Fantastik edebiyat gerçeğe dayalı olmayan anlatım tarzını benimser. Genel olarak hikaye, roman ve drama gibi yazım biçimlerini kapsar. Fantastik edebiyat gerçek anlamda biçimsel bir hayal dünyası inşa eder. Sizi gerçeküstü evrenlere götürecek birbirinden keyifli fantastik Türk kitapları ile uzun bir yolculuğa hazır olun. İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası’ndan, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ne kadar birbirinden başarılı 25 fantastik Türk kitabını sizin için listeledik.
Geçmişte yazılan bir kitabın sayfalarının gelecekte teker teker canlandığını hayal edin. Bu kitapların içinde gerçekleşen birbirinden çarpıcı kehanetlere kulak vermek isterseniz Titanik’in Batışından Atom Bombalarına: Geleceği Öngören 9 Kitap ve Yazarları içeriğimize göz atabilirsiniz.
1. Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar
Fantastik Türk kitapları listemizin ilk sırasında İhsan Oktay Anar’ın, Puslu Kıtalar Atlası yer alıyor. Romanın doğası kurgu ve gerçekliği sorgulayan bir yapıya sahip. Puslu Kıtalar Atlası, bir özetle açıklanması pek de kolay olmayan bir eser. Roman, bir korsan olan Arap İhsan Efendi’nin, yeğeni Uzun İhsan Efendi’yi ziyaret etmesi ile okuyucuyla tanışıyor. İstanbul’a, hayatını kurtaran kitabın çevirisini yaptırmak için gelen Arap İhsan Efendi bir köle olarak aldığı Alibaz adlı çocuğu ve maymunu Uzun İhsan’ın yanına bırakır. Romanın sonunda, dilenciler loncasının da yanması ile Bünyamin dünyada bir kez daha özgür kalmaktadır. Babasının verdiği kitaba ilk kez dikkatlice bakan Bünyamin, bu kitabın adının “Puslu Kıtalar Atlası” olduğunu fark eder ve kitabın son sayfalarından bir bölüm okur. Kısa okumanın ardından tüm yaşananların babası Uzun İhsan Efendi’nin düşlerinde gerçekleştiğini anlar. Hikayenin asıl vurucu noktası tam da bu kısımdır.
2. Yedi Kuleli Mansur – Mehmet Berk Yaltırık
Mehmet Berk Yaltırık’ın kaleminden çıkan Yedikuleli Mansur kitabı, konu olarak İstanbul’daki kabadayılardan olan Ases Ahmed’in gecenin bir vakti korkunç bir gulyabani tarafından öldürülmesini anlatıyor. Ün salmak gibi bir hayali olan kitap kahramanı Yedikuleli Mansur’un bu yolda Kara Şaban adlı diğer zorba ile birlikte İstanbul’u ecinnilerden, gulyabanilerden, vampirlerden ve kurtlardan kurtarmak için yaptıkları mücadeleleri merkeze alıyor.
3. Perg Efsaneleri Serisi – Barış Müstecaplıoğlu
Perg Efsaneleri, Türk bir yazarın kaleme aldığı ilk fantastik kurgu serisi niteliği taşıyor. Yazar Barış Müstecaplıoğlu, yarattığı ırkların özellikleri, kültürleri ve yaşam stillerini kurgularken pek çok farklı dünya kültürünü birlikte kullanıyor. Lordları, büyücüleri, emirlerle federasyon başkanlarını aynı fantastik dünyanın içinde buluşturmayı başarmış. Mimariden kıyafet fikirlerine, Perg’in birçok detayında bu zenginliği görebilirsiniz. Serinin birbirinden keyifli her kitabında yenileri ortaya çıkan özgün büyüler, büyülü aletler, hayvanlar ve bitki örtüsü büyülü diyarın çeşitliliğini artırıyor.
4. Mulan Türküsü- Engin Salgut
Engin Salgut’un kaleminden çıkan kitap, Mulan adındaki bir kadın savaşçının kahramanlıklarını işliyor. Her sevdiğimizin , sevdalı olduğumuzun , aslında kendi içimizde yarattığımız güzelliklerin sadece bir simgesi olduğunu anlatıyor bize Mulan Türküsü. Göktürklerin varoluş mücadelesinin anlatıldığı romanı listenize eklemeyi unutmayın.
5. Paradokya – Cem Gülbent
İlk baskısı 2011 yılında olan “Paradokya: Adalet Yıldızı ve Kayıp Pusula” kitabı daha çok 12 yaş ve üstü gençlere yönelik gerilim ve fantastik maceralarla dolu bir eser. Okuyucu kitlesi tarafından oldukça sevilen kitap akıcı bir dile ve sürükleyici bir kurguya sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Kitaptaki maceralar birbirini tanımayan 6 farklı kişinin eline Paradokya kitabının geçmesiyle başlıyor. Kitaba sahip olan kişiler aynı akşam kitabı okuyor ve uykuya daldıklarında bambaşka bir yerde yani Paradokya’da uyanıyorlar. Ve gizemli macera başlıyor. Cem Gülbent’in kaleminden çıkan bu fantastik romanın devamı olan ikinci ve üçüncü serisi de bulunmakta.
6. Mo’nun Gizemi – Gülten Dayıoğlu
Gülten Dayıoğlu’nun kaleme aldığı Mo’nun Gizemi, genlerin değişimi ve sonuçları konusunu işliyor. Dünya yazarlar toplantısına katılmak için eşiyle Avustralya’ya gitmekte olan yazar Gülten Dayıoğlu’nun aynı uçakta Burç isimli bir genetik mühendisiyle yolları kesişir. Görünümü ve anlattıklarının ilginç oluşu yazarın aklından çıkmaz ve Burç’un klon olmasından şüphelenir. Ardından Burç altı kaset içeren hikayesini yazara gönderir ve Gülten Dayıoğlu bu hikayeyi romanlaştırır. Hikaye Cennet Adası’nda başlıyor. Adada annesiyle tatilde olan Burç , yine tatilde olan Amerikalı Daphne ile tanışıyor. Birbirlerinden hoşlanan gençler arkadaşlıklarını devam ettirirken bir akşamüstü adaya gizemli dört kişinin geldiğini görürler ve birlikte onları izlemeye karar verirler. Devamını merak ediyorsanız bu fantastik öyküyü de mutlaka listenize ekleyin deriz.
