çıktı. Kadınlarda, yüz çekiciliğiyle en yakından ilişkili olan genetik varyasyonlar, vücut kütlesini veya bir kişinin kilo ve boyunun ölçüsünü etkileyen genlerle bağlantılıydı.
Erkeklerdeki genetik varyasyonlar ise kan kolesterol seviyesini etkileyen genlerle ilişkiliydi. Bu çalışmayı yönetenler, kan kolesterol seviyelerinin “testosteron ve diğer steroid hormonların sentezinde” etkili olduğuna dikkat çekiyor. Bu durum çekicilik puanlarının neden bir kolesterol genine bağlı olduğunu açıklamaya yardımcı oluyor. Araştırma sonuçları ilgi çekici olsa da bazı sınırlamaları göz önünde bulundurmak gerekiyor. Araştırma grubu sadece 4383 kişi. Öte yandan bu kişilerin tamamı Avrupa kökenli beyaz insanlardan oluşuyor. Dolayısıyla bu sonuçların tüm dünyada geçerli olduğunu söylemek yanlış olur. Benzer bir çalışma farklı insan gruplarıyla tekrarlanırsa ve aynı sonuçlar alınırsa “güzellik geni” diye bir gerçekten bahsedebileceğiz.
Güzellik genlerini değiştirebilir miyiz?
Genler, güzellik ve çekicilik hakkında hala net bir şey söylemiyor. Gen tedavisi araştırmalarında deneyimli bir cerrah olan Dr. Charlie Chen, yaşam tarzının güzelliği büyük ölçüde etkilediğini söylüyor. Sigara tüketiminin ya da beslenme düzeninin güzellik üzerinde oldukça etkili olduğunu belirtiyor. Bilim insanlarının güzellik geni arayışı, diğer genetik araştırma alanlarına da yol gösteriyor. Örneğin bu araştırmadan sonra hemen şu sorunun cevabı aranmaya başladı. Genleri manipüle edebilir ya da değiştirebilir miyiz? Dr. Chen bunun yakın zamanda mümkün olmadığını ancak ileride bu şekilde genler üzerinde oynanabileceğini iddia ediyor.
Doğumdan önce embriyo genlerini seçmek ya da bu genleri değiştirmek kulağa oldukça korkunç bir senaryo gibi geliyor. Ancak bunun yapılacağı günler çok uzakta değil. Yukarıda bahsedilen çalışma, güzelliğin genetik bileşenlerini saptamaya yönelik başarılı bir girişim. Gelecekte bu girişim başka pek çok araştırma alanına sıçrayacak ve muhtemelen genlerle oynanabilecek. Bunun etik olup olmadığı şu an için bilim insanlarını pek fazla ilgilendirmiyor. Bu nedenle hala farklı araştırmalar yapmaya devam ediyorlar. Sonuç olarak bu çalışmanın kapsamı ve boyutu sınırlı olsa da, insanların neyi çekici bulduğuna ve bunun DNA hakkında ne söyleyeceğine dair ilginç bilgiler sağlıyor.
Bu içeriğimiz de ilginizi çekebilir: