ABD’nin Minneapolis kentinde geçtiğimiz hafta Derek Michael Chauvin adlı bir polis memuru, George Floyd’u gözaltına alırken diziyle boynuna bastırarak onun ölümüne neden oldu. Yaşanan bu olay, siyahilere yapılan ırkçılığı bir kez daha gündeme getirdi ve ülkenin dört bir yanında ırkçılık aleyhine protestolar başladı. Protestolar şiddetli bir şekilde devam ederken, polis tarafından öldürülen 46 yaşındaki George Floyd‘un hayat hikayesini yazdık. Doğduğu andan son nefesini verdiği ana kadar George Floyd ve yaşam öyküsü…
Öldüğünde 46 yaşında olan George Floyd Texas eyaletinde Houstonlı bir ailenin çocuğuydu. Floyd, kent merkezinin hemen güneyinde, siyahların yoğun yaşadığı Üçüncü Bölge’nin göbeğinde büyüdü
Houston, yoksulluk, ırkçılık ve eşitsizliklerle ünlü. Üçüncü Bölge ise özellikle son yıllarda çete savaşlarına ve konut sıkıntısının yol açtığı gerginliklere sahne oluyor.
George Floyd, lise döneminde Houston’da yaşarken Yates Lisesi’nde Amerikan futbolu oynadı, lise takımı 1992 yılında Texas şampiyonasında ikinci oldu
John Yates Lisesi’nin Amerikan futbolu takımında 88 numaralı formayı giydi. Daha sonra Florida’daki Güney Florida Devlet Koleji takımına basketbol oyuncusu olarak alındığı için bu okula geçti. CNN’e göre 1993 ile 1995 yılları arasında bu okulda okudu.
Daha o dönemde 2 metreyi aşan boyuyla Floyd, basketbol ve Amerikan futbolunda çok başarılıydı. George Floyd’u tanıyanlar onun için “Nazik dev” ifadesini kullanıyordu
Çocukluk arkadaşı ve eski bir takım arkadaşı olan Jonathan Veal, Amerikan medyasına onu anlatırken “Aklım uçmuştu, düşünün 12 yaşında bir çocuğun boyu 2 metreye yakındı. Hayatımda o zamana kadar hiç o kadar uzun birini görmemiştim” diyor.
Floyd, 1990’lı yıllarda bir dönem Houston’lı hip-hop tarzının efsanevi yaratıcısı DJ Screw ile de çalıştı
George Floyd’un mahallesi aynı zamanda ünlü Amerikalı şarkıcı Beyonce’nin de doğup büyüdüğü mahalle. Bu mahalle Blues müzik için önemli pek çok ismi de yetiştirdi.
Floyd’un, aynı mahallede yaşayan ve Reconcile adıyla rap müziği yapan arkadaşı Ronnie Lillard BBC’ye “Ne zaman buralı olmayan birini mahalleye götürsem, ‘Aman Allahım böyle yoksulluk görmedim’ demiştir. İnsanlar hala 1920’lerde yapılmış gecekondularda yaşıyor. Yoksulluk çok derin ve orada yaşayan biri olarak söylüyorum, kaçınması çok zor” diyor. Lillard, belediye konut projesi Cuney Evleri’nin bulunduğu bölgede Floyd’un iyi tanındığını söylüyor ve ekliyor:
“Cuney Evleri’ne diğerlerinden farklı oldukları için ‘Tuğlalar’ denirdi. Orada yaşıyorsan “Tuğla Oğlan” oluyordun. Floyd da bunlardan biriydi” diye anlatıyor.
Başarılı spor çalışmalarıyla geçen lise hayatının ardından Floyd, üniversite okumak için Teksas’a döndü. Hayalleri olan bir gençti. Üniversiteye kaydoldu ancak eğitimini tamamlamadı
Bu süreçte hayatında pek çok iniş çıkış yaşadı, yasa dışı işlere bulaştı. Birkaç kez hırsızlık ve uyuşturucu madde taşımak gibi suçlardan gözaltına alındı
2007 yılında hırsızlıktan tutuklanıp 5 yıl hapis cezası aldı. Cezaevinin ardından ise yeni bir başlangıç yapmak istedi. Mahallesindeki Resurrection Houston adlı kiliseyle ilişkisini geliştirdi
Arkadaşı Ronnie Lillard, Floyd’un bu dönemde hayatını ve çevresini değiştirmeye çalıştığını söylüyor. Floyd’un sosyal medyada yaygınlaşan silahlı şiddet olaylarını kınadığı ve gençleri “eve dönmeye” çağırdığı video kaydının 2017’de kaydedildiği düşünülüyor.
