Gözlük; aksesuar olarak değil de ihtiyaçtan kullanılıyorsa zaman zaman ilginç, yorucu, eğlenceli ya da can sıkıcı bazı mevzulara yol açabiliyor. Gözlük kullanmak ne kadar zor olabilir ki, diyenleri buradan duyabiliyoruz ama evet gözlük kullanmak bazen dünyanın en zor şeyi olabiliyor ne yazık ki… Neden mi? Biz susalım listemiz konuşsun…
1. Bitmeyen alışma süresi
Gözlükle tanışma faslının ilk ayağı bu alışma süresidir. Gözlük takmayı unutmak, yolda yürürken ansızın gelen düşecekmişim hissi, gözlüğün arkasından değil tepesinden ya da altından bakmak alışma süresinde yaşanan minik sıkıntılardır.
2. Buğulanan camlar
Soğuk hava, sıcak çorba, kar, yağmur, güneş… Herhangi bir ısı olayı gözlük camlarınızın buğulanmasına neden olabilir. Aslında gözlük camlarının buğulanması bize göre oldukça sevimli bir durum ama tabi bunu bir de gözlük kullananlara sormak lazım.
3. Komik olmayan şakalar
Yaş kaç olursa olsun ister 7 ister 70; illaki gözlükle ilgili komik olmayan esprilerle karşılaşırsınız. O espri bilmemkaç kişi tarafından 1 milyonuncu defa yapılmıştır bu yüzden komik dahi olsa güldürmez ne yazık ki…
4. Bir türlü bulunamayan gözlük
Kesin evde unuttum, çantanın içinde olabilir mi, koltuğun kenarına mı sıkıştı acaba, kesin kolay bir yerde hatta gözümün önünde ama ben göremiyorum … Yetişkin bir gözlük kullanıcısı hayatının sonuna kadar bu soruları sorar durur. Gözlükler, kaybolma konusunda çorap eşleri ve televizyon kumandalarıyla kapışırlar desek yeridir. Bu arada gözlüğünüzü kaybettiğinizde aramadığınız yer kalmadıysa gözünüzde takılı olabileceği ihtimalini de aklınızda bulundurun.
5. Gözlüğü çıkarsam mı çıkarmasam mı ikilemi
Şöyle yamacıma gel de sana bir sarılayım, hatta dur ufaktan bir öpeyim romantizmi yaşayan kişilerden biri gözlüklüyse o işler o kadar romantik ve kolay olmaz maalesef. Her iki tarafın da gözlüklü olduğu durumları saymıyoruz bile. Gözlüğü çıkarsam mı çıkarmasam mı, şimdi çıkarırsam yanlış anlar, ay kesin gözlüklerimiz çarpışacak, yok ben çıkarayım… Durum budur…
6. Defalarca tekrarlanan düzeltme hareketi
Genellikle orta parmağın burun köküne doğru kaydırılarak gözlüğün yukarıya doğru itilmesi suretiyle yapılır bu düzeltme hareketi. Defalarca defalarca ve defalarca…
7. Gözlük camının üzerindeki parmak izleri
Sil sil bitmez izlerdir onlar. Şu sağdaki kim acaba, izler sıcak fazla uzaklaşmış olamaz. Kesin Kadriye Teyze’nin küçük kızı Şermin’in parmak izi bunlar. Ay vallahi o!
8. Ya gözlük bana yakışmıyorsa düşüncesi…
Diğer modeli mi alsaydım acaba, burnumu biraz büyük gösterdi sanki bu model. Yok yok yüzüme de gitmedi. Sanırım o da beğenmedi, kesin beğenmedi… Sorular sorular… Doğru gözlük modelini ararken hayatın anlamını bulanlar bile olmuştur eminiz.
9. Kavgalardan uzak durmaya çalışmak
Murphy Kanunları’nın 119’uncu maddesi der ki: Bir kavgada gözlüklü biri varsa ilk dayağı her zaman o yer. Zaten kavga falan hoş şeyler değil, kavga edip n’apıcaksınız?
10. Gözlüğü çıkarınca bambaşka birine dönüşmek
Gözlükle nasıl bir bütünleşme yaşandıysa artık, gözlük çıkınca yıllardır tanıdığınız çocukluk arkadaşınız birden biri hiç tanımadığınız birine dönüşüverir.
11. Kaza sonucu kırılan gözlük camının ardından yaşanan hüzün
Gözyaşları sel olur, içinize koca bir öküz oturur. Daha da kötüsü gidip gözlük alacak vaktiniz yoktur ve en gerekli olduğu anda gözlüğünüz kullanılmaz hale gelmiştir. Demek ki neymiş, gözlük kullanmak göründüğü kadar kolay değilmiş…