Yeşilçam, hem unutulmaz filmleri hem de unutulmaz kadınlarıyla dolu bir dünya. Oyunculukta olduğu kadar güzellikte de birbirleriyle yarışan bu isimlerden biri parlıyor: Gülşen Bubikoğlu.
Adını duyduğumuzda aklımıza önce “Ah Nerede” filmi gelen Gülşen Bubikoğlu, başta Tarık Akan olmak üzere Kadir İnanır ve Cüneyt Arkın gibi sanatçılarla birçok filmde başrolü paylaştı. Hele 1990’lı yıllarda çocuksanız eğer -kız – erkek fark etmez- ona büyük büyük hayranlıklar beslediğiniz bir dönemden geçtiyseniz, emin olun yalnız değilsiniz. 🙂
Not: Bazı filmler hakkında spoiler içeren cümleler var.
Listeyi bu şarkı eşliğinde okumak isteyenler için
Yeşilçam’ın en büyük yapım şirketleriyle bir yarışma sayesinde tanışıyor
1954 yılının bir kış gününde doğan bir bebeğin, yıllar sonra Yeşilçam’ın en harikulade kadınlarından biri olacağını kim bilebilirdi? Aradan geçen senelerde dans ve mankenlik eğitimi de alan Gülşen Bubikoğlu, 1973 yılında “Ses” adlı sinema dergisinin düzenlediği yarışmaya katıldı.
Yarışmada 8 film şirketi vardı ve bunlardan üç tanesi Yeşilçam’ın en büyük yapım şirketleriydi: Erler Film (Türker İnanoğlu), Arzu Film (Ertem Eğilmez), Akün Film (İrfan Ünal). Yarışmada herkesin favorisi elbette ki Gülşen Bubikoğlu’ydu.
Açık ara 1. olacağı yarışmada “özellikle” 2. olarak seçilmişti
Yarışma sonucunda birinci olan kişi, 8 yapım şirketi ile de film çekmek zorundaydı. Bu nedenle, Erler Film – Arzu Film – Akün Film ortaklaşa olarak Gülşen Bubikoğlu’na 10 üzerinden 1 oy verdiler. Böylece Gülşen Bubikoğlu yalnızca bu üç yapım şirketiyle ve daha fazla ücret alacağı filmler çekecekti.
Yarışma sonucunda 55 oyla Necla Nazır birinci oldu. Tabii ki Gülşen Bubikoğlu’nun bu olanlardan o an haberi yoktu. Haberi olunca da neler hissetti, merak etmiyor değiliz.
“Yaban” ile Yeşilçam’a ilk adım
1973 yılı çok güzel bir yıldı. Çünkü Gülşen Bubikoğlu Yeşilçam’da ilk kez karşımıza çıktı. 🙂 Kadir İnanır’la beraber “Yaban” isimli filmi çektiler. Şımarık ve zengin genç kız ile balıkçı ve gururlu gencin aşklarını anlatan filmde, Kadir abimiz (Ali) “Sen benimle nasıl dalga geçersin?” deyip kaçırdı Gülşen (Alev)’i.
Kendini kaçıran adama âşık oldu aslında Alev. Ama filmde unutulmaz bir an var ki; Ali’nin bacağının kesildiği (hem de bunu Alev yapmak zorunda kalıyor 🙁 ) sahnede, ekran başında valla bizim bacağımız da kesilmişçesine canımız acıdı. Ve ayrıca daha 19 yaşındaymış meğer o filmde Gülşen Bubikoğlu. Güzelliği kadar oyunculuğu da müthişti ki, “Ben bu sektörde yeniyim.”i hiç hissettirmedi bizlere.
Aynı sene Kartal Tibet de katıldı bu ikiliye. Gülşen Bubikoğlu’nun Erler Film ile çektiği ilk film olan “Bitirimler Sosyetede” adlı bir komedi filmi çektiler. Biz de anladık ki Gülşen Bubikoğlu bizi yalnızca ağlatmayacak, aynı zamanda güldürecek de. Hakikaten de öyle oldu. Her tarz film çekti hayatı boyunca.
Filiz Akın’ın eski eşi ve Erler Film’in sahibi Türker İnanoğlu ile evlendi
Sanıyoruz Türker İnanoğlu, Kadir Gecesi falan doğdu ki; Türk Sinemasının en güzel kadınlarının eşi statüsünde yer alabilmek nasip oldu kendisine. 1975’te bir arkadaşlarının evine birkaç tanıdık çağırarak evlendiler. Hâlâ da beraberler.
Ve işte onu en sevdiğimiz film: “Ah Nerede”
Ferit: Nerde bekleyeyim sizi?
