İkinci el kitaplar için siz ne düşünüyorsunuz bilmiyoruz ama, tutkunları bizi daha iyi anlayacaktır; ikinci el kitap satın almanın bambaşka bir olayı vardır. Eskimiş sayfalar, insana o kitaptaki yaşanmışlığı hissettirir. Hayaller kurdurur, hikayeler; senaryolar yazdırır.
Yıllarca boşuna böyle düşünmemişiz. Gerçekten de eski bir kitap, yitip giden koca bir hayata dair izler taşıyabilirmiş içinde.
İngiltere’nin kuzeydoğusundaki Durham kentinde sahaf işleten Gordon Draper, geçtiğimiz günlerde ikinci el bir kitabın içinde eski bir mektup buldu
Mektupta, hayatını kaybetmesine sayılı günler kalan bir annenin, küçük kızına yazdığı veda cümleleri yazıyordu…
“Bethany (Benim küçük hazinem)
Eğer baban sana bu mektubu okuyorsa bil ki ben hayatımı kaybettim ve meleklerle birlikte yaşamaya, cennete gittim.”
“Göğsümdeki ağrılar çok arttı ve iyileşmek için ameliyat oldum. Ama işe yaramadı.
Her zaman gökyüzünden seni izleyip iyi olduğundan emin olacağım. Eğer ‘Parla parla yıldızcık’ şarkısındaki gibi parlak bir yıldız görürsen bil ki o benim. İyi bir kız ol ve uzun, mutlu bir hayat yaşa. Baban ve deden sana bakıp seni okula götürecekler.
Seni her zaman seveceğim. Kimsenin sana benim hakkımda konuşmanın yanlış bir şey olduğunu söylemesine izin verme. Umarım beni hiçbir zaman unutmazsın. Her zaman senin annen olacağım. Seni bol bol kucaklıyor ve öpüyorum.
Hoşçakal,
Annen
Not: Artık Rosie’ye bakma konusunda sana güveniyorum. Onu sakın ihmal etme tamam mı?”
Sahaf dükkanının sahibi Draper, bu mektubu, yanına iliştirilmiş bu fotoğrafla birlikte, sahibine ulaştırmak için elinden geleni yapacağını söylüyor
“Kesinlikle bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim. Umarım Bethany’i bulup mektubu geç de olsa doğru ellere ulaştırabiliriz.” diyor Draper.