En son ne zaman birine gülümsediniz ya da güzel bir söze içten bir gülüşle karşılık verdiniz? Bunun cevabını biz bilmiyoruz ama ilk ne zaman gülümsediğinizi biliyoruz. Bedenin yaptığı en doğal hareketlerden biri olan gülümseme refleks olarak daha biz bebekken ortaya çıkıyor. Bebekler 2 ay içerisinde başkalarının onlara gülümsediğini anlamaya başlıyor ve bu gülümsemelere karşılık vermeye başlıyor.
Ancak büyüdükçe hayat zorlukları, yoğun hayatın koşuşturmacası derken bize bahşedilen bu güzel hediyeyi kullanmayı unutuyoruz ya da erteliyoruz. Bazı kaynaklara göre; örneğin kadınlar günde ortalama 62 defa, erkeklerse yalnızca 8 kere gülümsüyor. Neden bunu 100’ün üzerine çıkarmayalım ki?
Parlak ve ışıldayan gülüşlerle etrafınızı aydınlatmamanız, bembeyaz dişlerinizi korkmadan herkese göstererek doya doya gülümsememeniz için biz hiçbir neden göremiyoruz. Neden mi daha sık gülümsemeliyiz? İşte sebepleri…
1. Çünkü bir gülücük başkasına verebileceğiniz en harika hediyelerden biridir
2.Aynı şekilde gülümseme alabileceğiniz en muhteşem hediyedir
3. Düşünsenize hepimiz gülsek dünya daha güzel bir yer olmaz mı?
Örneğin sabah bindiğimiz toplu taşıma araçlarında görmeye alıştığımız asık suratlı insanların yerini gülümseyen insanlar alsa güne daha mutlu başlamayaz mıyız?
4. Çünkü gülümseme bulaşıcıdır
Siz gülümserseniz herkes de size gülümser.
5. Gülümseme “Seni seviyorum” demenin en güzel yollarından biridir
Hatta onlarca kelimeden daha güçlüdür.
6.Kuvvetli bir gülüş, güce sahiptir. Serotonin üretimini arttırır – yani bilimsel olarak aklı ve ruhu geliştirir
7. Diğer bir deyişle gülümsemek sağlıktır
8. İçten gelen bir gülüş endorfin salgılayarak bireyin modunu değiştirir
9. Hakiki bir gülüş güven verir
Fransız sinir bilimci G. B. Duchenne, hakiki bir gülümseme ile sahte gülümsemeyi birbirinden ayırdı. Hakiki bir gülümseme, ağız ve göz çevresindeki kaslarla etkileşime girer. Duchenne Gülüşü olarak adlandırılan bu gülücük; özgün bir keyfin, mutluluğun, zevkin ve sevincin göstergesidir. Sahte gülüş ise, yalnızca ağız çevresindeki kasların gönüllü bir etkileşiminden oluşur.
10. Harika gülüşe sahip olan insanlar aynı zamanda kendinden daha emin, özgüvenli insanlar olarak bilinirler
11. Gülümseyince ve gülümsememizin karşılığını alınca birilerinin yanımızda olduğunu anlar ve korkularımız azalır
12. Birisi bize gülümsediğinde daha değerli olduğumuzu ve sandığımız kadar yalnız olmadığımızı anlarız
13. Hisleri ifade etmenin en samimi yolu sıcak bir gülümseme, ağız dolu bir kahkahadır
14. Diğer bir deyişle gülümsemek gerçek hislerimizi belli etmenin en basit ve en güzel yoludur
15. İçimizdeki pozitif enerjiyi dışarı yansıtmamıza yardımcı olur
16. Gülümsemek doğal bir sakinleştiricidir, ruhumuzu onarır ve arındırır
17. Gülümsemek yaşlansak bile çekiciliği azalmayacak ve ilk izlenimde harikalar yaratacak bir özelliktir
18. Yani yeni tanıştığımız birine gülümsemenizle çok şey anlatabilir, olumlu bir ilişkinin temellerini atabilirsiniz
19. Dolayısıyla güzel ve parlak gülüşlere sahip olmak kendimize yapabileceğimiz en büyük yatırımlardan biri
Bu yüzden inci gibi dişlere sahip olarak doyasıya gülümsemek için yapacağımız maddi yatırımın bize geri dönüşünün hayli hayli yüksek olması sürpriz değil.
20. Gülümsemek zamana karşı sahip olduğumuz en büyük silah
Yani yaşlansak da çekiciliğimizi, alımlılığımızı kaybetmememizin en önemli yollarından biri.
21. Araştırmalar da bunu doğruluyor; örneğin yapılan son bir araştırmaya göre katılımcıların %45’i gülümsemenin en çekici özellik olduğu konusunda hemfikir
22. Buna karşılık katılımcıların yalnızca %10’u vücudun, %6’sı saçın ve %5’i bacakların çekici özellikler olduğunu düşünüyor
23. Katılımcıların %54’ü bir gülüşün yaşlandıkça çekiciliği artırdığını ve zamana karşı koyduğunu düşünüyor
24.Ankete katılanların çoğu mükemmel bir gülümseme için dişlerine para harcamaya hazır olduğunu söylüyor
25. Katılımcıların %80’i genç görünümlerini sürdürebilmek için para harcayabileceklerini belirtiyor
Araştırmaya katılan kadınların %84’ü ve erkeklerin %75’i, bu yatırımı yapmaya hevesli. 30’lu yaşlara girmek insanda korku uyandırdığından, bu yüzdelerin 30-39 yaş arasındaki kişiler arasında yüksek çıkması şaşırtıcı değil.