Zehra: Cehennemde.
Ferit: Kaçta orada olacaksınız?
Gülşen Bubikoğlu Yeşilçam’da çok büyük rüzgârlar estirip, hiç ara vermeden filmler çekiyordu. 1974 yılına beş film, 1975 yılına ise altı film sığdırmıştı. Bu altı filmden biri de çoğu insanın favori filmler listesinde yer bulan, en çok da komik otobüs sahnesiyle ünlü “Ah Nerede” filmi.
Ah Nerede’de Tarık Akan (Ferit)’le başrollerde oynadılar. Filmde, çapkın bir delikanlı birkaç kızı aynı anda idare ediyordu. Gülşen Bubikoğlu (Zehra) da onlardan biriydi. Sonra bir anda bu durum ortaya çıkınca hep beraber çullandılar tabii Ferit’in üzerine. Ferit durur mu, bırakmadı Zehra’nın peşini.
Adile Naşit, Hulusi Kentmen, Halit Akçatepe gibi ustalar da vardı filmde. Bu romantik komedi aynı zamanda Füsun Önal’ın seslendirdiği şarkıyla da unutulmazlar arasına girdi.
Açıkçası Ferit’in Zehra’nın kapısının önüne yazdığı “Seni Seviyorum” yazısı ve sabaha kadar orada bekleyişi de, birçok genç kızın hayali. İşte biz de buna karşılık olarak “Ah neredeee bee?” diyoruz.
Abe o Gırgıriye’nin Gülliye’si
Sulukule’nin gülü, Baryam’ın uzatmalı nişanlısı… 4 filmden oluşan seride Adile Naşit, Münir Özkul, Müjdat Gezen, Ayşen Gruda, Perran Kutman gibi sanatçılar eşlik edince Gülşen Bubikoğlu’na; gülmelere doyulmaz anlar yaşatmışlardı bizlere.
Aynı ekiple “Görgüsüzler” filmini de çekmişlerdi. Seneler sonra “Cennet Mahallesi”nden pek tat alamadıysak, dizinin orijinalinin tadının hâlâ damağımızda olmasındandı. Her çalgı sesi duyduğunda oynayan, kavgaları bir anda eğlenceye dönüşen, en büyük düşmanların bile birbirine âşık olduğu filmde, bir de “Muharrem” adında oynayan ve taklitler yapan bir ayıları vardı ki, çocukluğumuzda ayılardan daha az korkmamızı ve onları daha çok sevmemizi sağlamıştı.
Gırgıriye’deki Muharrem adlı ayıyla ilgili de ilginç bir anı paylaşalım. Agah Özgüç ve Mehtap Göral’ın yazdığı “Müjdat Gezen” kitabında anlatılana göre; filmde oynayacak gerçek bir ayı ayarlanmış, fakat ayı huzursuzlaşınca bir ayı kostümü yaptırılıp Yavuz Şeker’e giydirilmişti.
Meydanda çekimler yapıldıktan sonra Yavuz Şeker ayı kostümünü çıkarınca turistler kaçışmaya başlamıştı. Müjdat Gezen bu olayla ilgili şöyle diyor: “Ayıdan korkmadılar ama içinden insan çıkınca korktular.”
Yakışıklılar yakışıklısı Tarık Akan’la en çok yakıştırılan sanatçı
Tarık Akan’la beraber Ah Nerede, Bizim Kız, Evcilik Oyunu, Yaz Bekârı, Alev Alev gibi filmler çektiler. Birbirlerine hem çok yakışıyorlar hem de büyük bir uyum içerisinde oynuyorlardı. Bütün filmlerinde gözlerimiz, yanında Tarık Akan’ı arar olmuştu. Tabii ki yönetmenler de bunu fark edip onları olabildiğince beraber başrolde oynatıyordu.
Onu “Yeşilçam’ın en güzel kadını” olarak tanımlayanlar hiç de az değil
Biliyoruz, aklınıza hemen Türkân Şoray geldi. İkisi de güzelliği inkâr edilemez iki kadın. O yüzden biz bu kıyasa hiç girmeden, Yeşilçam’ın en güzel kadınının Gülşen Bubikoğlu olduğunu söyleyen çok fazla insan olduğunu söyleyelim. Google amcaya da bir soralım dedik, öne çıkan 5 fotoğraftan 2’si Gülşen Bubikoğlu oldu. 🙂
Ayrıca son dönemlerde yapılan “Türkiye’nin en güzel kadını kim?” anketinde yalnızca Yeşilçam oyuncuları değil, günümüz oyuncularıyla da kıyaslanan ve kendine ilk üçte yer bulan Gülşen Bubikoğlu, bu sonuçlarla ilgili şunları söylüyor:
“Uzun dönemde iz bırakmak çok onur verici bir. Üzerine bir de günümüzün iddialı gençleriyle yapılan bir mücadelede, böylesine güzel bir yere sahip olmak çok heyecan verici, inanılmaz mutlu oldum. Bana destek veren sevenlerime çok çok teşekkür ediyorum, bitmeyen sevgileri için. Konu salt güzellik değildir. Bizi sevenler sinemadaki başarımızı, bir de yıllar yılı bize besledikleri sevgiyi de hesaba katıyorlar.”
