Geçtiğimiz günlerde Fenerbahçe’nin hayal kırıklığı yaşadığı 14 transferinden ve şu anda ne işle meşgul olduklarından bahsetmiştik. Konu yanlış transfer olunca ezeli rakip ebedi dost Galatasaray’dan da bahsetmemek olmazdı.
Yanlış seçimleri bir yana bu iki takım transfer politikaları olarak da birbirlerinden çok uzak değiller. Yaşlı, genç demeden büyük ümitlerle alıyorlar, bir hoşçakal bile demeden yolluyorlar. Önümüzdeki hafta Beşiktaş’ın transferlerini yazarken de farklı bir anlayışla karşılaşacağımızı sanmıyoruz.
Sözü çok uzatmadan, sizi bazılarını “oha bu adam geldiydi la Türkiye’ye” diyeceğiniz listeyle başbaşa bırakalım.
Berkant Göktan
Bayern Munchen alt yapısında yetişmiş en başarısız futbolcu olabilir. Yeteneklerine ihanet edenler listesinde bayrağı kimselere bırakmaz. Şimdilerde dördüncü lig takımı SV Heimstetten’de bile kadroya girememeyi başarıyor.
Suat Usta
Championship Manager 01-02 oynayanlar bilirler. Suat Usta geleceğin yıldızları arasındaydı ama o yıldız hiçbir zaman parlamadı. En son Diyarbakırspor’da oynadıktan sonra kayıplara karıştı.
Florin Bratu
Karşıdan Adrian Ilie’ye, profilden Mustafa Sarıgül’e benzeyen Rumen futbolcu, her ne kadar Arif – Hakan Şükür ikilisinin pas atmama politikasına maruz kalsa da, gol kaçırma konusunda kaliteli bir golcüydü. En son Rumen Ligi takımlarından Gaz Metan Mediaş’da görüldü.
Ovidiu Petre
Galatasaray taraftarları Bratu ile birlikte gelen Petre’nin Tsubasa-Misaki gibi süper ikili olacaklarını düşünüyorlardı ama olmadı. Şimdilerde İtalya ikinci lig takımı Modena’da top koşturuyor.
Fabio Pinto
1998 yılında Sven-Goran Eriksson tarafından geleceğin en iyi ilk 11’inde gösterilmişliği vardır. Kayıp giden yetenekler listesinde yer alır. En son 2009 yılında Özbekistan’ın Pakhtakor takımına transfer olmuştur. Daha sonrası bilinmiyordur.
Elvir Baljic
Fenerbahçe’de harikalar yarattıktan sonra adı güzel kendi güzel teknik direktör Toshack tarafından Real Madrid’e götürülen Baljic, dönüş biletini Kadıköy yerine Florya’ya kestirdi. “Kefen giyerim Galatasaray forması giymem” dedi, keşke giymeseydi. En son Bosna Hersek milli takımında yardımcı antrenörlük yapıyordu.
Muhammed Adama Sarr
Fatih Terim’in Milan’dan tanıdığı futbolcu, defans hattını yıllarca kapatır diye alındı, ilk maçında golünü attı “Aha bir de skorer defansmış bu” dendi. İkinci kez gol sevinci yaşamadan gitti. Şimdilerde Belçika’nın GRC Genk takımında top koşturuyor.
Sergio Almaguer
33 yaşındayken yeni Popescu diye alındı, Popescu gülmekten konuşamadı. 3 aylık Galatasaray kariyerini hatırlamıyor bile olabilir. En son Meksika U-20 Antrenörü olarak Türkiye’de tekrar boy gösterme fırsatı yakaladı. (bkz: U-20 Dünya Kupası Türkiye’de düzenleniyor)
Aykut Erçetin
Galatasaray’ın şu ana kadar ödediği primler sayesinde Bağkur’dan emekliliği geldiği söyleniyor. Paralel evrende sarı kırmızılılarda ilk 11’inin değişmez kalecisidir. Galatasaray, “Biraz ara verelim Aykut” dedikten 3 ay sonra yeniden imzayı atmıştır.
Ali Lukunku
Gol makinesi diye aldık, çamaşır makinesi çıktı klişesini hatırlatan Kongolu futbolcudur. Çok sert şutları olduğu rivayet edilir. Ne kendisi ne de taraftarı görememiştir.
Dominic Iorfa
Türk futbol tarihinin en kötü transferleri listesinde birinci sırayı alması gerektiği bütün otoriteler tarafından kabul edilir. Aynı zamanda aslında bir futbolcu olmadığı atlet olduğu söylenir. Kendi kendisine orta açma yeteneğiyle Sabri’yi kıskandırdığı bilinir ancak şu an ne yaptığı bilinmez.
Marcelo Carrusca
Sol ayaklı ve Arjantinli futbolcuların yarattığı heyecanı yaratmayı başarmış ama bir tane maç kazandıramadan takımdan ayrılmıştır. Büyük yıldız diye transfer edilip, Arjantinli Celil diye yollanmıştır. (bkz: Celil Sağır)
Tobias Linderoth
Bütün liste içinde transfer olmadan önce kendini en çok kanıtlamış futbolcudur. Gel gelelim sakatlıklar yakasını bırakmamıştır. Giderken de “Galatasaray çok büyük takım” demiştir. Kaç sene yattığı yerden para almıştır, haklıdır adam. Ayrıldıktan sonra da emekliliğini açıklamıştır.
Ismael Bouzid
Galatasaray’ın körpeyken alıp, parlattıktan sonra satmayı ya da geleceği garanti altına almayı planladığı gençler furyasının defans oyuncularındandır. Hiçbir varlık gösteremeyip ayrıldıktan sonra gittiği takımlarda forvet de oynamıştır. Bu sezon için Tarsus İdman Yurdu takımıyla sözleşme imzalamıştır.
Jo
Galatasaray’ın ünlü yabancı futbolcu transfer etme stratejisi kapsamında Türkiye’ye gelen Jo, Manchester City’e geri döndüğünde taraftarlara kocaman bir hayal kırıklığı hediye etti. Oysa onunla birlikte UEFA Kupası yeniden kazanılacaktı. Şimdilerde memleketinde emekli olmadan önceki son turlarını oynuyor.
Mustafa Sarp
Bursaspor’dan transfer edildiğinde işte geleceğin Tugay’ı dendi. Artık Galatasaray’ın orta sahası ona emanetti. Ayhan Akman ve Barış Özbek ile olan müthiş uyumu ona Xabi Alonso’nun yerine Real Madrid forması giydirecekti ama son anda uykudan uyandı. Kinaye bir yana, futbolcu yerine yorumcu ya da sunucu olması gereken adamdır. Açık ara kendisini en iyi ifade eden futbolcu olarak bilinmesi gerekir. Şimdilerde Elazığ’dan da ayrılıp, evini taşıyacağı şehri aramaktadır.