Birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, beyinleri yakan bir listeyle daha karşınızdayız. Gün geçmiyor ki, Türkiye’de sıfat bulmakta zorlandığımız olaylar yaşanmasın.
Garip desek hafif kaçacak, absürd desek kifayetsiz kalacak haberlerden sizin için bir derleme yaptık. Baştan söyleyelim, bunlar buzdağının sadece görünen kısmı. Daha neler var, neler. Bir değil, birkaç liste yapsak yine de tüketemeyiz.
Zaytung’u kıskandıracak bu haberleri listelerken fark ettik ki, ülkenin kendisi Zaytung olmuş. Biz en iyisi lafı uzatmayalım ve Nuri Bilge Ceylan’dan ilham alarak bu listeyi, kalabalık ve absürd ülkemize armağan edelim. Huzurlarınızda gerçek zaytung haberleri.
“Sarhoştum, hatırlamıyorum”
Van’a 3 milyon dolarlık yardım vaat eden işadamından şok yanıt
Adamın bir suçu yok. İçinden gelmiş yardım etmek ama sarhoşluk bu ya, hatırlamıyor. Hangimiz içip içip 3 milyon dolar yardım yapacağını söylemedi ki, o günlerde. Değil mi ya…
Beyoğlu’nda çift kişilik koltuk yasağı
Beyoğlu Zabıtası, kafelerden çift kişilik sandalyelerin kaldırılmasını istedi. İddiaya göre nedeni: Çiftler yan yana oturmasın!
Beyoğlu Belediyesi’nden dev bir hizmet daha. Her şey bizim iyiliğimiz için ama biz anlayamıyoruz. Yaptıklarıyla, asli görevleri arasında kim kiminle ne yapıyoru gözetlemek olduğunu düşündüren belediye, her yağmurda dereye dönüşen İstiklal Caddesi’ni dert edecek değil heralde.
Karım beni çamaşır suyuyla yıkıyor
Ankara’da bir polis memuru, eşinin aşırı titiz olduğunu gerekçe göstererek boşanma davası açtı. Örnek olarak da beş yıllık eşinin kendisini çamaşır suyuyla yıkadığını gösterdi. Suçlamaları reddeden eş, ‘Şiddete uğruyorum’ dedi.
Çamaşır suyuna iman etmiş, onsuz bir temizliğe temizlik dememiş yurdum kadını, elbette pis gördüğü kocasını da çamaşır suyuyla yıkamak ister. Bundan doğal ne olabilir ki?
İki Dil Bir Bavul’a bakanlıktan şaka gibi ödül
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘1. İlk Yönetmen Uluslararası Film Festivali’nde müziği olmayan ‘İki Dil, Bir Bavul’ en iyi müzik ödülünü kazandı.
“Biz ödülü veririz, alan alır” düsturu ile hareket eden bakanlıktan Reyan Tuvi’nin “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” adlı belgeseline de en iyi efekt ödülü vermesini bekliyoruz. Açıklamasında da “Efekler o kadar başarılı ki, sanki Taksim Meydanı’nda hükümeti protesto eden yüzbinler var. Gerek gazın yoğunluğu gerekse de insanların yaralanması çok başarılı efektlerle kotarılmış. Aynı Hollywood filmleri gibi” cümlelerini bekliyoruz.
Patronlar artık işçinin ‘tuvaletinden’ de kazanıyor!
İşçilerin olabilecek en üst seviyede üretim yapmalarını hedefleyen patronların imdadına ‘Perkotek Personel Devam Kontrol Teknolojileri ve Güvenlik Sistemleri’ firması yetişti! İşyerine kurulan takip sistemleriyle ‘verimi’ artıran işverene Perkotek, “Üçün beşin hesabını yapmıyoruz demeyin. Biz yapıyoruz” diyerek yeni bir açılım sundu: “İşçilerin tuvalette kaybettiği vakti kazanmak.”
On dakikadan günde üç kere tuvalet iznini çok fazla bulduk. İşçiler ne yapar, eder bunu da suistimal etmenin bir yolunu bulur. En iyisi işçiler hiç tuvalete gitmesin. Hem üretim durmamış hem de bu saçma alete gerek kalmamış olur. Aman kazancınıza zeval gelmesin.
