Biraz uykusuz olabiliriz ancak birçoğumuz beklediğini aldı. Söz ettiğimiz şey ne midir? Elbette 91. Oscar Ödülleri’nden söz ediyoruz. Dün gece televizyon ekranlarına kilitlendik ve sabaha kadar heyecanla ödüllerin sahiplerini bulmasını bekledik. Favorilerimiz belirliydi hatta bir yerlere not alarak kendimize karne bile oluşturduk. Kırmızı halı renkliydi evet ama bizler de ekranlarımızın karşısında renkliydik.
Ödüllerin kimi beklentileri karşılarken kimileri ters köşe yaptı diyebiliriz. Ancak bu yılki ödül töreninin ilginç bir yanı daha vardı. 91. Oscar Ödül Töreni, 30 yıldır ilk kez sunucusuz olarak gerçekleştirildi. Canlı performanslar da bir o kadar iyiydi ki perde Queen ile açıldı. Daha ne olsun!
Bomba gibi törenin bomba gibi de bir kazananı oldu elbet. Evet, “En İyi Film” seçilen “Green Book”tan söz ediyoruz. Şimdi hep birlikte En İyi Film olmaya layık görülen yanı sıra en iyi yardımcı erkek oyuncu ve en iyi özgün senaryo ödüllerini alan Green Book’a biraz daha yakından bakacağız.
Sözü çok fazla uzatmayalım, biz susalım gündem konuşsun!
Green Book, yönetmenliğini Peter Farrelly’in yaptığı 2018 yılı ABD yapımı bir film ve toplamda 13 ödülü bulunuyor
Film, Amerikalı siyahilerin eşitlik mücadelesi verdiği 1960’lı yıllarda ünlü bir Afro-Amerikan piyanistin ve İtalyan- Amerikan şoför ve koruyucusunun yolculuğunu anlatıyor
Film ile çıktığımız bu yolda bizlere Viggo Mortensen ve Mahershala Ali eşlik ediyor ve aralarında gelişen dostluk ile içimiz ısınıyor
Mahershala Ali’nin “En İyi Erkek Yardımcı Oyuncu Ödülü”nü kesinlikle hak ettiğini söylemeden de geçemeyeceğiz.
Film işlediği konu ile ünlü bir siyahi olsanız dahi perde arkasında nelerle karşılaştığınızla ilgili gerçeklikleri lirik bir şekilde yüzümüze vuruyor
Filmin yazarı, yapımcısı ve yönetmeni olan Peter Farrelly kabul konuşmasında “Bu hikaye sevgi ile ilgili” ifadesini kullandı
En İyi Film Ödülü’nü alması herkes için bir sürprizdi ve bu ödül tartışmalara sebep olarak birçok eleştirmeni memnun etmedi
Filmin ödül alması ile birlikte filmle ilgili bazı durumlar gözler önüne serilmiş oldu
Ortak yazar ve yapımcı Nick Vallelonga, Ocak ayında yeniden gündeme gelen bir tweeti için özür diledi
Tweet, 11 Eylül saldırılarında Müslümanların sevinç içinde olduklarını ifade ediyor ve İslamofobik bir profil çiziyordu
https://twitter.com/jehorowitz/status/1083155351065612288
Filmin yönetmeni Peter Farrelly de ayrıca Ocak ayındaki seri cinsel taciz suçlamaları ile ilgili de özür dilemek durumunda kaldı
Filmle ilgili son durum ise Shirley ailesinin Dr. Don Shirley ile Viggo Mortensen’ın canlandırdığı Tony Vallelonga arasındaki yakın dostluğu reddetmesi oldu
Nick Vallelonga hikayenin babasının anlatımı ile kaleme alındığı söyledi. Ayrıca film yapımcısı Variety de 2013’te ölümünden önce Dr. Shirley ile konuştuğunu, piyanistin kendisine senaryo hakkında başka kaynaklarla konuşmamasını söylediğini belirtti. Ancak Shirley ailesi bu hikayeye karşı çıkmaya devam etti.
Film, anlattığı hikayeyi abartmak ve “beyaz kurtarıcı” klişelerini sürdürmek açısından eleştirildi
Nitekim eleştirmenler filmi, Tony’nin Shirley’yi kızarmış tavuğu denemeye ikna ettiği bir sahne de dahil olmak üzere bir dizi ırksal klişe nedeniyle eleştiri yağmuruna tuttu
New York Times ise film ile ilgili “Green Book’taki dostluk ilişkisi, siyahi tarafın uzun süre şiddete maruz kaldığı durumlarda beyaz tarafın insaniliğini geliştirmesi şeklinde gelişen klasik Amerikan anlatım tarzını sembolize ediyor.” dedi.
Görüldüğü üzere sıcacık bir hikaye sunmasının ve dingin atmosferinin altında fırtınalar kopan bir film ve 91. Oscar Ödülleri’ne damgasını vurdu. Irkçılık, ötekileştirme, toplumun kadına bakışı gibi konular söz konusu olduğunda ince ayarı tutturmak çok zor gibi görünüyor. İşte, tam da bu noktada Green Book, anlattığı hikaye ile iyi hissettirmeyi başarsa da övgüleri toplamak konusunda zorluklar yaşıyor.