Şimdi size anlatacağımız gerçek suç hikayeleri, kurgusal senaryolardan çok daha çılgın! Hollywood filmlerinde bile bu kadar saçma kurgulara rastlayamayacağınızı garanti ederiz. Nefeslerinizi tutun! Dünyanın en absürt gerçek suç hikayelerine birlikte bakalım…
1. Tarihin en pahalı eşcinsel pornosunun arkasındaki silahlı soygun
George Bosque, 70’li yıllarda, polis olmak konusunda takıntılı olan yetenekli bir çocuktu. Son derece muhafazakâr inançlarıyla biliniyordu hatta daha sonraları kendisini bir Nazi olarak ilan etti. Çıplaklık, eşcinsellik ve uyuşturucunun yüceltilmesine saldıran mektuplar yazıyordu. Fakat bu genç on yıl içinde, 1,85 milyon dolarlık zırhlı bir minibüsü çaldı, küçük bir kokain dağını içine çekti ve tarihin en pahalı eşcinsel pornosunu yaptı. Hayat böyle vahşi!
New York macerası
Mezun olduktan sonra Bosque, her başvurduğu polis kuvveti tarafından geri çevrildi ve San Francisco’da Brink’in güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladı. Ayrıca hayatının aşkı Carl Denton ile tanıştı. Carl, 1980 yılında ondan ayrıldığında, Bosque şirketin minibüsünü çaldı ve kaçtı. Brink’te çalışan bir kişi, Peru’da saklandığına inandığı Bosque’yi bulana 150.000 dolar ödül vereceğini açıkladı. Gerçekte, inanılmaz bir kokain alışkanlığı geliştirdiği ve yeraltı eşcinsel dünyasında popüler bir figür olduğu New York’ta bulunuyordu.
Polis olma hayalinden suça giden tuhaf yol
Bosque bir noktada boş şeylerden sıkıldı ve hikayesi Eski Roma’da geçen ve büyük bütçeli olan ‘Centurians Of Rome’ aslı gay porno filmini yapmaya karar verdi. Film bugünün parasıyla tam 600.000 dolara mal oldu. Detaylı setler ve 32 sanatçıdan oluşan bir oyuncu kadrosu vardı. Sette, yemeğin bir parçası olarak ücretsiz kokain dağıtıldı ve herkese her günün sonunda nakit dolu dev bir valizden para verildi.
Şok edici bir şekilde, çekim tam bir felakete dönüştü. Kim öngörebilirdi ki?! Bosque, filmi çekerken, senaryoyu son saniyede yeniden yazmaya devam etti ve diyaloglar o kadar kötüydü ki, ekip tutkulu seks sahneleri için ideal olmayan bir atmosferde, kameradan uzak yerlerde kahkahalar attı. Bir noktada, bir adam öyle sert bir şekilde güldü ki destek direğine dayanmak zorunda kaldı ve tüm set, sanatçıların üzerine çöktü.
George Bosque’un amansız hikayesi
Ne yazık ki, bir maliyet tasarrufu önlemi bile almayan Bosque, elbette filmin post prodüksiyonundan önce parasız kaldı. Beş parasız ve yalnızdı, Carl Denton’u aramak için San Francisco’ya döndü. Teksas’a taşınan eski sevgilisini bulamadı ancak bu noktada 15 aydır onu takip etmeye çalışan polis, onu buldu. Hemen tutuklandı ama hala Brink’in parasını geri alma meselesi vardı. Bu yüzden şirketin sigorta firması, Bosque’un yaptığı filmin hakları için dava açtı. Fakat, yönetmen porno sahnelerinin fotoğraflarını mahkemede dağıttıktan sonra dava hızla düştü. Kendinizi böyle bir durumda bulmanız halinde aklınızda bulundurmanız gereken bir bir olay. Tecrübelerimize göre, bu, davadan kurtulmanın iyi bir yolu.
2. Acid House kralı, sahtekarlık makinesi ile 500.000 pound para çaldı
Tony Muldowney-Colston, iş hayatına, slot makinelerinde günde 20.000 pound’luk oynayarak girdi ve çılgınca başarılı bir profesyonel kumarbaz oldu. Bunun, 16 yaşında geçtiği slot makinesi teknolojisi sınavıyla bir ilgisi olabilir, bu yüzden lütfen işinizden ayrılmayın ve slot makinesinden para kazanan bir milyoner olmaya çalışmayın. İngiltere’deki her kumarhaneden men edildikten sonra, Tony Muldowney-Colston “Acid House Kralı” olarak markalaştı. 1980’leri Londra’da yasadışı yer altı faaliyetleri ile geçirdi. O dönemde, hep hükümeti atlatmaya başladı.