AK Parti’den F klavye hamlesi
Dizüstü bilgisayar üretildi, firmalara F klavye imalat şartı getirilecek.
Valla F klavyenin tadını Q klavyede bulamıyorduk, bu uygulama çok yerinde oldu. Ne bilelim, Q klavye biraz soğuk sanki, burnu havada, kendini bir şey sanıyor gibi. Hem Q klavyenin suçu, yalan yanlış yazdığımız kelimeler, olmayacak yerlerde kullandığımız büyük harfler, kelimeden bir türlü ayrılamayan de’lar da’lar… Sarı saçlarından Q klavye suçlu.
TOKİ Başkanı: Paraya ihtiyacım yok, nefsim istiyor
Kentsel dönüşüm projelerinden dolayı gördüğü eleştirilerden bunalan TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, maaş artış talebinin Başbakanlık’tan geri dönmesinden dolayı sıkıntısını dile getirdi. Bayraktar, paraya ihtiyacı olmadığını ancak nefsin istediğini belirtti. TOKİ Başkanı Bayraktar Habertürk Gazetesi’nde yer alan haberde ilginç açıklamalar yaptı.
Bizim de nefsimiz neler istiyor neler de, içimize atıyoruz. Bazılarına yüce Rabbi verdikçe verirken bazılarına da üçün birini veriyor. Nefsi köreliyor tabi zamanla.
30 Şubat şanssızlığı
Adana’da seyyar Milli Piyango bayiliği yapan Abuzer Atlı (52), nüfus cüzdanında doğum günü ‘30 Şubat’ yazdığından, hiç doğum gününü kutlayamıyor.
Çocuğun doğum tarihini ya da adını bilmeyen babalar, rica ediyoruz nüfus cüzdanı çıkarma işlemlerinden bir geri dursun. Bu babalar yüzünden ne yiğitler telef oldu, ne güzeller hayata küstü.
Küçük abdest bombardımanı antika yapmaya yetmedi
Tarihi eser kaçakçılarının 3 milyon dolara satmaya çalıştığı 40 santimlik bronz heykeli eskitmek için iki ay boyunca üzerine işedikleri anlaşıldı.
Çişin içindeki asit ve minerallerin saç çıkardığı söylentileri üzerine litre litre çişi kafasından aşağıya boca eden bir millettin çocukları onlar. Dolayısıyla çiş mevzusunu bir adım ileri götürüp bir deneyin parçası yaptıkları ve bronzu eskittiğini kanıtladıkları için kendilerini kutluyoruz.
‘Karadeniz’in Ricky Martin’i gay isyanında
‘Karadeniz’in Ricky Martin’i olarak bilinen Davut Güloğlu, Martin’in ‘eşcinselim’ açıklamasının ardından konuştu: David Beckham’a daha çok benziyorum.
Davut Güloğlu bizce Davut Güloğlu’na daha çok benziyor ama insan olduğu değil, kendini sandığı görüntüdedir neticede.
İpini koparan binek atı yarış atlarıyla çiftleşti
İzmir’in Balçova İlçesi’nde ipini koparan bir aygır, İnciraltı Atlı Spor Tesisleri’nin çitlerini yıkıp, aralarında yarışlarda koşan şampiyon İngiliz atı Dinyeper’in yavrusu Happy Girl’ün de bulunduğu 5 dişi atla çiftleşti.
Hayvanı alıkoyup en doğal dürtüsünden mahrum bırakırsan ipini kopardığı anda soluğu elbette dişi atların yanında alır. Bırakınız yapsınlar, bırakınız sevişsinler.
Vali’nin vakti olmayınca maç oynanmadan kupa verildi
Mardin’de 39 kurumun katıldığı tenis turnuvasının final maçı 1’inci sette durduruldu. 5 set üzerinden oynanması gereken karşılaşma bitmeden sözde şampiyon ilan edilen Arçelik Masa Tenisi takımına Vali Hasan Duruer tarafından şampiyonluk kupası verildi.
Bu haberi okuyun ve Wimbledon final maçını hayal edin. Nadal ve Djokovic kıran kırana bir ilk set geçirmiş. İkinci sete başlamak için saniyeler sayılırken, Londra Belediye Başkanı vaktinin olmadığı gerekçesiyle oyunu durdurup Nadal’a kupayı veriyor. Oldu mu, olmadı tabi! Ama burası Türkiye, burada olur.