7. Siyah Hatıralar Denizi – Mehmet Açar
Genç bir müfettiş, gizemli vakalarla uğraşan iki bilim insanının intiharını araştırmak üzere dört tarafı karlarla kaplı karanlık bir kente gelir ve iki yüz yıllık eski bir otele yerleşir. Tek amacı raporunu hazırlayıp bir an önce evine dönmek olan genç mühendis, bir süre sonra açıklanması zor olaylara şahit olur. Esrarengiz sakinlerin yaşamakta olduğu bu otelde zaman başka türlü akıyordur. Düşle gerçeğin iyice birbirine karıştığı, zamanın ve varoluşun temel bir problem olarak zekice işlendiği bir eser. Bilimkurgudan polisiyeye, Kafka”dan Borges”e pek çok göndermesi bulunan Siyah Hatıralar Denizi kurgusu ile de oldukça dikkat çeken fantastik bit yapıt.
8. Osmanlı Cadısı Tirnova – Ferman Akgül
Şarkılarıyla tanıdığımız ünlü şarkıcı Ferman Akgül’ü bu kez sesiyle değil kalemiyle ziyaret ediyoruz. Birbirinden bağımsız; ama aslında hayatın tam merkezine bağlı öykülerden oluşan Osmanlı Cadısı Tirnova oldukça ilginç bir fantastik kitap. Ferman Akgül, bazı hikâyelerinde Edgar Allen Poe’nun karanlık yollarına uğrarken kimi öykülerinde ise tarihin içinden sesleniyor okuyucuya. Söz yazarlığında iddialı olan sanatçının hikâyeleri de modern Türk edebiyatında oldukça seviliyor.
9. Necronomicon Ölüm Kitabı – Yaşar Onay
Necronomicon, hayatın ve ölümün sırrını taşıyan keyifli bir fantastik kitap örneği. Kitabın yedi cildi bulunuyor. Yazıldıktan yüzyıllar sonra bu büyülü kitabın yolu İstanbul’a düşüyor. Tam, tehlike ortadan kalkmış, kitap koruma altına alınmışken, art niyetli kişiler Teşkilât-ı Mahsûsa koruması altındaki kitabı ele geçiriyorlar. Art niyetli kişiler kitabın sadece aslında en önemli parçası olan son cildini bulamazlar. Yaklaşık yüz yıllık bir zamanın ardından ortaya çıkan bir günlük, yedinci cildin peşinde olanları harekete geçirecektir. Yahya Bey, Rauf Bey ve Mehmet karakteri ile tanıştığımız eserde, üçünün de hayatları boyu sürdürmesi gereken ortak bir görevleri vardır: Necronomicon’u bütün kötülüklerden korumak! Yaşar Onay’ın kaleminden çıkan fantastik kitap Necronomicon, fantastik türde okumayı sevenler için en keyifli fantastik Türk kitapları arasında yer alıyor.
10. Doğunun Yedi Muhafızı – Faruk Kanber
Faruk Kanber tarafından yazılan Doğunun Yedi Muhafızı’nda geçmişte bilinmeyen bir yer ve zamanda yaşanıyor. Kayıp Diyar’ın kendi tarihinde yüzlerce yıl önce iyiliğin galip gelmesiyle sonuçlanan uzun ve şiddetli savaşlar yaşanıyor. Yüzlerce yıl barışın devam ettiği topraklarda o eski kötülükler yeniden yavaş yavaş güçlenmeye başlıyor. Fantastik eserin ana teması iyiler ve kötülerin savaşı olarak özetlenebilir.
11. Kayıp Kral – Gökhan Biçer
Gökhan Biçer’in kaleme aldığı kitap eski zamanlarda geçiyor. Birleşik Krallıkta, babasının tahttan inmesini bekleyen sabırsız bir prens olan Offa’yı görüyoruz. Neredeyse 40 yaşına girmiş bir prens üstelik. Babası ülkeyi harika bir şekilde yönetse de karakterimiz artık kendisi krallığın başına geçmeyi istiyor. Kahramanımızın bir gün ormanda karşısına karanlık biri çıkıyor ve prensin her şeyini bildiğini dile getiriyor. Ardından onu “Gölgeler Birliği”ne götürüyor. Burası karanlık büyülerle kötülük yayan bir topluluk. Birlik, prensin tahta geçmesine yardımcı oluyor ve hikaye devam ediyor.
12. Nehrin İki Yakası – Gündüz Öğüt
Fantastik edebiyat literatüründe oldukça dikkat çeken bir roman “Nehrin İki Yakası”. Gündüz Öğüt’ün hayat verdiği karakter ve mekânlar Remzi San’ın çizimleriyle şahane bir bütünlük yakalamış. Okuru ilk sayfalarından itibaren içine alan ve gerçeküstü diyarlarda inanılmaz bir yolculuğa çıkaran bir kitap. Başkaları adına daima ilk ve son sözü söyleme isteğinde olanlara karşı bir destan örneği. Kurallar ve yasakların işlendiği eserde gücü elinde tutanlar bilirler ki, bir kişi nehrin karşı kıyısına geçmeyi başarırsa, bu durumun arkası gelecektir. Metafor olarak düşünmek gerekirse insanlık var oldukça her çağda, her yaşta, her anda aşılması gereken nehirler vardır ve olacaktır. Nehrin karşısına ulaşanlar ne şanslı. “Nehrin İki Yakası”, bir bakıma gerçekleri arayan cesur savaşçılarının romanıdır diyebiliriz. “Kader Bozucu” isimli başarılı fantastik öyküleriyle tanıdığımız Gündüz Öğüt, “Nehrin İki Yakası”yla okurlarına fantastik dünyaların görkemli kapılarını bir kez daha aralamayı vadediyor.