“Kurtar Beni” filmi ile gelen Altın Portakal Film Festivali ‘En İyi Kadın Oyuncu’ Ödülü
1988 yılında çekilen Kurtar Beni’de; Ayten (Gülşen Bubikoğlu)’in kötü yoldan kurtulmak için çabalarken bir imamla (Talat Bulut) tanışması ve evlenmesi; fakat sonrasında bir türlü eski hayatının ceremelerinden kurtulamaması anlatılır.
25. Antalya Film Festivali’nde Gülşen Bubikoğlu, filmdeki performansını aldığı ödülle bir kez daha kanıtlamış oldu. Biz bu ödülü almasına hiç şaşırmadık da, bunca zaman nasıl başka bir ödül alamadı, ona şaşırıyoruz.
22 yıl aradan sonra ise Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü”nü aldı.
Ülkemiz dışında da bizi temsil etti
Türk kadınlarının da ne kadar güzel ve başarılı olabildiğini dünyaya gösterebilmemize, bir tuğla da Gülşen Bubikoğlu koymuş oldu. Macaristan, Moskova, Kuveyt, Cannes gibi festivallerde ülkemizi temsil edip; “Baş Belası”, “Mücevher”, “Üç Kâğıtçılar” gibi filmlerle de İtalyanlarla koprodüksiyon çalışmalarında bulundu.
Hayatı boyunca 43 filmde oynadı
Ve biz hepsini keyifle izledik.
Yeşilçam’da “Zeynep”le özdeşleşen sanatçı, kızına “Zeynep” ismini koydu
“Bir evliliğin en güzel tarafı, bence bir kadın için, çocuk sahibi olmaktır.” diyen Gülşen Bubikoğlu, tam altı projede “Zeynep” ismini kullandı. Hatta kızı Zeynep İnanoğlu’nu dünyaya getirdiği sene de yine bir filmde “Zeynep” karakterini oynuyordu. Kızının doğumundan sonra da üç filmde daha aynı ismi kullandı.
Hem güldürdü, hem ağlattı
Kemal Sunal dendiğinde aklımıza komedinin, Fatma Girik dendiğinde ise daha hüzünlü filmlerin gelmesine rağmen; Gülşen Bubikoğlu dendiğinde gözümüzün önüne birçok farklı duyguyu hissettiren filmler gelir. Evcilik Oyunu’nda güldürürken, Yaz Bekârı’nda ağlatmıştı çünkü bizleri.
Göz makyajında bir marka: “Bana Gülşen Bubikoğlu göz makyajı yapar mısın Aysel’ciğim?”
Günümüzde bunu pek duymasanız da, zamanında bayağı moda olmuş bir tanımdı bu. Kaşları konusunda çok eleştiri alsa da, göz makyajı konusunda hayranlık uyandırıyordu.
“Zirvedekiler” ve “Affet Bizi Hocam” dizileri ile ekrana geri dönüş
Her ikisinde de Zeynep isminde birini oynayan oyuncu, 1994 yılında Cüneyt Arkın’la beraber “Zirvedekiler” dizisini çekti; 1998 yılında, “Affet Bizi Hocam”da ise varoş çevredeki idealist bir öğretmeni canlandırdı. Sevenleri adına, dizilerinin biraz daha uzun soluklu olmasını isterdik tabii ki.
Bonus I: Ah Nerede’nin son sahnesinde Ferit’in yüreğimizi ağzımıza getirdiği anlar
https://www.youtube.com/watch?v=49k9sOt5CvI
Bonus II: Gülşen Bubikoğlu, “Alev Alev” filmi ile ilgili bir anısını anlatıyor
Bu naif kadın, “Senin ağzını yırtarım cadaloz karı! Caaaartt kabakaaatt” sahnelerini nasıl oynamış diye şaşırıyor insan. 🙂
Bonus III: Olsa fena mı olurdu? 🙂
Bonus IV: “Canikom” filminde telefon hatlarının karışmasıyla komediye dönüşen sahne
https://www.youtube.com/watch?v=dwxFdcB836w