Böyle intihar girişimi görülmedi
Manisa’nın Turgutlu İlçesi’nde, eşi tarafından hastaneye getirilen 61 yaşındaki K.Y.’nin makatındaki soda şişesi cerrahi müdahale ile çıkartıldı. K.Y.’nin eşine, şişeyle intihara kalkıştığını söylediği iddia edildi.
Oldukça ilginç bir intihar denemesi. İnsan “Neden soda şişesi?” diye düşünmekten alıkoyamıyor kendini.
“Biz torbacı değil hırsızız!”
Adana’da polis sabah erken saatlerde, uyuşturucu satışı yaptıkları ileri sürülen Cono aşireti üyelerine yönelik eşzamanlı operasyon yaptı.
Küfür olarak kullanılabilir belki; “Ağzını topla, sensin torbacı.”
TOKİ Başkanı: “Bize parayı Allah gönderiyor”
TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşüm işi için prosedürlerin yerine getirilmesi halinde, kaynağın mutlaka geleceğini belirterek, “Bize inanın, bak samimi söylüyorum belki burada söylemem doğru değil ama inanın bize Allah gönderiyor parayı” dedi.
Allah parayı gönderirken hangi bankayı kullanıyor acaba? Bayraktar o konuya da açıklık getirseymiş iyi olurmuş. Ona göre hesap açtırır, para gönderilmesini beklerdik. Gerçi 17 Aralık tarihinde Allah parayı hangi bankayla gönderdiğini işaret etti sanki.
Diri diri gömdü!
Antalya’nın Gündoğmuş İlçesi’nde duyanları şaşkına çeviren bir olay yaşandı. Belediyeye ait iş makinesinin operatörü, yorulmasın diye kepçeye bindirip yaklaşık 1 kilometre taşıdığı yaşlı kadını unuttu ve kepçeye toprak doldurup yolu düzeltmeye başladı.
‘Cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile örülü’ derlerdi de inanmazdık. İyi niyet güzel de, unutkanlık hiç iyi bir şey değil.
“Sıra beklemek emeklilere sosyal aktivite”
PTT Genel Müdürü Osman Tural, emekli maaşını alabilmek için emeklilerin saatlerce kuyrukta beklemesini “çile” değil, “sosyal aktivite” olarak değerlendirdi.
Nasıl ki sıra beklemek emekliler için sosyal bir aktivite ise açlık sınırında yaşamak da emeklilerin kilo almasını engellemek için kullanılan bir sağlık yöntemi aslında. Lütfen bunları görelim, devletimize, büyüklerimize müteşekkir olalım.
Michael Jackson, Mercimekli köyünü ikiye böldü
Mardin’in Midyat İlçesi Mercimekli Köyü’nde, Michael Jackson için mevlit okutması köyde tartışma yarattı.
Michael Jackson’ı mezarında ters döndürmüş olaydır. Mardin, Michael Jackson ve mevlit kelimeleri, söz konusu Türkiye olunca yan yana gelebiliyormuş demek.
Dev sanat eserini çöpe attılar!
Devrim Erbil’in Eskişehir’de bir binanın duvarında bulunan 200 metrekarelik dev mozaik panosu, tadilat sırasında çöpe atıldı. Yetkililer, olayın ardından “Gereksiz sandık, çöpe attık” açıklaması yaptı.
Kars’taki İnsanlık Anıtı’nın Tayyip Erdoğan’ın tek sözü ile yerinden edilmesinin yanında sönük kalmış olaydır.
Bütün otistik çocuklar ateist
Adana Otistik Çocuklar Sağlık ve Eğitim Derneği Başkanı Sosyolog Fehmi Kaya şoke eden iddialarda bulundu. Bütün otistik çocukların ateist olduğunu öne süren Kaya, “Otistik çocukların beyinlerinde inanç alanı olmadığı için Allah’a inanmayı bilmiyorlar” dedi.
Bu açıklamanın neresinden tutsak bilemiyoruz. O yüzden eğitim şart diyoruz.
Halk TV’den şikâyetçi oldu
Şikâyetçi Ahmet Enes H. şunları söyledi: “Olayları başından beri takip ediyorum. Ulusal birçok haber kanalı itidalli yayınları tercih ederken Halk TV kesintisiz olayları gösterdi. Türkiye sanki savaş ortamına girmiş gibi görüntüleri kasıtlı gösterildiğine inanıyorum.”