13. Dirilen İskelet – Hüseyin Rahmi Gürpınar
Türk romanının kurucu yazarlarından biri olan Hüseyin Rahmi Gürpınar, toplumun en derin farklılıklarından birini yaşadığı dönemde eserlerini yazdı. Bu durumunda etkisiyle Gürpınar, okurlarını güldüren yazılarının ardında her zaman dikkatini toplumsal olana yöneltmiş olan, eleştirel bir yazar kimliği taşıyordu. Hatta denilebilir ki onun güldürücü öğeleri çoğu zaman derin bir eleştirinin dile aktarılışıydı. Dirilen İskelet de, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın hurafelerin etkin olduğu bir toplumsal yapıda bilimsel fikri arayanların düşebileceği durumları merkeze alırken, batılılaşma hevesinin, cehaletin ve yalnızlığın ortasında saplanıp kalacağı noktaları işaret ediyor. Bir gönül hikâyesinin traji-komik anlatımı olan Dirilen İskelet, her yaştan fantastik ögeler seven okurun büyük keyifle okuyacağı bir roman.
14. Mars Sonun Başlangıcı – İhsan Yalçın
Kitap kahramanımız Fatih araştırma için gittiği Şili’de ALMA İstasyonu’na ulaşan ve Mars’tan gelen bir mesajın varlığını öğrenir. Mesajın peşinde olan başka birileri tarafından ekibiyle birlikte bir saldırı yaşar. Bu olayların ardından Fatih kendini gizli mesajın peşine düşen iyi ve kötü güçlerin arasında gidip gelen bir komplo içinde bulur. Gerçekçi durumlara dayanan başlangıç bölümü netleştikçe siyaset, kirli oyunlar ve güç savaşları kendini göstermeye başlar. Diğer yandan Peder Ramon evrendeki tüm maddelerin öneminin bir araya toplandığı bir sırrın peşine düşer. Bu sır evrensel bir hafızayı işaret eder ve uzun zaman evvel ortadan kaybolmuştur. Ancak bir sorun vardır. Büyük sır ortaya çıkarsa hiç beklenmeyen sonuçlar insanlığı etkisi altına alacaktır.
15. Yedinci Gün – İhsan Oktay Anar
Fantastik Türk kitapları listemize kıymetli yazarlarımızdan İhsan Oktay Anar’ın Yedinci Gün adlı eseri ile devam ediyoruz. Yedinci Gün, usta yazarın Ağustos 2012’de yayımlanan romanı. Kitap II. Abdülhamid dönemi Osmanlı günlerinden kesitler sunuyor. Ana karakter İhsan Sait’in gelecekten kendisine aşk mektubu gönderen Prenses Döjira’ya ulaşma çabasını merkeze alan kitap oldukça ilgi çekici fantastik bir evrene kapı açıyor.
16. Şahmeran – Mehmet Kemal
Mehmet Kemal Erdoğan’ın kaleminden çıkan ve fantastik Türk kitapları arasında yerini alan Şahmeran konu olarak oldukça ilgi çekici. İhtiyar bir adam yuvarlak bir taşın üzerine oturmuş, çevresine toplanan çocuklara, dünyada o güne dek anlatılmamış bir yılan öyküsü anlatmaya başladı. Çocuklar on iki yaşlarının üzerindeydi. Her biri ışıl ışıl gözlerle bakıyor ve hikayeyi pür dikkat dinliyorlardı. Çocukların üzerinde bembeyaz giysiler vardı. Yaşlı adamın hikayesini dinlemekten epey keyif alıyorlardı. Her anlattığı öykü, bir öncekinden hep farklı ve macera dolu olmuştu. Sanki bu gezegenden değildi de, bir şekilde dünyaya uğramış bir gezgindi hikayeci yaşlı adam. Şahmeran’ın hikayesini bir solukta okurken, farklı dünyalarda, farklı olayların olabileceğini, hayalin gerçeğe kaptanlık yapabileceğine şahit olacaksınız. Fantastik türde yazılmış bu romanı bir oturuşta okuyacağınıza emin olabilirsiniz.
17. Saatleri Ayarlama Enstitüsü – Ahmet Hamdi Tanpınar
Cumhuriyete geçiş döneminde ülkemizin yetiştirdiği en büyük şair ve yazarlardan olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı eseri, modern Türk romanının kilometre taşları arasında bulunuyor. Yazarın büyük ses getiren Huzur adlı eserinden sonra ikinci romanı olan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, bulunduğu dönem Türkiye’sinin bir yansıması olarak günümüzde de değerini muhafaza ediyor. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında sıklıkla ele alınan Doğu – Batı kültür çatışmasını işleyen eser Tanpınar’ın usta kalemiyle eşsiz bir yapıta dönüşüyor. Modern Türk edebiyatının en güçlü örneklerinden olan eser, ilk yayımlandığı 1961 yılından bu yana pek çok baskısıyla oldukça geniş bir okuyucu kitlesine ulaşıyor. Eleştirel açıdan güncelliğini bugün de koruyan Saatleri Ayarlama Enstitüsü; parantez açtığı toplumsal sorunlarla ülkemizde sadece fantastik edebiyata değil, sosyal bilimlerin birçok dalına da kaynak niteliğinde. Eserin ana karakteri Türk edebiyatının en tanınmış karakterleri arasında yer alan Hayri İrdal. Tanpınar’ın unutulmaz eseri Saatleri Ayarlama Enstitüsü, toplumsal gelişimi merkeze alan anlatımı ve ölümsüz kahramanları ile sizi derin bir fikir yolculuğuna davet ediyor. Siz de fantastik Türk kitapları ile arası iyi olanlardansanız bu kitabı mutlaka kütüphanenize ekleyin deriz.
18. Nehir Senfonisi – Tülin Kaplan
Gerçek dediğimiz dünyanın sağlam duruşunun pamuk ipine bağlı bir balondan daha güvenilir olmadığını anlatıyor bize kitap. Dünyanın ufak bir dokunuşla dengesiz bir oyun alanına dönüşebileceğinin keyifli bir dille anlatılışı ‘Nehir Senfonisi’. Doğuştan sahip olduğumuz yeteneklerimizi kullanma irademizin ve etrafımızı kuşatan kültürün kimliğimizi oluşturmadaki etkenlerini konu alıyor. Kendilerini farklı gerçekliklere aynı anda bakarken bulan birbirinden farklı insanların seçimleri üzerinden anlatılan üç fantastik hikayeyi içeriyor kitap. Nehir Senfonisi, Türk yazar Tülin Kaplan tarafından kaleme alınmış fantastik bir eser.
