Her gün internet sansürünü ilgilendiren yeni bir haberle uyandığımız güzel Türkiye’mizde yasak çanlarının çaldığı son sosyal medya sitemiz Facebook.
Durum şu: Mahkeme, Facebook’taki Hz. Muhammed’e hakaret içerdiği öne sürülen sayfalara erişimin engellemesine hükmetti. Mahkeme, sayfalara erişimin engellenmesi kararının uygulanmaması halinde, Facebook’a erişimin engellenmesini kararlaştırdı ve karar Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına ve Erişim Sağlayıcıları Birliğine iletildi.
Ama güzel kardeşim, neredeyse nüfusun yarısından çoğunun Facebook ile yatıp kalktığı, özellikle annelerimizin babalarımızın çıkmadığı Facebook’u yasaklarsan neler olur, kafaları nasıl kırarız hiç düşünmedin mi? Sonuçta Facebook bu, Twitter’a, YouTube’a benzemez.
Facebook Türkiye’de yasaklansa neler olur mu? Neler olmaz ki?
Annelerimiz, babalarımız, halalarımız, dayılarımızı mümkün değil evde tutamazdık

Oyunlarda canı biten teyzelerimiz “Kendi Kraş Dayanışma Cemiyeti”ni kurarlar, logoları anne terliği olurdu

Sokaklara inen annelerimiz sayesinde ortam kısırlı, börekli dev bir pikniğe dönüşürdü

“Evladım şu DNS nasıl değişiyordu?”, “Gel şu telefona bir VPN kur, yavrum” diyen teyzeler, amcalar dev darlamalara girerlerdi

Akrabaların neler yaptığı artık takip edilemediğinden Türk aile kavramı çatırdamaya başlardı

Arkadaşlarımızın doğum günlerini unuttuğumuzdan arkadaşlıklarımız da yavaş yavaş son bulurdu

Özlü söz kültürü yok olmaya yüz tutardı

Sosyal medyacılar işsiz kalır, reklamcılık sektörü büyük darbe yerdi

Beğeni, yorum, paylaşımsız geçen günlerimiz sayesinde asosyalliğin ve yalnızlığın dibine vururduk

Günaydın mesajı olmayan başlayan her geçen günde ülkedeki mutsuzluk katsayısı artardı

Sevgilimizin ne haltlar yediğini öğrenemez, iyice saykoya bağlardık

Komikli kedi, köpek videolarının soyu tükenir, gün içinde yeterince kedi videosu izleyemeyenler toptan depresyona girerdi

Fotoğraflar öksüz, selfie’ler yetim kalırdı

“Takipçi kas”çılar işsiz kalır, ülkedeki işsizlik oranı artardı

Kırk yılın başı sevgilimiz olur ama ilişki durumumuzu Facebook’ta değiştirmeyince ayrılma kararı alırdık

Facebook üzerinden birilerine laf yetiştiremeyince her şeyi içimize atar, daha sinirli insanlara dönüşürdük

Siyasi tespitlerimizi en atarlı cümlelerle yazamayınca apolitik Türk gençliği dönemine geri dönerdik

Kışın kar fotoğrafı, yazın ayak fotoğrafı paylaşamamaktan yataklara düşerdik

Fotoğraf paylaşımları yalan olduğu için artık ne eğlenmeye çıkardık, ne de düğünlere, kınalara giderdik

Artık fotoğraflarımıza “Cnm çok ttlsn”, “Halasının gülü çok güzel çıkmışsın” gibi yorumlar gelmediğinden kendimizi çok çirkin hissetmeye başlardık

Babalarımız kahvehanelere, annelerimiz altın günlerine ışık hızıyla geri dönerdi

Etkinlik davetiyesi artık gönderilemediğinden ülkedeki müzik ve sanat ortamı biterdi

Ve tabii ki akıllı telefonların şarjı daha uzun dayanırdı