Floyd’un ailesi de yerel bir gazeteye onun arkadaşlarının teşvikiyle 2018 yılında bir Hristiyan örgütlenme üzerinden Minnesota’ya taşındığını söyledi
Hayatını kazanmak için çeşitli işlerde çalıştı. Salvation Army Vakfı’nda güvenlik görevlisi olarak iş bulan Floyd, daha sonra kamyon şoförlüğü de yaptı. Kendisine “Koca Floyd” deniyordu
Ancak salgınla birlikte o da milyonlarca kişi gibi işsiz kaldı. 25 Mayıs’ta öldürüldüğünde ise sahte bir 20 dolarlık banknotla sigara almaya çalıştığı söyleniyor
25 Mayıs akşamı George Floyd, Cub Foods adlı marketten bir paket sigara satın aldığı sırada verdiği 20 dolarlık banknotun sahte olduğunu düşünen market çalışanı durumu polise ihbar etti
George Floyd, Cup Foods’un daimi müşterilerindendi. NBC kanalına konuşan market sahibi Mike Abumayyaleh, Floyd’un güler yüzlü, hiçbir zaman sorun çıkarmayan biri olduğunu söyledi. Ancak olay günü market sahibi Abumayyaleh markette değildi. Banknotun sahte olduğundan şüphelenip polise ihbarda bulunan genç çalışan ise iş yerindeki protokolleri uyguluyordu.
Yetkililer tarafından açıklanana göre, market çalışanı akşam saat 20.01’de 911’i aradı ve Floyd’dan sigarayı geri vermesini istedi ancak Floyd sigarayı vermeyi reddetti
Çalışan 911 operatörüne Floyd’un “sarhoş” ve “kendini kontrol edemiyor gibi göründüğünü” söyledi.
911 çağrısının ardından 20.08’de olay yerine 2 polis geldi. Bu esnada Floyd, köşe başında park halindeki aracında yanında iki kişiyle oturuyordu
Araca yaklaşan polislerden biri, Thomas Lane silahını çıkardı ve Floyd’dan ellerini göstermesini istedi. Mahkeme raporunda ise Lane’in neden silah çekme ihtiyacı duyduğuna yer verilmiyor. Mahkeme raporuna göre Lane “elleriyle Floyd’u kavradı ve arabadan dışarı çıkardı.” Raporda Floyd’un “kelepçelenmemek için sürekli olarak direndiği” belirtiliyor.
Mahkeme raporuna göre; kelepçelendikten sonra Lane Floyd’a kendisini sahte banknot kullanma suçundan gözaltına aldığını söyledi. Kargaşa ise polislerin Floyd’u ekip otosuna koymak istediklerinde başladı
Rapora göre, saat 20.14 civarında Floyd “sert davranmaya başladı, yere düştü ve yetkililere klostrofobik olduğunu söyledi.”
Olay yerine gelen Derek Michael Chauvin ve diğer polis memurları Floyd’u ekip otosuna koymaya çalıştı. Saat 20.19’da Chauvin Floyd’u yolcu koltuğundan kenara çekti ve Floyd’un yere düşmesine neden oldu
Floyd, elleri arkadan kelepçeli halde yüzüstü yere düştü. Görgü tanıkları da olayları o andan itibaren çekmeye başladı. Görüntülerde Floyd’un gerildiği, rahatsız olduğu görülüyor. Birçok farklı cep telefonundan çekilen görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. Bu videolar Floyd’un son görüntüleri oldu.
Floyd polisler tarafından sakinleştirilirken Chauvin ise dizini Floyd’un kafası ve boynu arasına sıkıştırıp uzun bir süre o pozisyonda kaldı
Görüntülerde Floyd’un defalarca “Nefes alamıyorum” dediği “Anne” ve “Lütfen, lütfen, lütfen” diye bağırdığı duyuluyor.
Savcıların raporuna göre Chauvin, tam 8 dakika 46 saniye boyunca dizini Floyd’un boynuna bastırdı. Floyd 6 dakika sonra hareketsizdi. Görüntülerde çevredekilerin de polislere “Nabzını kontrol edin” diye bağırdığı duyuluyor
Polis memurlarından JA Kueng de bunun üzerine Floyd’un sağ bileğinde nabzını kontrol etmeye çalışıyor ama bulamadığını söylüyor. Ama yine de yetkililer hareket etmiyor.
Saat 20.27’de ise Chauvin dizini Floyd’un boynundan çekiyor. Hareketsiz haldeki Floyd sedyeye konuyor ve ambulansla Hennepin Bölgesi Tıp Merkezi’ne götürülüyor
Yaklaşık bir saat sonra da Floyd’un öldüğü bildiriliyor. Ölümünden bir gün önceki gece Floyd en yakın eski dostlarından Christopher Harris ile konuşmuş ve ondan kendisi için geçici işler bulan merkezle irtibata geçmesini istemişti. Floyd’un ölümünün ardından ABD’nin çeşitli yerlerinde protestolar düzenlendi, dükkanlar yağmalandı bir polis merkezi basıldı ve yakıldı. Protestolar şiddetini artırarak devam ediyor, polis şiddeti ve ırkçılığa karşı bir baş kaldırıya dönüşen protestolar bazı eyaletlerde ilan edilen sokağa çıkma yasağına rağmen sürüyor.