19. Tepegöz – Ufuk Tufan
Tepegöz, Oğuz Türkleri’nin başına bela olan, üzerlerine lanet olup çöken, tek gözlü bir dev ile aslan avcısı Basat’ın amansız savaşını anlatan tarihi-fantastik bir roman örneği. Dede Korkut Romanları serisinin üçüncü kitabı Tepegöz, Oğuzlar’ın güçlü bir beyi olan Aruz Han’ın Oğuzlar’ın bilgesi Dede Korkut’a akıl danışmaya gitmesiyle başlar. Aruz Han, yıllar evvel oğlunu yitirmiş acılı bir babadır ve son zamanlarda ortalıkta dolaşan bir haber nedeniyle fazlasıyla kaygı duymaktadır. Oğuz beyleri bir gün avdan dönerken bir kütleyle karşılaşırlar. Kütleye dokununca, kütlenin içinden tek gözlü tuhaf bir bebek çıkar. Aruz Han, bebeği görünce çok üzülür ve onu evine götürür. Kısa zamanda bir deve dönüşen Tepegöz, eşkıya olup Oğuzlarla savaşa girer. Parmağındaki sihirli yüzük sebebiyle kimse ona zarar veremez. Ta ki aslan avcısı korkusuz Basat, aylar önce gittiği savaştan geri dönene kadar. Fantastik Türk kitapları arasında yer alan hikayenin devamını merak ediyorsanız Tepegöz’ü listenize eklemenizi tavsiye ediyoruz.
20. Kitaplık Büyücüsü – Yüksek Ayaydın
“Anaksagoras’a göre yeryüzü nasıl meydana geldiyse, yıldızlar ve gezegenlerde aynı şekilde oluşmuştu ve hepsi tam olarak aynı maddeden yapılmıştı. Güneş de yaklaşık olarak Mora Yarımadası büyüklüğünde olan kızgın bir maden kütlesiydi. Oysa Yunanlıların fikirlerine göre Güneş yani Helios her sabah arabasına binerek gökyüzünü dolaşan bir Tanrı’dan başkası değildi yani Anaksagoras açıkça Tanrı’yla alay ediyordu. Anaksagoras sadece bununla da kalmıyor; evrenin başlangıcını Tanrılarla açıklamanın anlamsız olduğunu, başlangıçta her şeyin karmakarışık durumda bulunduğunu iddia ediyordu. Fantastik Türk kitapları arasında okuyuca göz kırpan Kitaplık Büyücüsü, Yüksel Ayaydın’ın kaleminden çıkan bir eser.
21. Uyandıran Serisi – Anıl Bayer
Her konuda seçim hakkına sahip olduğumuz 21. yy.’ın başlarında, her şeyin elektronik sisteme aktarıldığı, hatta kitapların dahi sayısal düzeye evrildiği dünyada genç topluluğa ve çocuklara kendi seçimlerini yapabilecekleri bir hikaye sunuyor yazar. Aynı zamanda okudukları hikayenin kahramanlarının kendileri olacağı bir fantastik kurgu sunuyor. Seçimleriyle aynı macerayı farklı yollarla hissedebilecekleri, bilmecelerle, büyü ve gizemlerle ve o dünyaya ait ögelerle dolu bambaşka bir evrene götürüyor bizi Uyandıran Serisi. Anıl Bayer’in kaleme aldığı Uyandıran Serisi, okuyucusunu sorumlulukları yüksek, bilinçli birer kahraman olmaya davet ediyor.
22. Amat – İhsan Oktay Anar
İhsan Oktay Anar’ın eşsiz eserlerinden biri olan Amat tıpkı film tadında bir kitap. 17. yüzyılın sonlarına doğru, Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul’da bir gemi, mürettebat toplamakta. Gönüllü olarak katılmanın esas olduğu bu korsan gemisi, hükümet tarafından, Akdeniz’de iki Osmanlı gemisini batırmaktan sorumlu Avrupalı korsanlarla mücadele etmek amacıyla görevlendiriliyor. Geminin kaptanı, Kaptan Diyavol Paşa’dır. 50 yaşlarında, iri yapıda, sırma işlemeli kaput giyen bu adamın gemiye binmesi, ilahi düzenin bozulması anlamına gelecektir. Amat, içerdiği fantastik ögelerle, ilginç olaylarla ve beklenmedik sonuçlarla bir solukta bitirebileceğiniz fantastik bir eser. İlahi Komedya ve Evliya Çelebi Seyahatnamesi gibi eserlere güçlü göndermelerde bulunan romanda yazar, yoğun ve ustaca bir dil kullanılmış. Tarihsel, dini ve felsefi dokunuşlarıyla Amat, birkaç kez okunmaya ve üzerinde incelikle düşünülmeye değer bir eser.
23. Efrasiyab’ın Hikayeleri – İhsan Oktay Anar
Efrâsiyâb’ın Hikâyeleri, İhsan Oktay Anar’ın kurmaca hikâyelerden oluşan ve Şubat 1998’de yayımlanan fantastik türde romanı. Kitap, Ölüm ve Cezzar Dede’nin anlattığı sekiz hikâyeyi barındırıyor. Kitapta yazarın kendi romanlarına, diğer kitaplara atıflarına ve göndermelerine rastlamak mümkün. Fantastik hikayeleriyle okuyucusuna bambaşka kapılar açan İhsan Oktay Anar bu eserinde de okuyucusunu şaşırtmıyor ve başarılı bir kurgu dünyasına davet ediyor.
