Son birkaç yıldır GLP-1 adı, diyabet tedavisinden kilo verme trendlerine kadar çok geniş bir alanda karşımıza çıkıyor. Sosyal medyada “zayıflama iğnesi” olarak anılan ilaçlardan, doktor reçeteleriyle verilen diyabet tedavilerine kadar uzanan bu ilgi, beraberinde büyük bir bilgi kirliliğini de getirdi. Oysa GLP-1, aslında vücudumuzda doğal olarak üretilen ve metabolizmayı yöneten çok önemli bir hormondur. Bu yazıda GLP-1’in ne olduğunu, ne işe yaradığını, nasıl kullanıldığını ve potansiyel zararlarını bilimsel gerçekler üzerinden, sade ve anlaşılır bir dille ele alıyoruz. Peki tam olarak GLP-1 nedir?
GLP-1 nedir?
GLP-1, tam adıyla Glucagon-Like Peptide-1, bağırsaklarımızda üretilen doğal bir hormondur. Yemek yediğimizde salgılanır ve vücudumuza “enerji geliyor” sinyali verir. Bu sinyal sayesinde pankreas daha fazla insülin üretir, kan şekeri daha dengeli yükselir ve aynı zamanda beynimize tokluk mesajı gönderilir. Yani GLP-1, hem kan şekeri kontrolünde hem de iştahın düzenlenmesinde kilit rol oynayan bir biyolojik haberci gibidir.
Bu hormon ayrıca midenin boşalma hızını da yavaşlatır. Yediğimiz yiyecekler daha uzun süre midede kalır, bu da daha geç acıkmamızı sağlar. İşte bu yüzden GLP-1 sadece diyabet değil, kilo kontrolü açısından da son derece önemli bir mekanizmanın parçasıdır.
GLP-1 ne işe yarar?
GLP-1 nedir öğrendik şimdi de ne işe yaradığına bakalım. GLP-1’in en temel görevi, vücudun kan şekerini güvenli bir aralıkta tutmasına yardımcı olmaktır. Yemek yedikten sonra yükselen glikoz seviyesine karşı pankreasın insülin salgılamasını teşvik ederken, aynı anda karaciğerin daha fazla şeker üretmesini engeller. Böylece kan şekeri ani sıçramalar yapmaz.
Bununla birlikte GLP-1 beyin üzerinde de etkilidir. Beyindeki iştah merkezlerine etki ederek tokluk hissini artırır. Kişi daha çabuk doyar ve daha az yeme eğiliminde olur. Uzun vadede bu mekanizma kilo alımını yavaşlatır ya da kilo kaybını destekler. Aynı zamanda bazı çalışmalar, GLP-1’in kalp ve damar sağlığı üzerinde de olumlu etkileri olabileceğini göstermektedir.
GLP-1 hormonu ile GLP-1 ilaçları arasındaki fark
Vücudumuzun ürettiği doğal GLP-1 hormonu çok kısa ömürlüdür. Dakikalar içinde parçalanır ve etkisi kaybolur. Bilim insanları bu yüzden GLP-1’in etkisini taklit eden ama vücutta çok daha uzun süre kalan ilaçlar geliştirdi. Bunlara “GLP-1 reseptör agonistleri” deniyor. Ozempic, Wegovy ve benzeri ilaçlar bu gruba girer. Bu ilaçlar, doğal GLP-1 gibi çalışır: İştahı azaltır, kan şekerini dengeler ve mide boşalmasını yavaşlatır.
GLP-1 nasıl kullanılır?
GLP-1 ilaçları genellikle doktor reçetesiyle kullanılır ve çoğu enjeksiyon şeklindedir. Haftada bir veya günde bir cilt altına yapılan iğnelerle uygulanır. Son dönemde bazı GLP-1 türevlerinin ağızdan alınan tablet formları da geliştirilmiştir.
Bu ilaçlar özellikle tip-2 diyabet hastalarında kan şekerini düşürmek için kullanılır. Bunun yanında obezite tanısı olan veya kilo kontrolü tıbbi olarak gerekli görülen kişilerde de reçete edilebilir. Ancak bu ilaçlar “herkes zayıflasın diye” değil, tıbbi gereklilik halinde verilmelidir. Doz ayarlaması, kişinin kilosu, kan şekeri, böbrek fonksiyonları ve diğer hastalıkları dikkate alınarak yapılır.
GLP-1’in faydaları
GLP-1 agonistlerinin en büyük faydası kan şekerini güvenli şekilde düşürmesidir. İnsülin salınımını sadece kan şekeri yükseldiğinde artırdığı için, bazı diğer diyabet ilaçlarına kıyasla hipoglisemi riski daha düşüktür.
Bunun yanında iştahı baskılaması sayesinde kilo kaybına yardımcı olur. Klinik çalışmalarda bu ilaçları kullanan kişilerin önemli bir bölümünün vücut ağırlıklarının yüzde 10-15’ini kaybettiği görülmüştür. Ayrıca bazı GLP-1 ilaçlarının kalp krizi ve inme riskini azalttığına dair güçlü bilimsel veriler bulunmaktadır.
GLP-1 zararları ve yan etkileri
Her ilacın olduğu gibi GLP-1 ilaçlarının da yan etkileri vardır. En yaygın olanlar mide-bağırsak sistemiyle ilgilidir. Bulantı, kusma, ishal veya kabızlık özellikle tedavinin ilk haftalarında sık görülür. Çoğu kişide vücut ilaca alıştıkça bu şikâyetler azalır.
Daha nadir ama daha ciddi riskler de vardır. Pankreas iltihabı, yani pankreatit, bu ilaçlarla ilişkilendirilen önemli bir risk olarak kabul edilir. Şiddetli karın ağrısı ve sürekli kusma gibi belirtiler görüldüğünde ilaç hemen kesilmelidir. Ayrıca yoğun kusma ve sıvı kaybı yaşayan kişilerde böbrek fonksiyonları geçici olarak bozulabilir.
Hayvan deneylerinde tiroit tümörleriyle ilişki bulunmuştur. İnsanlarda bu risk net olarak kanıtlanmamış olsa da tiroit kanseri öyküsü olan kişilerde bu ilaçlar genellikle önerilmez.
Kimler GLP-1 kullanırken dikkatli olmalı?
Hamileler, emziren kadınlar, ciddi mide-bağırsak hastalığı olanlar, pankreatit öyküsü bulunanlar ve belirli tiroit hastalıkları olan kişiler için GLP-1 ilaçları uygun olmayabilir. Bu yüzden bu ilaçlar mutlaka doktor değerlendirmesiyle başlanmalıdır.
GLP-1, vücudun kan şekeri ve iştah yönetiminde kilit rol oynayan hayati bir hormondur. Onu taklit eden ilaçlar ise diyabet ve obezite tedavisinde gerçekten güçlü araçlardır. Ancak sosyal medyada görüldüğü gibi “herkesin rahatça kullanabileceği zayıflama iğneleri” değildir. Doğru kişide, doğru dozda ve tıbbi takip altında kullanıldığında fayda sağlar; yanlış kullanıldığında ise ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.