Bilgisayar dahisi bir suçlu
Hikayenin bu kısmına kadar kulağa dünyanın en havalı adamı gibi geliyor, ancak Tony adındaki her adam gibi, 1980’lerden sonra işler onun için yokuş aşağı gitti. 2014 yılında, bir bankaya bilgisayarla uzaktan kontrol edilebilen bir cihaz yerleştirdiği ve altı yüksek değerli banka hesabından 1.25 milyon çaldığı ve bilgisayar korsanlığı çetesi kurduğu gerekçesiyle tutuklandı.
Her icat insanlığa faydalı değildir!
Metropolitan polis memurları, karmaşık bir sahtekarlık geçmişi olan ve bir bilgisayar dehası olan Tony Muldowney-Colston’un evine baskın yaptıklarında tuhaf bir aygıt keşfetti. Yarı Otomatik Sosyal Mühendislik Bankası olarak adlandırılan makine, Muldowney-Colston’un sesini herhangi bir yaş veya cinsiyetten biri gibi değiştirmesine izin veriyordu. Bu makine sayesinde, Tony, bankalarla konuştuğunda sesi, bankanın gerçek müşterilerinden birisi gibi çıkıyordu. Makine ayrıca, mağdurları kandırmak amacıyla önceden kaydedilmiş banka mesajlarını da çalmıştı. Bu makine ile Tony Muldowney-Colston, yüzlerce insanı dolandırdı ve toplam 500.000 pound para çaldı.
3. 1930’lu yıllardan bu yana aranan lanetli dev inci
Dünyanın en büyük incisi, 1934’de Filipinler’de, yerel bir dalgıç, avını kurduğu zaman keşfedildi. İncinin içinde bulunduğu dev istiridye adamın kolunun üzerine kapandı ve adam sular altında kaldı. Arkadaşları cesedi bulduğunda, inciyi aldılar. Daha sonra, oğlunu sıtmadan kurtaran William Cobb adındaki birine inciyi verdiler. Cobb, II. Dünya Savaşı boyunca inciyi çantasında tuttu ve sonunda gizemli bir Çinli işadamının, eski filozof Lao Tzu tarafından inciye gizlediği efsanevi bir muskanın olduğunu söyleyen Cobb, inciyi Amerika’ya getirdi.
Uydurma hikaye
Gerçekte, bu hikayenin tamamı kesinlikle Cobb tarafından uyduruldu. Ancak bu, Lao Tzu’nun incisinin, o zamandan beri şaşırtıcı bir suç dizisine karışmasını engellemedi. Cobb öldükten sonra incinin yönetimi, görünüşte Buda, Konfüçyüs ve Lao Tzu’nun bir sonraki koruyucusu olduğunu ilan ettiği bir rüya yüzünden kuyumcu Peter Hoffman’ın eline geçti. San Bernardino’da yasadışı tombala oyunları yapmak için dini muafiyetleri kullanarak bir servet kazanan Rahip Vic Barbish’e, inciyi sattı. Lao Tzu, incisine sahip olmak için tuhaf bir yol izlemiş. Ama biz kimiz ki yüce bilgeyi sorgulayacağız, değil mi?
Lanetli incinin gerçek değeri
Al Capone’un oğlu olduğunu iddia eden Barbish, inciye yatırım yapan Dünyanın En Büyük İnci Şirketi’ni kurdu. Daha sonra, “kolluk kuvvetlerini desteklemek” için 5,5 milyon dolar bağış yapan sahte bir hayır kurumu olan Barış İçin İnci Vakfı’nı kurdu.
Bu arada, Barbish, inci hissesinin yarısını, nafakadan kaçınmak ve eski karısını öldürmek için bir tetikçi ekibinin lideri bar sahibi Joseph Bonicelli’ye sattı. Daha sonra çocukları dava açtı ve sözde paha biçilemez incilerdeki paylarından 32.4 milyon dolar aldılar. Eğer incinin yüksek bir değeri olsaydı, Colorado tarihinin en büyük yanlış cinayet davası olurdu. Uzmanlar, incinin kuyumculukta kullanılan türden değil kalitesiz olduğunu ve belki de meraklısı için birkaç bin dolar değerinde olduklarını söylediler. Barbish’in mirasçıları, incinin en az 52 milyon dolar değerinde olması gerektiğini iddia ederek bunu reddetti.