24. Galiz Kahraman – İhsan Oktay Anar
Galiz Kahraman, İhsan Oktay Anar’ın 17 Ocak 2014 tarihinde okuyucuyla buluşan fantastik kurgu türü kitabı. Yazar kitabında, ana karakter Kasımpaşalı bir hırsız olan İdris Amil Efendi’nin doğumundan cezaevi yolcuğuna dek olan süreci tam detaylarıyla anlatıyor. Fantastik Türk kitapları listemizin önemli kitaplarından biri olan Galiz Kahraman’ı kitaplığınıza eklemeyi unutmayın.
25. Fomenta – Erim Şişman
Fantastik Türk kitapları listemizi Erim Şişman’ın Fomenta’sı ile tamamlıyoruz. Bu kitapta, Ankara’nın monoton yaşantısından ve halüsinasyonlarından uzaklaşıp daha önce tanışmadığınız boyutlara gidecek, henüz tanışmadığınız insanlarla tanışacaksınız. Birbirinden farklı canlıları öğreneceğiniz, kimsenin tatmadığı meyveleri tadacağınız, kimsenin duymadığı müzikleri dinleyeceğiniz bambaşka bir evren burası. Fantastik evrenin ötesinde aslında biraz da aşkı anlatıyor Fomenta. Zamanlara ve dünyalara yapılan yolculuk bir yana asıl önemli olanın aşk olduğunu öğretiyor okuyucusuna.
Fantastik Türk kitapları listemizin ilk sırasında İhsan Oktay Anar’ın, Puslu Kıtalar Atlası yer alıyor. Romanın doğası kurgu ve gerçekliği sorgulayan bir yapıya sahip. Puslu Kıtalar Atlası, bir özetle açıklanması pek de kolay olmayan bir eser. Roman, bir korsan olan Arap İhsan Efendi’nin, yeğeni Uzun İhsan Efendi’yi ziyaret etmesi ile okuyucuyla tanışıyor. İstanbul’a, hayatını kurtaran kitabın çevirisini yaptırmak için gelen Arap İhsan Efendi bir köle olarak aldığı Alibaz adlı çocuğu ve maymunu Uzun İhsan’ın yanına bırakır. Romanın sonunda, dilenciler loncasının da yanması ile Bünyamin dünyada bir kez daha özgür kalmaktadır. Babasının verdiği kitaba ilk kez dikkatlice bakan Bünyamin, bu kitabın adının “Puslu Kıtalar Atlası” olduğunu fark eder ve kitabın son sayfalarından bir bölüm okur. Kısa okumanın ardından tüm yaşananların babası Uzun İhsan Efendi’nin düşlerinde gerçekleştiğini anlar. Hikayenin asıl vurucu noktası tam da bu kısımdır.
Mehmet Berk Yaltırık’ın kaleminden çıkan Yedikuleli Mansur kitabı, konu olarak İstanbul’daki kabadayılardan olan Ases Ahmed’in gecenin bir vakti korkunç bir gulyabani tarafından öldürülmesini anlatıyor. Ün salmak gibi bir hayali olan kitap kahramanı Yedikuleli Mansur’un bu yolda Kara Şaban adlı diğer zorba ile birlikte İstanbul’u ecinnilerden, gulyabanilerden, vampirlerden ve kurtlardan kurtarmak için yaptıkları mücadeleleri merkeze alıyor.
Perg Efsaneleri, Türk bir yazarın kaleme aldığı ilk fantastik kurgu serisi niteliği taşıyor. Yazar Barış Müstecaplıoğlu, yarattığı ırkların özellikleri, kültürleri ve yaşam stillerini kurgularken pek çok farklı dünya kültürünü birlikte kullanıyor. Lordları, büyücüleri, emirlerle federasyon başkanlarını aynı fantastik dünyanın içinde buluşturmayı başarmış. Mimariden kıyafet fikirlerine, Perg’in birçok detayında bu zenginliği görebilirsiniz. Serinin birbirinden keyifli her kitabında yenileri ortaya çıkan özgün büyüler, büyülü aletler, hayvanlar ve bitki örtüsü büyülü diyarın çeşitliliğini artırıyor.
Engin Salgut’un kaleminden çıkan kitap, Mulan adındaki bir kadın savaşçının kahramanlıklarını işliyor. Her sevdiğimizin , sevdalı olduğumuzun , aslında kendi içimizde yarattığımız güzelliklerin sadece bir simgesi olduğunu anlatıyor bize Mulan Türküsü. Göktürklerin varoluş mücadelesinin anlatıldığı romanı listenize eklemeyi unutmayın.
İlk baskısı 2011 yılında olan “Paradokya: Adalet Yıldızı ve Kayıp Pusula” kitabı daha çok 12 yaş ve üstü gençlere yönelik gerilim ve fantastik maceralarla dolu bir eser. Okuyucu kitlesi tarafından oldukça sevilen kitap akıcı bir dile ve sürükleyici bir kurguya sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Kitaptaki maceralar birbirini tanımayan 6 farklı kişinin eline Paradokya kitabının geçmesiyle başlıyor. Kitaba sahip olan kişiler aynı akşam kitabı okuyor ve uykuya daldıklarında bambaşka bir yerde yani Paradokya’da uyanıyorlar. Ve gizemli macera başlıyor. Cem Gülbent’in kaleminden çıkan bu fantastik romanın devamı olan ikinci ve üçüncü serisi de bulunmakta.
Gülten Dayıoğlu’nun kaleme aldığı Mo’nun Gizemi, genlerin değişimi ve sonuçları konusunu işliyor. Dünya yazarlar toplantısına katılmak için eşiyle Avustralya’ya gitmekte olan yazar Gülten Dayıoğlu’nun aynı uçakta Burç isimli bir genetik mühendisiyle yolları kesişir. Görünümü ve anlattıklarının ilginç oluşu yazarın aklından çıkmaz ve Burç’un klon olmasından şüphelenir. Ardından Burç altı kaset içeren hikayesini yazara gönderir ve Gülten Dayıoğlu bu hikayeyi romanlaştırır. Hikaye Cennet Adası’nda başlıyor. Adada annesiyle tatilde olan Burç , yine tatilde olan Amerikalı Daphne ile tanışıyor. Birbirlerinden hoşlanan gençler arkadaşlıklarını devam ettirirken bir akşamüstü adaya gizemli dört kişinin geldiğini görürler ve birlikte onları izlemeye karar verirler. Devamını merak ediyorsanız bu fantastik öyküyü de mutlaka listenize ekleyin deriz.
