ABD Başkanı Donald Trump, Salı günü düzenlediği uzun basın toplantısında, Grönland ve Panama Kanalı üzerindeki kontrolü güvence altına alma konusundaki ilgisini açıkça ifade etti. Trump, özellikle Grönland’a yönelik ilgisini yinelerken, askeri güç kullanımını dahi dışlamayacağını belirterek bu konuyu bir kez daha dünya gündemine taşıdı. Dünyanın en büyük adası olan Grönland, Kuzey Kutbu’nun serin sularında, Arktika’nın kalbinde yer alıyor ve burası aslında Danimarka’nın kontrolünde özerk bir bölge. Ancak küresel ısınmanın etkisiyle buzullarının erimesi ve bu topraklarda bulunan değerli kaynaklar, Grönland’ı giderek daha stratejik bir bölge haline getiriyor. Peki, Trump neden bu buzlarla kaplı adayı ABD’nin kontrolüne almak istiyor? Grönland’ın jeopolitik konumu, nadir toprak mineralleri gibi doğal kaynakları ve Arktik bölgesindeki uluslararası rekabet, bu ilgiyi açıklayan temel nedenlerden bazıları. Ancak bu çıkışlar, yalnızca ABD ve Danimarka arasında değil, Grönland halkı arasında da tartışmalara yol açmış durumda. Grönland’ın geleceği, Trump’ın bu beklenmedik hamlesiyle yeni bir döneme mi girecek, yoksa bu istek geçmişteki girişimler gibi sonuçsuz mu kalacak? Peki bu ada neden bu kadar önemli. Hadi Grönland hakkında bilmeniz gerekenler nelermiş bir göz atalım.
Grönland nerede?
Dünyanın en büyük adası olan Grönland, Kuzey Kutbu’nun serin sularında, Arktika’nın tam kalbinde yer alıyor. Kuzey Amerika kıtasının bir parçası olmasına rağmen, Grönland’ın siyasi ve kültürel bağları Avrupa ile, özellikle de Danimarka ve Norveç gibi ülkelerle oldukça güçlü. Adanın çoğu, yıl boyunca sert buzullarla kaplı. Ancak küresel ısınma, bu dev buz tabakasını yavaşça eritiyor ve adayı dünya siyasetinin merkezi haline getiriyor.
Grönland nüfusu kaç?
56.000’i aşan nüfusu ile Grönland, dünyanın en seyrek nüfuslu yerleşim bölgelerinden biri. İnsanlar genellikle adanın güneybatısında, başkent Nuuk ve çevresinde yaşıyor. Neden mi? Çünkü adanın geri kalanı, devasa buzullarla kaplı. Grönlandlılar, genellikle İnuit halkından oluşuyor ve yaşamlarını balıkçılık, avcılık ve el sanatları ile sürdürüyor. Adada Grönlandca konuşulsa da Danimarka ve İngilizce de yaygın.
İlginizi çekebilir:
Grönland Hakkında Muhtemelen Daha Önce Duymadığınız 25 Büyüleyici Gerçek
Grönland yüzölçümü nedir?
Grönland’ın büyüklüğü tam 2.166.086 km²! Bu, onu yalnızca dünyanın en büyük adası değil, aynı zamanda potansiyel kaynaklar açısından oldukça değerli bir toprak parçası yapıyor.
Grönland kime ait?
Grönland, Danimarka Krallığı’na bağlı özerk bir bölge. Kendi parlamentosu ve hükümeti var, ancak savunma ve dış ilişkiler gibi büyük konular Danimarka’nın kontrolünde. Danimarka, Grönland’ın bütçesinin üçte ikisini karşılıyor ve ada ekonomisinin büyük kısmı balıkçılıkla dönüyor. Yani Grönland kime bağlı diye merak ediyorsanız sorunuzun cevabı “Danimarka” olacaktır.
Donald Trump neden Grönland’ı istiyor?