Adam haklı. Halk TV nasıl olur da penguen belgeselleri yayınlamaz, bunun yerine Gezi Direnişi’ni olduğu gibi verir. Belgesel izlemek isteyip de zorla habere maruz kalmış vatandaşın, İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmasını, hakkını sonuna kadar aramasını tavsiye ediyoruz.
Gazeteci olmayı hayal edip, matbaacı olarak mezun oldular
Öğrencilerin gazeteci olma hayali yanlış tercihe takıldı. Malatya İnönü Üniversitesi Battalgazi MYO Basım ve Yayın Teknolojileri Programı’nı bitiren 22 öğrenci, gazeteci olma düşüncesiyle geldikleri bölümden matbaacı olarak mezun olmanın buruk mutluluğunu yaşadı.
Aslında durum göründüğü kadar kötü değil; gazeteci olup hapishanede de olabilirlerdi.
Sigara içmemek için başını kafesledi!
Sigarayı, iradesine sahip olamadığı için bırakamadığını belirten İbrahim Yücel (42), motosiklet kaskından örnek alarak bakır tellerle yaptığı kafes ile nefsine hakim olmaya çalışacak!
Sigarayı bırakmak için ‘nikotin bandı mı, hap mı daha etkili’ kapışmasına yeni bir soluk getiren icattır. İşe yaraması halinde yaygınlaşmasından korkuyoruz.
“Ne çektin be kızılağaç”
‘Provokatörler, onu bahane etti. Türkiye’nin altını üstüne getirdi. Gezi Parkı’ndaki o ağaç dile geldi: “En büyük eziyeti ben gördüm.”
Takvim gazetesi mikrofonunu ağaçlar kadar orada bulunan insanlara da çevirseymiş, bir nebze gazetecilik yapabilirmiş.
Batman, ‘Batman’ filmine karşı
Batman Belediye Başkanı DTP’li Hüseyin Kalkan, dünya gişe rekorları kıran ‘Batman’ filminin yönetmeni Christopher Nolan’a, Batman şehrinin adını izinsiz kullandıkları gerekçesiyle dava açmaya hazırlanıyor. Kalkan, “Davayı önümüzdeki süreçte filmin çekildiği ABD’de açmayı planlıyoruz” dedi.
Biz asıl, Nolan’ın dava açıldığını duyduğu andaki yüz ifadesini merak ediyoruz. Böyle bir olaya karıştığı için Batman filmini hiç çekmemiş olmayı diler mi? Zaman gösterecek…
22 tonluk köprüyü çaldılar
Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde, köylülerin dere üzerinden meyve bahçelerine geçmelerini sağlayan 22 tonluk köprü, gece saatlerinde kişi ya da kişilerce kamyona yüklenerek çalındı.
Hırsızlar arasında bir mertebe kaygısı var mı bilmiyoruz ama bu arkadaşlar hırsızlıkta en yüksek mertebeye ulaşmış görünüyor.
Atlamadı karısına saldırdı
N.U.’yu ikna etmesi için getirilen karısı S.U. (34) öfkelenerek, “Atla artık lan ş….siz. Sürekli aynı şeyi yapıyorsun. Çocuğun psikolojisini bozdun. Oğlum açken neredeydin?” diye tepki gösterdi. Karısının bağırmasına sinirlenen N.U. ise intihardan vazgeçip, bu kez de polislerin arasında bulunan eşine saldırdı. Polisler tarafından etkisiz hale getirilen N.U. gözaltına alındı.
Kadına şiddette bir sınırın olmadığının kanıtı. Karısına saldırmak için intihardan vazgeçen adamın yaşamasına sevinsek mi, bilemedik.
Bonus: Gökçek Ankara’ya boğaz getiriyor. Kaçııııınnn!!!
Ankara’da seçim çalışmalarına başlayan Melih Gökçek, projelerini anlattı. 18 farklı proje açıklayan Gökçek, Ankara’ya boğaz getireceği sözünü verdi.
Melih Gökçek 20 yıl gibi “kısa bir sürede” bir türlü fırsat bulup da gerçekleştiremediği projelerini Ankaralılarla paylaştı.