Genç bir müfettiş, gizemli vakalarla uğraşan iki bilim insanının intiharını araştırmak üzere dört tarafı karlarla kaplı karanlık bir kente gelir ve iki yüz yıllık eski bir otele yerleşir. Tek amacı raporunu hazırlayıp bir an önce evine dönmek olan genç mühendis, bir süre sonra açıklanması zor olaylara şahit olur. Esrarengiz sakinlerin yaşamakta olduğu bu otelde zaman başka türlü akıyordur. Düşle gerçeğin iyice birbirine karıştığı, zamanın ve varoluşun temel bir problem olarak zekice işlendiği bir eser. Bilimkurgudan polisiyeye, Kafka”dan Borges”e pek çok göndermesi bulunan Siyah Hatıralar Denizi kurgusu ile de oldukça dikkat çeken fantastik bit yapıt.
Şarkılarıyla tanıdığımız ünlü şarkıcı Ferman Akgül’ü bu kez sesiyle değil kalemiyle ziyaret ediyoruz. Birbirinden bağımsız; ama aslında hayatın tam merkezine bağlı öykülerden oluşan Osmanlı Cadısı Tirnova oldukça ilginç bir fantastik kitap. Ferman Akgül, bazı hikâyelerinde Edgar Allen Poe’nun karanlık yollarına uğrarken kimi öykülerinde ise tarihin içinden sesleniyor okuyucuya. Söz yazarlığında iddialı olan sanatçının hikâyeleri de modern Türk edebiyatında oldukça seviliyor.
Necronomicon, hayatın ve ölümün sırrını taşıyan keyifli bir fantastik kitap örneği. Kitabın yedi cildi bulunuyor. Yazıldıktan yüzyıllar sonra bu büyülü kitabın yolu İstanbul’a düşüyor. Tam, tehlike ortadan kalkmış, kitap koruma altına alınmışken, art niyetli kişiler Teşkilât-ı Mahsûsa koruması altındaki kitabı ele geçiriyorlar. Art niyetli kişiler kitabın sadece aslında en önemli parçası olan son cildini bulamazlar. Yaklaşık yüz yıllık bir zamanın ardından ortaya çıkan bir günlük, yedinci cildin peşinde olanları harekete geçirecektir. Yahya Bey, Rauf Bey ve Mehmet karakteri ile tanıştığımız eserde, üçünün de hayatları boyu sürdürmesi gereken ortak bir görevleri vardır: Necronomicon’u bütün kötülüklerden korumak! Yaşar Onay’ın kaleminden çıkan fantastik kitap Necronomicon, fantastik türde okumayı sevenler için en keyifli fantastik Türk kitapları arasında yer alıyor.
Faruk Kanber tarafından yazılan Doğunun Yedi Muhafızı’nda geçmişte bilinmeyen bir yer ve zamanda yaşanıyor. Kayıp Diyar’ın kendi tarihinde yüzlerce yıl önce iyiliğin galip gelmesiyle sonuçlanan uzun ve şiddetli savaşlar yaşanıyor. Yüzlerce yıl barışın devam ettiği topraklarda o eski kötülükler yeniden yavaş yavaş güçlenmeye başlıyor. Fantastik eserin ana teması iyiler ve kötülerin savaşı olarak özetlenebilir.
Gökhan Biçer’in kaleme aldığı kitap eski zamanlarda geçiyor. Birleşik Krallıkta, babasının tahttan inmesini bekleyen sabırsız bir prens olan Offa’yı görüyoruz. Neredeyse 40 yaşına girmiş bir prens üstelik. Babası ülkeyi harika bir şekilde yönetse de karakterimiz artık kendisi krallığın başına geçmeyi istiyor. Kahramanımızın bir gün ormanda karşısına karanlık biri çıkıyor ve prensin her şeyini bildiğini dile getiriyor. Ardından onu “Gölgeler Birliği”ne götürüyor. Burası karanlık büyülerle kötülük yayan bir topluluk. Birlik, prensin tahta geçmesine yardımcı oluyor ve hikaye devam ediyor.
Fantastik edebiyat literatüründe oldukça dikkat çeken bir roman “Nehrin İki Yakası”. Gündüz Öğüt’ün hayat verdiği karakter ve mekânlar Remzi San’ın çizimleriyle şahane bir bütünlük yakalamış. Okuru ilk sayfalarından itibaren içine alan ve gerçeküstü diyarlarda inanılmaz bir yolculuğa çıkaran bir kitap. Başkaları adına daima ilk ve son sözü söyleme isteğinde olanlara karşı bir destan örneği. Kurallar ve yasakların işlendiği eserde gücü elinde tutanlar bilirler ki, bir kişi nehrin karşı kıyısına geçmeyi başarırsa, bu durumun arkası gelecektir. Metafor olarak düşünmek gerekirse insanlık var oldukça her çağda, her yaşta, her anda aşılması gereken nehirler vardır ve olacaktır. Nehrin karşısına ulaşanlar ne şanslı. “Nehrin İki Yakası”, bir bakıma gerçekleri arayan cesur savaşçılarının romanıdır diyebiliriz. “Kader Bozucu” isimli başarılı fantastik öyküleriyle tanıdığımız Gündüz Öğüt, “Nehrin İki Yakası”yla okurlarına fantastik dünyaların görkemli kapılarını bir kez daha aralamayı vadediyor.
Türk romanının kurucu yazarlarından biri olan Hüseyin Rahmi Gürpınar, toplumun en derin farklılıklarından birini yaşadığı dönemde eserlerini yazdı. Bu durumunda etkisiyle Gürpınar, okurlarını güldüren yazılarının ardında her zaman dikkatini toplumsal olana yöneltmiş olan, eleştirel bir yazar kimliği taşıyordu. Hatta denilebilir ki onun güldürücü öğeleri çoğu zaman derin bir eleştirinin dile aktarılışıydı. Dirilen İskelet de, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın hurafelerin etkin olduğu bir toplumsal yapıda bilimsel fikri arayanların düşebileceği durumları merkeze alırken, batılılaşma hevesinin, cehaletin ve yalnızlığın ortasında saplanıp kalacağı noktaları işaret ediyor. Bir gönül hikâyesinin traji-komik anlatımı olan Dirilen İskelet, her yaştan fantastik ögeler seven okurun büyük keyifle okuyacağı bir roman.
