Son zamanlardaki kariyer grafiği düşüşe geçmiş gibi görünse de o, Türkiye’nin gelmiş gelmiş en iyi teknik direktörlerinden biri. CV’sinde UEFA Kupası, 6 Süper Lig şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası, 4 Türkiye Süper Kupası ve İtalya’da, Devlet Nişanı alan ilk Türk teknik direktör unvanına sahip Fatih Terim’in gençliğinden itibaren liderlik vasfını vurgulayan 8 şeyi listeledik.
1. 1980 yılında futbolcu Terim’in dönemin teknik direktörünü dinlemeyip maç kazandırması
Saha içinde kaptanlığında verdiği özgüvenle takımın “Ağır Abisi” olan Fatih Terim sık sık arkadaşlarına dozajı yüksek uyarılarda bulunmaktan çekinmezdi. Dönemin çok da iyi olmayan Galatasaray’ın da işler istenildiği gibi gitmiyordu. Sarı-kırmızı formayla 6.sezonunu geçiren Terim henüz şampiyonluk sevinci yaşayamamıştı. Dönemin teknik direktörü Turgay Şeren’in oynattığı kontrollü futbol, kaptan Terim’i tatmin etmiyordu. Bundan dolayı da eleştirilerini basın önünde yapmak çekinmiyordu. Bir maçta yaşanan olay ise futbolcu Terim’in antrenörlükte ne kadar başarılı olacağını gösteren bir işaret gibiydi adeta. 1-0 geride olan Sarı-kırmızılı takımda, oyun rakibin istediği şekilde devam ediyordu. Libero mevkinde görev yapan Fatih Terim bir şeylerin değişmesi gerektiğinin farkındaydı ve savunmada oynayan partnerlerine dönerek; “İleri çıkın ve gol arayın, ben burayı tek başıma idare ederim.” talimatını verdi. Oynattığı defansif futbolla öne çıkan teknik direktör Turgay Şeren sahadaki takımının ona sormadan hücumda gereğinden fazla kalabalık olduğunu fark etti. Savunmada oynaması gereken oyunculara: “Dönün ulan hemen yerinize, napıyorsunuz rakip kalede!” diyerek sert bir uyarıda bulundu. Kaptanları ile antrenörlerinin verdiği talimatların birbirine ters olduğunu fark eden futbolcular ne yapacaklarını bilemediler ama daha sonra kaptanlarını dinlemeye karar verdiler. Çünkü Adanalı Terim, hem yeşil sahada hem de dışında gerçek bir otoriteydi ve Turgay Şeren’e kıyasla daha ürkütücüydü. İlerleyen dakikalarda işler lehine dönen Sarı-kırmızılı takım sahadan 2-1’lik galibiyet ile ayrılarak haftayı Terim sayesinde puan kaybı yaşamadan kapattı.
2. Çalıştırdığı takımlar nedeniyle dünyada birçok önemli insan tanıyan Terim, babasından başka kimseyi kendine idol olarak görmedi
Adana’da Çınarlı mahallesinde dünyaya gelen ve yasa dışı işlere kolayca bulaşabileceğiniz bir ortamda yetişen Terim, babasını kendine rol model olarak gördüğü için “yanlış işlere” asla bulaşmadı. Orta gelirli bir ailede yetişen İmparator, çok küçük yaşta çalışmaya başladı. Birçok farklı iş alanında çalışan efsane teknik adam, en çok yorulduğu zamanı ise Adana’nın meşhur sıcağında yöresel bir içecek olan aşlama sattığı günler olarak anımsıyor. Çocuklarına her zaman düşkün bir aile reisi olan Talat Terim, ekonomik nedenlerden dolayı yaşıtları top oynarken Fatih Terim’in çalışmasını kendisini en çok üzen olaylardan biri olarak anlatıyor. Deneyimli teknik adam ise topal olduğu için merdiven çıkarken zorlanan babasının, koluna girmek teklif edildiğinde verdiği cevabı hayat felsefesi haline getirdiğini söylüyor: “Sızlanmak zayıfların işidir.”
3. 18 yaşında, Adana Demirspor gibi köklü bir camianın kaptanlığına getirilen İmparator eşine az rastlanır bir liderlik vasfına sahip
4. Gençliğinde tam bir Adana aşığı olan Terim’in transferi için Adana Havaalanı apronunda, farklı kulüplerden 100’e yakın yönetici gelir. Fatih Terim o yılları: “Metin Oktay’ı görünce diğerleri benim için anlamsızlaştı” diye özetliyor
5. “Başka neler yapamazmışız, bilelim de kaldıysa yapamadığımız bir şey onu da yapalım.” diyecek kadar Türk futboluna her zaman öncülük eden isimlerden biri oldu
6. Liderliğin en önemli vasıflarından biri olan etkileyici konuşma sanatının Türkiye’deki en iyi uygulayıcılarından biri
7. Bulunduğu ortamlarda kuralları kendi koyan prestiji tartışılmaz kesin bir otorite
1982 yılında Milli Takım’ın kaptanlığını yapan Fatih Terim, o dönem futbol oynayan herkesin çekindiği bir figürdü. Ay-yıldızlı formayı giymek için seçilen dönemin Beşiktaş futbolcusu Sinan Engin, Metin Tekin tarafından takım kaptanının yanına tanıştırılmaya götürülür. Eşofman üstünün fermuarı açık olan Sinan Engin’e yolda Metin Tekin tarafından uyarı gelir: “Fatih ağabey böyle görürse kızar.” uyarıya aldırış etmeden kaptanın karşısına çıkan Engin’e kaptan Terim’in uyarısı son derece serttir: “Arkadaşa bir ter idmanı yaptır Metin, duşunu yapsın, üstünü değiştirsin, sonra getir tekrardan tanışalım.” Yine aynı dönem tesisleşme anlamında sıkıntı yaşayan Türk futbolunda yetersiz duş kabinlerinden dolayı, duşa önce Terim girer, ardından yaşça büyük futbolcular girer ve son olarak kalan oyuncular banyosunu yapar evlerinin yolunu tutardı.