Biraz halsizlik, hafif ateş, boğaz ağrısı… Bu semptomlar bazen sadece birkaç gün sürecek sıradan bir soğuk algınlığının habercisi olur. Çoğumuz yılda en az bir kere grip oluruz. Ama yaşadığımız şey basit bir grip değilse? Ya aslında vücudunuz ciddi bir savaşa hazırlanıyorsa ve bu belirtiler, çok daha ölümcül bir hastalığın sessiz adımlarıysa? Sizi korkutmak istemeyiz ama bazı ölümcül hastalıklar aynı gribe benziyor! Aslında o tanıdık belirtiler gripten değil, bağışıklık sisteminizin panik tuşuna basmasından kaynaklanıyor. Yani, vücudunuz bir şeylerle savaşıyor… ama neyle savaştığını tam olarak bilmiyor olabilir! HIV, kuduz, şarbon, SARS ve hatta veba gibi hayli ürkütücü hastalıklar, başlangıçta neredeyse birebir grip semptomlarıyla kendini gösterebiliyor. Bu yazımızda size sadece “ateşim var, biraz dinlenirim geçer” demeden önce bir kez daha düşünmenizi sağlayacak bilgileri sizinle paylaşıyoruz. İşte grip semptomları gösteren ölümcül hastalıklar..
1. AIDS
Evet, listemizin başında AIDS var. Ama hemen korkmayın! Asıl konuşmamız gereken şey HIV virüsünün bulaştıktan sonra nasıl sinsice ilerlediği. Genellikle enfekte olduktan kısa süre sonra “akut faz” denen bir dönem başlar ve bu dönemde vücut alarm verir ama… Ne yazık ki verdiği alarm grip sandığınız şeyle neredeyse birebir aynı!
HIV’in erken belirtilerini gözden kaçırmak çok kolay. “Bu bir griptir geçer,” dediğimiz şey aslında bağışıklık sistemimizin büyük bir savaş başlatmaya çalıştığı sinyaller olabilir.
Peki ne yapmalı? Eğer böyle belirtileriniz varsa ve riskli bir durum yaşadıysanız (örneğin korunmasız cinsel ilişki), “çorba içip yatarım” seçeneğini değil de, bir sağlık merkezine gidip HIV testi yaptırmayı tercih edin. Çünkü erken teşhisle kullanılan antiviral “kokteyller”, virüsün AIDS’e dönüşmesini engelleyebiliyor. Yani bir nevi zamanla yarış bu!
Kuduz, sandığınızdan çok daha sinsi. Mayo Clinic’in verdiği bilgilere göre, kuduzun kuluçka süresi bazen bir yıla kadar uzayabiliyor. Evet, yanlış duymadınız. Bir yıl boyunca hiçbir belirti vermeyebilir. Sonra birden bire grip benzeri belirtilerle başlıyor. “Eh, biraz halsizlik, hafif ateş” diyorsunuz… Derken işin rengi değişiyor.
Virüs sinir sisteminizi ele geçirdiğinde işler korkutucu bir hal alıyor: deliryum, ajitasyon, kas spazmları, aşırı salya üretimi… Ve en kötüsü? Hastalık belirtileri başladıktan sonra kuduz neredeyse her zaman ölümcül.
Bu yüzden ne yapıyoruz? Özellikle sokak hayvanlarıyla temas ettiysek ya da bizi bir hayvan ısırdıysa, aşılarımızı mutlaka kontrol ettiriyoruz. Kuduz, tedavi edilebilen bir hastalık. Ama yalnızca erken dönemde müdahale edilirse.
3. Şarbon
Şarbonun en tehlikeli kısmı, spor adı verilen minicik ama dayanıklı yapılarla yayılması. Ve bu sporlar o kadar sinsiler ki, onları içeren bir objeye siz de dokunursanız geçmiş olsun.
En korkutucu hali ise solunum yoluyla bulaşan türü. Belirtiler grip gibi başlıyor: hafif ateş, halsizlik, belki biraz öksürük… Sonrası ise hiç eğlenceli değil çünkü birkaç gün içinde ölüm kapıyı çalıyor.
4. SARS
SARS 2003’te bir anda sahneye çıktı, dünya basınına manşet oldu, her yere yayıldı, sonra birden ortadan kayboldu. Fakat bu dramatik çıkışı yaparken geride 800’e yakın can yaktı.
SARS, grip gibi havadan bulaşır, genellikle aynı bölgelerde takılır ve belirtileri o kadar grip benzeridir ki, çoğu kişi farkına bile varmadan onlarca kişiye bulaştırabilir. Üstelik bulaşıcı hale gelmeden önce bile başkalarını etkileyebilirsiniz.
Ölüm oranı genel olarak %9 civarında. Ama 50 yaş üstüyseniz işler ciddileşiyor. O yaş grubundaki insanların neredeyse yarısı SARS’a yenik düşebiliyor. Nedeni mi? Net bir cevabımız yok, ama kesin olan bir şey varsa, o da bu virüsün hâlâ buralarda bir yerlerde kol gezdiği.
Grip semptomları gösteren ölümcül hastalıklar yazımızın sonuna geldik. Şimdi size kötü bir haberimiz var: Veba hâlâ var. Evet, o meşhur kara ölüm, tarih kitaplarından çıkıp bugünün dünyasında da varlığını sürdürüyor. Nedeni ise Yersinia pestis adlı bir bakteri.
Üç farklı formda karşımıza çıkan vebanın en tehlikelisi ise zatürre vebası (pnömonik veba). Ve işin kötüsü, ilk başta sıradan bir grip gibi görünür. Siz de “bir şeyim yok ya, biraz dinlenir geçer” derken, vücutta kıyamet kopar. Ve bu sadece sizi değil, aynı odada nefes alanları da riske sokar.
Avrupa’daki o korkunç salgında nüfusun neredeyse yarısını götüren bu tür, modern tıbbın olduğu bir dönemde bile ölüm oranını %10 civarında tutabiliyor. Üstelik hastalığın ortaya çıkışından sonra sadece 36 saat içinde ölüme yol açabiliyor.
Kısacası, grip sandığınız her şey grip olmayabilir. Şüpheli belirtiler varsa evde kalın, izole olun ve hemen doktora danışın. Belki de sadece soğuk almışsınızdır… Ama ya değilse?