26. Katılımcıların %62’si ise dişlerinin kalitesini sürdürmek için bütçe ayırmaya hazır
Vücudunu, bacaklarını ve saçlarını albenili bulanlarsa saçları için (bunu söyleyenler oranı %33) ve bacakları için (%28) para harcayacaklarını ifade ediyor. Yaşlanmayla gelen kusurlardan ya da pürüzlerden rahatsız olanlarsa – örneğin %48’i fazla kilolarından, %33’ü göz çevresindeki halkalardan ve %31’i kırışıklıklardan rahatsız – bunları dişlere oranla daha az önemsiyor.
27.Araştırmaya katılanların %48’i gülüşün ilk buluşmada en çok hatırlanan özellik olduğunu düşünüyor
28. 50 yaş ve üstünde olan kesimde buna inananların yüzdesi %52 iken 18-49 yaş aralığında kalan kesimin yüzdesi %45
29. Diğer yandan ilk buluşmadan sonra yalnızca %9’u kişinin kıyafetlerini ya da %8’i kişinin nasıl koktuğunu hatırlıyor
30. %37’si kusurlu bir gülümsemenin daha az çekici olduğunu ve %25’i daha az güvenilir olduğunu düşünüyor
31. Kadınların %40’ı ve erkeklerin %35’i ise kusurlu bir gülüşün kişiyi daha az alımlı kılacağında hemfikir
32. Kısacası mükemmel bir gülüş her yaşta çekici olmanın ve iyi ilişkiler kurmanın biricik sırrı
Vietnamlı Budist rahip Thích Nhât Hanh’ın da dediği gibi: “Kimi zaman neşeniz, gülümsemenizin kaynağıdır; fakat kimi zaman gülüşünüz, neşenizin kaynağı olabilir.” Bu yüzden daha sık gülümsemekten çekinmeyin!
Gülüş parlatmalı bonus: İnci gibi gülüşler için ne yapmalı?
Yoksa siz de dişlerinizin gerçek hislerinizin önüne geçmesini engelleyenlerden misiniz? Ama bunun da bir yolu var: Diş beyazlatma yöntemleriyle gurur duyacağınız bir gülümsemeye sahip olabilir, güzel ve beyaz bir gülümsemeyle etrafınıza mutluluk saçabilirsiniz. Bunun için birkaç küçük tüyo vermeden listemizi sonlandırmayalım dedik:
- Etkileyici ve güzel bir gülümseme için diş beyazlatma işlemi oldukça etkilidir. Diş beyazlatma işlemi sizi muhteşem bir gülümsemeye kavuşturabilir; ancak diş hekiminizin gözetimi altında bu tedaviyi uygulamanızda fayda var. Diş hekiminizde profesyonel bir şekilde ofis tipi diş beyazlatma yapılabilir ve kısa sürede sonuç alabilirsiniz. İsterseniz siz de evde benzer bir yöntem uygulayabilir; kendi başınıza uygulayabileceğiniz düşük seviyede karbamit peroksit (veya hidrojen peroksit) içeren jellerle diş beyazlatmayı sağlayabilirsiniz, fakat bu yöntemle istediğiniz gülüşe daha uzun sürede kavuşacağınızı özellikle belirtmeden geçmeyelim. Dişlerinizin beyazlığını uzun süre muhafaza edebilmesi içinse beyazlatıcı bantlar, beyazlatıcı diş macunları kullanmanız ve “beyaz diş diyeti” uygulayarak renkleştiricilerden uzak durmanız gerekir. Nitekim hassas dişlere sahip bireylerde karbamit peroksit vb., ağrı ve hassaslaşma gibi yan etkiler gösterebilir.
- Daha ciddi renkleşme, şekil bozuklukları ve düzensizlikler içinse dişlerin ön yüzeylerine yapıştırılabilen “porselen laminate venerler”le (diğer bir deyişle yaprak porselenlerle) kalıcı olarak diş estetiğinizi güzelleştirebilirsiniz. Yaprak porselenler ışık geçirgenlikleri açısından gerçek dişimize çok yakın optik özellikler gösterdiklerinden doğal ve çekici bir gülüşe 1 hafta gibi kısa bir sürede kavuşabilirsiniz.
Biraz önce dediğimizi yeniden tekrarlayarak bitirelim; siz hep gülün ki dünya daha güzel bir yer olsun, güzel insanlar!
Diş Hekimi Onur Öztürk’ü takip etmek isteyenleri şöyle alalım:
Twitter: http://www.twitter.com/ozturkonur
Instagram: http://www.facebook.com/dtonurozturk
Site: http://onurozturk.com