Feromon hormonları kişileri daha çekici hale getirebiliyor. Hatta yapılan bir araştırmaya göre bir insanın kokusu yalnızca 1.5 saniye içerisinde ona aşık olmamızı sağlıyor. Aşkta kimya ise tam bu noktada devreye giriyor. Ancak aşık olan ve bu kimyası tutan herkes bir ömür boyu mutlu yaşamıyor. ABD’de yapılan bir boşanma analizi, çiftlerin neredeyse yarısının gerçekçi olmayan beklentiler nedeniyle ayrıldığını ortaya koydu. İlişkinin ilk dönemlerinde kimya hormonların aktif çalışmasına neden oluyor. Bu da çiftlerin bazı gerçekleri görmesine engel oluyor. Hormon salınımı azaldığında ise çiftler aslında birbirlerinin bekledikleri gibi olmadığını fark ediyor. Peki güçlü kimya neden her zaman uzun süreli bir birlikteliği de beraberinde getirmiyor?
1. İstatistikler bir ilişkideki kimyanın sevgi ile değil, tutku ve çekim ile ilgili olduğunu söylüyor
Bilim insanları kimyanın ilişkideki yerini sorgulamak için 300’den fazla kişiyle bir çalışma yaptı. Çalışmanın amacı kimyanın ilişkide hangi rolü oynadığıydı. Sonuçlar ise pek şaşırtıcı değildi. Erkeklerin ve kadınların sadece yüzde 9’u bu dönemi “sevgi” ile ilişkilendirdi. “Biyolojik reaksiyonlar” ve “karşılıklı arzu” gibi cevaplar yaklaşık 3 kat daha fazla verildi. Yani ilişkide kimya sevgi ile değil tutkuyla ilgili olarak görülüyor.
2. Tutku nedeniyle bir insan hakkındaki gerçek düşünceleriniz gölgeleniyor
Rutgers Üniversitesi’nde Biyolojik Antropolog olanHelen Fisher’a göre, aşkı 3 ayrı aşamaya ayırabiliriz; şehvet, cazibe ve bağlanma. “Kimya” olarak adlandırdığımız ilk aşama, üreme için biyolojik motivasyona dayanan östrojen ve androjen, kadın ve erkek hormonlarının çalışmalarından başka bir şey değil. Yani kimya tamamen cinsellikle ilgili. Öte yandan ilişkinin başlarında ve kimyanın çiftler arasında yoğun olduğu dönemlerde bireylerde salgılanan dopamin nedeniyle, çiftler birbirleri hakkındaki esas düşüncelerini ve hislerini kavrayamıyor. Güçlü kimya düşünceleri gölgeliyor.
3. Tutku aradan kalktığında partnerler gerçek düşünceleriyle yüzleşiyor
Güçlü kimyanın düşünceleri gölgelediğinden bahsetti. Ancak hormonlar sakinleştiğinde bireyler de daha akılcı düşünmeye başlıyor. Çoğu zaman partnerizin geçmiş davranışlarıyla şimdikiler arasında farklılıklar görmüşsünüzdür. Ya da “Sen böyle değildin, çok değiştin” gibi cümleler işitmişsinizdir. Bu durum tamamen hormonlarla ilgili. Bu yalnızca partneriniz için değil, sizin için de geçerli. Eşinizin başlangıçta göründüğü kadar mükemmel olmadığına karar verebilirsiniz.
4. Ancak tutkuyu canlı tutmak mümkün
Uzun süreli ilişkilerde genelde bir süre sonra çiftler birbirinden sıkılıyor. Aradaki kimya ise bir süre sonra azalmaya başlıyor. Ancak bu azaldıktan sonra bile ilişkinizdeki tutkuyu ve heyecanlı güçlü tutmanız mümkün. Eşinizle daha fazla paylaşım yapabilir, onun hayatına daha fazla dahil olmaya çalışabilirsiniz. Öte yandan yatak odanızı daha eğlenceli hale getirecek oyunlar da oynayabilirsiniz.
Kaynak: 1