4. Sosyetenin renkli siması, fidye için adam kaçırdı
1931’de, St. Louis, Dr. Isaac Kelley’nin kaçırılmasıyla büyük bir şok yaşadı. Doktoru birisi hasta bir çocuk için aramıştı. Doktor, ardından gece geç saatlerde çocuğu tedavi etmek üzere yola çıktı. Fakat gittiğinde bunun bir tuzak olduğunu anladı ve silah zoruyla kaçırılıp fidye için rehin alındı. Fidye ödendikten sonra muhtemelen fidyeciler, Dr. Kelley’nin gözleri bağlı şekilde yol kenarında olduğunu ve onu orada bulabileceklerini bir gazeteciye söylediler. St. Louis daha sonra kaçırma olayının, sosyetenin renkli siması ve yarı zamanlı suçlu Nellie Muench tarafından planlandığı haberiyle daha da şok oldu. Saygın bir doktorun eşi ve Missouri Yüksek Mahkemesi hakiminin kız kardeşi olmasına rağmen, sosyetik parti kızının para problemleri vardı ve delillerin tamamı, onun yaşam boyu partisini devam ettirmek için adam kaçırdığını gösterdi.
Sosyetenin renkli siması daha sonra mahkumiyetten kaçmak için bir bebek aldı
Sosyetik güzel Muench, sanık olarak sıkıntılı zamanımda Tanrı’dan bir hediye olarak nitelendirdiği yeni doğmuş bebeğini emzirdiği duruşmasında dava aslında hemen kapanabilirdi. Kadın, jüri usulüne uygun olarak beraat etti ama hemen sonra bebek hırsızlığından dolayı tutuklandı. Evet, Muench’in kendini duruşmada sempatik göstermesi için bir bebek almaya karar verdiği ortaya çıktı. 19 yaşında bir hizmetçinin çocuğuna 50 dolar ödedi. Fakat hizmetçi, işin sonunda bebeğini geri istedi ve Muench onu reddettiği zaman mahkemelere gitti. Muench uzun bir suç listesinden dolayı ömür boyu mahkum edildi, bebek ise ne yazık ki onu satan annesine geri döndü.
5. Sünger Bob’un tasarımcısı kendi eserlerini çalmak için üç ninjayla anlaştı
Todd White’ın sanatına kesinlikle aşinasınız çünkü Sponge Bob Square Pants çizgi filmindeki birçok karakteri o çizdi. Ancak bu profesyonel zaferden sonra, başarılı bir dışavurumcu ressam olma yoluna girdi. Eserleri, eğer orjinal ise altı rakamlı fiyatlara satılabilirdi. İşte bu da konuyu ninjalara getiriyor. 2011’de Peggy Howell adlı bir sanat simsarı polisleri aradı ve White’ın Huntington Beach Hyatt Regency Oteli’nin içinde bulunan sanat galerisinden eserlerini çalmak için üç ninja gönderdiğini iddia etti. White, adamların ninja olmadıklarını ve Howell’a saldırmadıklarını, eserlerini onun rızasıyla aldıklarını söyledi. Howell’ın kendi eserlerinin sahtesini sattığını iddia ediyordu. Böylece mahkeme ve jüriyi etkileyerek, olası suçlamalardan vazgeçirmeye çalıştı. Yine de başarısız oldu ancak dava, sanatın doğası üzerine ilginç bir tartışmaya yol açtı.
Suçlu kim?
Görüldüğü gibi, White parasının çoğunu esasen fırça darbeleri yanılsaması yaratmak için vernikle yapılan resimlerin kopya satışlarından elde etti. Howell’in sattıkları, binlerce dolar değerindeydi. Çünkü Howell, sanatçının eserlerinin kopyalarını White’ın imzasını taklit ederek kişiselleştirildi. Ancak dava sırasında, White’ın eski menajeri, sanatçının, çalışanlarını eserlerinin kopyalarını yaratmak için eğittiğini söyledi. Başka bir deyişle, Howell, sanatçının eserlerinin sahte kopyalarına sahte imza atmakla suçlandı. White, ise başka birinin asla imzasını kopyalayamayacağı konusunda ısrar etti. Bu taraflardan en az birisi suçlu. Fakat, hangisinin suçlu olduğundan emin değiliz.
Kaynak: 1