ABD’nin Grönland’a ilgisi yeni değil. Aslında bu ilgi, II. Dünya Savaşı’na kadar uzanıyor. Nazi Almanyası, Danimarka’yı işgal edince, ABD stratejik bir hamle yaparak Grönland’ı kontrol altına aldı ve askeri üsler kurdu. Bugün hâlâ aktif olan Pituffik Uzay Üssü (eski adıyla Thule Hava Üssü), ABD’nin savunma hattının kritik bir parçası.
ABD’nin Grönland’a olan ilgisi sadece askeri değil. Bölgedeki nadir toprak mineralleri, özellikle teknoloji üretiminde büyük bir rol oynuyor. Cep telefonlarından rüzgar türbinlerine kadar birçok ürünün hammaddesi olan bu mineraller, Grönland’ın güneyinde keşfedildi. ABD, hem bu kaynaklar hem de adanın stratejik konumu nedeniyle Grönland’ı göz önünde tutuyor.
Rusya ve Çin’in Arktik bölgesindeki askeri faaliyetleri, ABD’nin Grönland’daki varlığını daha da güçlendirmesini sağlıyor. Bir anlamda, bu buzlarla kaplı ada, büyük güçler arasında bir satranç tahtası işlevi görüyor.
ABD’nin Grönland’a olan ilgisi, Donald Trump’ın başkanlık döneminde ilginç bir noktaya ulaştı. Trump, Grönland’ın ABD için hem ekonomik hem de ulusal güvenlik açısından hayati önem taşıdığını belirterek, adayı satın alma isteğini açıkça dile getirdi.
Bu, ABD’nin Grönland’ı ilk satın alma girişimi değildi. 1867’de Alaska’yı Rusya’dan alan ABD, aynı dönemde Grönland için de Danimarka ile görüşmelere başlamış ancak anlaşma sağlanamamıştı. 1946 yılında ise ABD, Grönland için 100 milyon dolar teklif etmişti (bugünkü değeri yaklaşık 1,2 milyar dolar). Ancak bu teklif de Danimarka tarafından reddedilmişti. Trump’ın 2019’daki “Grönland satılık mı?” sorusu da yine aynı şekilde “Grönland satılık değil” cevabını aldı.
2019 yılında Donald Trump, Grönland’ı satın almak istediğini duyurduğunda tüm dünya şok olmuştu. Peki, Trump neden bu buzlarla kaplı adaya göz dikti? İşte sebepleri:
Doğal kaynaklar
Grönland, nadir toprak mineralleri, petrol ve doğal gaz rezervleriyle dolup taşıyor. Küresel ısınma, bu kaynakları daha erişilebilir hale getiriyor. Özellikle cep telefonlarından rüzgar türbinlerine kadar pek çok teknolojide kullanılan bu mineraller, büyük bir ekonomik potansiyel sunuyor.
Stratejik konum
Grönland adası Kuzey Kutbu’nun tam ortasında yer aldığı için hem askeri hem de ticari açıdan çok önemli. Soğuk Savaş sırasında ABD, Grönland’da bir radar üssü kurmuştu. Bugün ise eriyen buzullar, yeni deniz ticaret yollarının açılmasına olanak tanıyor ve bu da Arktik bölgesini daha cazip hale getiriyor.
Rusya ve Çin’e karşı hamle
Son yıllarda Rusya ve Çin, Arktik bölgesinde askeri ve ekonomik faaliyetlerini artırdı. Grönland, ABD’nin bu güçlere karşı stratejik bir hamle yapmasını sağlayacak mükemmel bir nokta.
Yerel halk, Trump ve istekleri hakkında ne düşünüyor?
Trump’ın “Grönland’ı satın alalım” çıkışı, yerel halkta büyük bir tepki yarattı. Adanın bağımsızlığını savunan birçok kişi, bu teklifi bir tehdit olarak gördü. Grönland’ın ilk kadın başbakanı Aleqa Hammond, Trump’ın teklifini şu sözlerle eleştirdi:
“Bize satın alınabilir bir mal gibi davranıyor. Grönland’ın geleceği, yalnızca Grönland halkını ilgilendirir.”