Kitap kahramanımız Fatih araştırma için gittiği Şili’de ALMA İstasyonu’na ulaşan ve Mars’tan gelen bir mesajın varlığını öğrenir. Mesajın peşinde olan başka birileri tarafından ekibiyle birlikte bir saldırı yaşar. Bu olayların ardından Fatih kendini gizli mesajın peşine düşen iyi ve kötü güçlerin arasında gidip gelen bir komplo içinde bulur. Gerçekçi durumlara dayanan başlangıç bölümü netleştikçe siyaset, kirli oyunlar ve güç savaşları kendini göstermeye başlar. Diğer yandan Peder Ramon evrendeki tüm maddelerin öneminin bir araya toplandığı bir sırrın peşine düşer. Bu sır evrensel bir hafızayı işaret eder ve uzun zaman evvel ortadan kaybolmuştur. Ancak bir sorun vardır. Büyük sır ortaya çıkarsa hiç beklenmeyen sonuçlar insanlığı etkisi altına alacaktır.
Fantastik Türk kitapları listemize kıymetli yazarlarımızdan İhsan Oktay Anar’ın Yedinci Gün adlı eseri ile devam ediyoruz. Yedinci Gün, usta yazarın Ağustos 2012’de yayımlanan romanı. Kitap II. Abdülhamid dönemi Osmanlı günlerinden kesitler sunuyor. Ana karakter İhsan Sait’in gelecekten kendisine aşk mektubu gönderen Prenses Döjira’ya ulaşma çabasını merkeze alan kitap oldukça ilgi çekici fantastik bir evrene kapı açıyor.
Mehmet Kemal Erdoğan’ın kaleminden çıkan ve fantastik Türk kitapları arasında yerini alan Şahmeran konu olarak oldukça ilgi çekici. İhtiyar bir adam yuvarlak bir taşın üzerine oturmuş, çevresine toplanan çocuklara, dünyada o güne dek anlatılmamış bir yılan öyküsü anlatmaya başladı. Çocuklar on iki yaşlarının üzerindeydi. Her biri ışıl ışıl gözlerle bakıyor ve hikayeyi pür dikkat dinliyorlardı. Çocukların üzerinde bembeyaz giysiler vardı. Yaşlı adamın hikayesini dinlemekten epey keyif alıyorlardı. Her anlattığı öykü, bir öncekinden hep farklı ve macera dolu olmuştu. Sanki bu gezegenden değildi de, bir şekilde dünyaya uğramış bir gezgindi hikayeci yaşlı adam. Şahmeran’ın hikayesini bir solukta okurken, farklı dünyalarda, farklı olayların olabileceğini, hayalin gerçeğe kaptanlık yapabileceğine şahit olacaksınız. Fantastik türde yazılmış bu romanı bir oturuşta okuyacağınıza emin olabilirsiniz.
Cumhuriyete geçiş döneminde ülkemizin yetiştirdiği en büyük şair ve yazarlardan olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı eseri, modern Türk romanının kilometre taşları arasında bulunuyor. Yazarın büyük ses getiren Huzur adlı eserinden sonra ikinci romanı olan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, bulunduğu dönem Türkiye’sinin bir yansıması olarak günümüzde de değerini muhafaza ediyor. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında sıklıkla ele alınan Doğu – Batı kültür çatışmasını işleyen eser Tanpınar’ın usta kalemiyle eşsiz bir yapıta dönüşüyor. Modern Türk edebiyatının en güçlü örneklerinden olan eser, ilk yayımlandığı 1961 yılından bu yana pek çok baskısıyla oldukça geniş bir okuyucu kitlesine ulaşıyor. Eleştirel açıdan güncelliğini bugün de koruyan Saatleri Ayarlama Enstitüsü; parantez açtığı toplumsal sorunlarla ülkemizde sadece fantastik edebiyata değil, sosyal bilimlerin birçok dalına da kaynak niteliğinde. Eserin ana karakteri Türk edebiyatının en tanınmış karakterleri arasında yer alan Hayri İrdal. Tanpınar’ın unutulmaz eseri Saatleri Ayarlama Enstitüsü, toplumsal gelişimi merkeze alan anlatımı ve ölümsüz kahramanları ile sizi derin bir fikir yolculuğuna davet ediyor. Siz de fantastik Türk kitapları ile arası iyi olanlardansanız bu kitabı mutlaka kütüphanenize ekleyin deriz.
Gerçek dediğimiz dünyanın sağlam duruşunun pamuk ipine bağlı bir balondan daha güvenilir olmadığını anlatıyor bize kitap. Dünyanın ufak bir dokunuşla dengesiz bir oyun alanına dönüşebileceğinin keyifli bir dille anlatılışı ‘Nehir Senfonisi’. Doğuştan sahip olduğumuz yeteneklerimizi kullanma irademizin ve etrafımızı kuşatan kültürün kimliğimizi oluşturmadaki etkenlerini konu alıyor. Kendilerini farklı gerçekliklere aynı anda bakarken bulan birbirinden farklı insanların seçimleri üzerinden anlatılan üç fantastik hikayeyi içeriyor kitap. Nehir Senfonisi, Türk yazar Tülin Kaplan tarafından kaleme alınmış fantastik bir eser.
