Süper güç olarak görülen Amerika Birleşik Devletleri’nde ırkçılık ne yazık ki hala bitmedi. Özellikle ABD polislerinin siyahi vatandaşlara yaptığı sert müdahaleler sık sık gündeme geliyordu. Tepki gösterilmesine karşın ne yazık ki bu şiddet son bulmadı. Geçtiğimiz günlerde de ABD’nin Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde, George Floyd isimli bir siyahi polis tarafından ensesine diziyle basılarak boğuldu. Üstelik bu kan donduran olay herkesin ortasında yaşandı. Floyd’u öldüren polisin işine son verildi. Ancak ABD’deki polis şiddeti tüm dünyanın gündeminde. Detaylara birlikte bakalım.
ABD’nin Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde, George Floyd isimli bir siyahi polisler tarafından öldürüldü
Bir iş yeri sahibinin “sahtecilik” şikayeti üzerine eşkal benzerliği şüphesiyle gözaltına alınmak istenen Floyd’a polisler tarafından şiddet uygulandı
Floyd’un ellerini kelepçeleyip onu yüz üstü yatıran polisler, ensesine dizleriyle bastırarak onu nefessiz bıraktı
Vatandaşların görüntülediği olayda polisin yere yatırarak diziyle boynuna bastığı Floyd, dakikalar boyunca defalarca “Lütfen, nefes alamıyorum, lütfen” şeklinde yalvardığı görülüyor
George Floyd bir süre sonra yerde hareketsiz kaldı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ambulansa alınarak hastaneye kaldırıldı, ancak kısa süre sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti
George Floyd’un ölümünün ardından ise Minnesota’da pek çok kişi olayı protesto etmek için toplandı. Kalabalık polis arabalarına taş attı, polisler ise gaz kullandı
Floyd’un gözaltına alınma şekline tepki gösteren Minneapolis Belediye Başkanı Frey, Facebook hesabından siyah toplumundan özür dileyerek “Amerika’da siyah olmanın cezası, ölüm olmamalı” ifadelerini paylaşmıştı.
Gelen tepkiler üzerine ise Minneapolis Belediye Başkanı Jacob Frey, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Floyd’un ölümüne karışan 4 polisin görevlerine son verildiğini açıkladı
Polislerin işlerine son verildi. Ancak bu ABD’de siyahilere dair polisler tarafından işlenen ilk suç değil. Bu nedenle de olay dünyanın gündemine oturdu
Daha önce de 2014 yılının Temmuz ayında Eric Garner isimli bir siyahi kaçak sigara sattığı gerekçesiyle polisler tarafından boğazı sıkılarak gözaltına alınmaya çalışılmış ve hayatını kaybetmişti
Garner, defalarca “Nefes alamıyorum” diye yalvarmış, fenalaşması üzerine ambulansla hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetmişti. Eric Garner’ın son sözü “Nefes alamıyorum” ifadesi, ülke genelinde siyahlara karşı polis şiddetine karşı başlayan protesto gösterilerinde en önemli sloganlardan biri haline gelmişti.
George Floyd’un polisler tarafından öldürülmesine pek çok kişi tepki gösterdi. Bunlardan biri de oyuncu Michael Rapaport’tu. Rapaport “Bu polisi idam edin” dedi
Manhattan’ın ortasında, 42 yaşında bir yahudinin beyaz bir polis tarafından boğularak öldürüldüğünü hiçbir zaman görmeyeceksiniz. Bunun tek nedeni 2020’de zencilerden ödünüzün kopması. Bu polisi idam edin”
1. George Floyd’un ABD’li polisler tarafından öldürülmesi Türkiye’de de sosyal medyanın gündemine oturdu;
Ülkeleri,barışı getireceğiz diye işgal edip milyonlarca insanın ölümüne sebep olan ABD,önce kendi topraklarında ırkçılığa bir çözüm bulmalı.Bu kaçıncı siyahi insanın şiddete maruz kalıp ırkçı ve faşizan bir polis tarafından öldürüldüğü olay. Işıklar içinde uyu (RIP) #GeorgeFloydpic.twitter.com/D1nYEuwAqP
Irkçılık tedavi edilmesi gereken ilkel bir hastalıktır. İnsanlık popülist ve faşist liderler tarafından köpürtülen bu hastalığa karşı bilinçli hale gelmedikçe #GeorgeFloyd ırkçılığa verdiğimiz ne ilk ne de son kurban olacaktır. pic.twitter.com/6K6UExMC8v
Ten rengin, ırkın, kimliğin, dini inancın, cinsel yönelimin, düşüncen, cinsiyetin, yaşam tarzın seni farklı kılan ne varsa bundan dolayı öldürülüyorsun, şiddete, işkenceye maruz kalıyorsun. Taşların insan kalbinden daha merhametli olduğu bir dünya#GeorgeFloydpic.twitter.com/AOtkw3L7p8
İnsanlar kendilerine benzemeyenlere tahammül edemiyorlar. Rengi, dini, ırkı, milleti, düşüncesi farklı diye öldürüyorlar. Bu nefret yok edecek dünyayı… #GeorgeFloydpic.twitter.com/yr1r35AdS4