Tepegöz, Oğuz Türkleri’nin başına bela olan, üzerlerine lanet olup çöken, tek gözlü bir dev ile aslan avcısı Basat’ın amansız savaşını anlatan tarihi-fantastik bir roman örneği. Dede Korkut Romanları serisinin üçüncü kitabı Tepegöz, Oğuzlar’ın güçlü bir beyi olan Aruz Han’ın Oğuzlar’ın bilgesi Dede Korkut’a akıl danışmaya gitmesiyle başlar. Aruz Han, yıllar evvel oğlunu yitirmiş acılı bir babadır ve son zamanlarda ortalıkta dolaşan bir haber nedeniyle fazlasıyla kaygı duymaktadır. Oğuz beyleri bir gün avdan dönerken bir kütleyle karşılaşırlar. Kütleye dokununca, kütlenin içinden tek gözlü tuhaf bir bebek çıkar. Aruz Han, bebeği görünce çok üzülür ve onu evine götürür. Kısa zamanda bir deve dönüşen Tepegöz, eşkıya olup Oğuzlarla savaşa girer. Parmağındaki sihirli yüzük sebebiyle kimse ona zarar veremez. Ta ki aslan avcısı korkusuz Basat, aylar önce gittiği savaştan geri dönene kadar. Fantastik Türk kitapları arasında yer alan hikayenin devamını merak ediyorsanız Tepegöz’ü listenize eklemenizi tavsiye ediyoruz.
“Anaksagoras’a göre yeryüzü nasıl meydana geldiyse, yıldızlar ve gezegenlerde aynı şekilde oluşmuştu ve hepsi tam olarak aynı maddeden yapılmıştı. Güneş de yaklaşık olarak Mora Yarımadası büyüklüğünde olan kızgın bir maden kütlesiydi. Oysa Yunanlıların fikirlerine göre Güneş yani Helios her sabah arabasına binerek gökyüzünü dolaşan bir Tanrı’dan başkası değildi yani Anaksagoras açıkça Tanrı’yla alay ediyordu. Anaksagoras sadece bununla da kalmıyor; evrenin başlangıcını Tanrılarla açıklamanın anlamsız olduğunu, başlangıçta her şeyin karmakarışık durumda bulunduğunu iddia ediyordu. Fantastik Türk kitapları arasında okuyuca göz kırpan Kitaplık Büyücüsü, Yüksel Ayaydın’ın kaleminden çıkan bir eser.
Her konuda seçim hakkına sahip olduğumuz 21. yy.’ın başlarında, her şeyin elektronik sisteme aktarıldığı, hatta kitapların dahi sayısal düzeye evrildiği dünyada genç topluluğa ve çocuklara kendi seçimlerini yapabilecekleri bir hikaye sunuyor yazar. Aynı zamanda okudukları hikayenin kahramanlarının kendileri olacağı bir fantastik kurgu sunuyor. Seçimleriyle aynı macerayı farklı yollarla hissedebilecekleri, bilmecelerle, büyü ve gizemlerle ve o dünyaya ait ögelerle dolu bambaşka bir evrene götürüyor bizi Uyandıran Serisi. Anıl Bayer’in kaleme aldığı Uyandıran Serisi, okuyucusunu sorumlulukları yüksek, bilinçli birer kahraman olmaya davet ediyor.
İhsan Oktay Anar’ın eşsiz eserlerinden biri olan Amat tıpkı film tadında bir kitap. 17. yüzyılın sonlarına doğru, Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul’da bir gemi, mürettebat toplamakta. Gönüllü olarak katılmanın esas olduğu bu korsan gemisi, hükümet tarafından, Akdeniz’de iki Osmanlı gemisini batırmaktan sorumlu Avrupalı korsanlarla mücadele etmek amacıyla görevlendiriliyor. Geminin kaptanı, Kaptan Diyavol Paşa’dır. 50 yaşlarında, iri yapıda, sırma işlemeli kaput giyen bu adamın gemiye binmesi, ilahi düzenin bozulması anlamına gelecektir. Amat, içerdiği fantastik ögelerle, ilginç olaylarla ve beklenmedik sonuçlarla bir solukta bitirebileceğiniz fantastik bir eser. İlahi Komedya ve Evliya Çelebi Seyahatnamesi gibi eserlere güçlü göndermelerde bulunan romanda yazar, yoğun ve ustaca bir dil kullanılmış. Tarihsel, dini ve felsefi dokunuşlarıyla Amat, birkaç kez okunmaya ve üzerinde incelikle düşünülmeye değer bir eser.
Efrâsiyâb’ın Hikâyeleri, İhsan Oktay Anar’ın kurmaca hikâyelerden oluşan ve Şubat 1998’de yayımlanan fantastik türde romanı. Kitap, Ölüm ve Cezzar Dede’nin anlattığı sekiz hikâyeyi barındırıyor. Kitapta yazarın kendi romanlarına, diğer kitaplara atıflarına ve göndermelerine rastlamak mümkün. Fantastik hikayeleriyle okuyucusuna bambaşka kapılar açan İhsan Oktay Anar bu eserinde de okuyucusunu şaşırtmıyor ve başarılı bir kurgu dünyasına davet ediyor.
Galiz Kahraman, İhsan Oktay Anar’ın 17 Ocak 2014 tarihinde okuyucuyla buluşan fantastik kurgu türü kitabı. Yazar kitabında, ana karakter Kasımpaşalı bir hırsız olan İdris Amil Efendi’nin doğumundan cezaevi yolcuğuna dek olan süreci tam detaylarıyla anlatıyor. Fantastik Türk kitapları listemizin önemli kitaplarından biri olan Galiz Kahraman’ı kitaplığınıza eklemeyi unutmayın.
Fantastik Türk kitapları listemizi Erim Şişman’ın Fomenta’sı ile tamamlıyoruz. Bu kitapta, Ankara’nın monoton yaşantısından ve halüsinasyonlarından uzaklaşıp daha önce tanışmadığınız boyutlara gidecek, henüz tanışmadığınız insanlarla tanışacaksınız. Birbirinden farklı canlıları öğreneceğiniz, kimsenin tatmadığı meyveleri tadacağınız, kimsenin duymadığı müzikleri dinleyeceğiniz bambaşka bir evren burası. Fantastik evrenin ötesinde aslında biraz da aşkı anlatıyor Fomenta. Zamanlara ve dünyalara yapılan yolculuk bir yana asıl önemli olanın aşk olduğunu öğretiyor okuyucusuna.