Hayalperest, yetenekli ve çalışkan… Dünyanın en prestijli müzik ödüllerinden biri olan Grammy’lere, The Rolling Stones’un klasikleşmiş “Paint It Black” şarkısının aranjmanıyla aday gösterilen Esin Aydıngöz’ün büyüleyici hikâyesine bir yolculuk yapmaya hazır olun! Küçük yaşlarda keşfedilen yeteneğiyle dikkat çeken bu Türk besteci, hem müzik dünyasında hem de uluslararası platformlarda gurur kaynağımız olmayı sürdürüyor. Müziğe olan sevgisi, azmi ve çalışkanlığı sayesinde yalnızca başarıdan başarıya koşan bir sanatçı değil, aynı zamanda ilham kaynağı olan bir lider. Esin Aydıngöz ve hikâyesi, hayallerine ulaşmak isteyen herkes için bir rehber niteliğinde.
Esin Aydıngöz’ün müziğe olan tutkusu, dört yaşındayken annesinin aldığı renkli bir ksilofonla başladı
Daha sonra dedesinin hediye ettiği küçük bir orgun tuşlarını ksilofonun renklerine boyamasıyla bu hikâye iyice şekillendi. Esin Aydıngöz’ün müzik sevgisi, henüz çocuk yaşta ailesi tarafından fark edildi ve bu yetenek onu Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde yarı zamanlı piyano eğitimi almaya kadar götürdü. Küçük yaşta başlayan bu eğitim serüveni, ilerleyen yıllarda dünyanın en iyi müzik okullarından biri olan Berklee College of Music’e kadar uzandı. Esin Aydıngöz’ün ailesinde profesyonel bir müzisyen bulunmasa da, babasının müzik sevgisi ve desteği onu adeta bu yola yönlendirdi.
Babasının inanılmaz bir dinleyici olduğunu söyleyen sanatçı, çocukluk anılarını şöyle anlatıyor👇
“Babam, beni konserlere ve festivallere götürmekle kalmazdı; bir yolunu bulup provalara bile dahil ederdi. Çünkü aslında müzisyen olmak istemiş ama doktor olmuştu. Müziğe karşı ilgisi gerçekten tarifsizdi ve sanırım beni bu kadar müziğe yönelten şey onun bu ilgisiydi.”
Esin Aydıngöz’ün, piyanoyla tanıştığı ilk yıllarda her zaman büyük bir hevesle çalışmadı, ama çalmak istediği parçalar söz konusu olduğunda asla geri adım atmadı. Hocasının sınırlamaları Esin’i klasik müzikten uzaklaştırmış gibi görünse de, bir noktada içindeki müzikal keşif arzusu dengeleri değiştirdi. Öyle ki beste yapabildiğini keşfetti. Lisede bile derslerde şarkı sözü yazmaya başladı. Kimse ona ‘Bunu yapma’ demediği için içinden geldiği gibi hareket etti.
İlginizi çekebilir:
Müziğe Adanmış Bir Hayat: Türkiye’deki Caz Müziğin Öncü İsmi İlham Gençer Kimdir?
Esin, bireysel çalışmaktan çok grup halinde prova yapmayı seviyor
Bilfen’deki okul yıllarında, arkadaşları okuldan sonra pratik yapmak istemezken, o keman çalıp tekrar tekrar prova yapmaktan büyük keyif almış.
“Evde yalnız çalışmayı pek sevmem. Ama 40 kişi bir provadaysak, o an benim için dünyanın en güzel yeri orasıdır. Daha büyük bir şeyin parçası olmak müthiş bir duygu. Orkestrayla ortaya çıkan şey büyülü bir deneyim. Bunu tek başıma yapmam mümkün değil.”
Berklee’nin samimi ve destekleyici ortamını özlediğini belirten Esin, sektörün rekabet dolu atmosferine dikkat çekiyor:
“Berklee güvenli bir yer, ama Los Angeles gibi bir sektöre adım attığınızda işler değişiyor. Sadece yaşıtlarınızla değil, dünyanın dört bir yanından gelen en tutkulu insanlarla aynı hedefler için yarışıyorsunuz. Berklee’deki o sıcak ortamı hâlâ çok özlüyorum.”
Berklee’de aldığı eğitimler, Esin’in hayal gücüne bambaşka kapılar açtı
Film Müziği ve Çağdaş Beste Prodüksiyonu bölümlerini aynı anda okuyan Esin, Müzikal Tiyatro Besteciliği bölümünde yan dal yaparak kendini her alanda geliştirdi. Akademik başarısıyla dikkat çeken genç sanatçı, mezuniyetini 4 üzerinden 3.9 ortalamayla Summa Cum Laude (En Yüksek Onur) unvanıyla tamamladı. Esin, okulunu o kadar sevdi ki, öğrencilik yıllarında maskotluk bile yaptı!
Fakat Esin Aydıngöz için Berklee’deki yolculuk burada bitmedi; 29 yaşında aynı okula Film Müzikleri Departmanı Başkan Yardımcısı olarak geri döndü. Ancak tutkuları onu hep yeni projelere yönlendirdi. Tim Burton’un Netflix dizisi Wednesday için yaptığı “Paint It Black” aranjmanı, Esin’in yeteneğini bir kez daha kanıtladı ve onu Grammy adaylığına taşıdı.
Esin Aydıngöz’ün kariyerinde pek çok dönüm noktası var, ancak Grammy adaylığı kuşkusuz en dikkat çekici olanı
Tim Burton’ın yönettiği Wednesday dizisinde, klasikleşmiş “Paint It Black” şarkısına yaptığı düzenleme, müzik dünyasında büyük yankı uyandırdı. Bu düzenleme, çello dünyasında tartışmalara bile neden oldu! “Gerçekten bir çellist mi çaldı yoksa bilgisayarda mı yapıldı?” gibi sorularla gündeme gelen proje, Esin Aydıngöz’ün yeteneklerini global ölçekte gözler önüne serdi.
İlginizi çekebilir:
Bazıları Binlerce Yıllık! Dünya Müziğini Şekillendiren 15 Tarihi Enstrüman
Esin Aydıngöz’ün şu sıralar en büyük heyecanı Aslan Kral orkestrası
Geçmişte Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde yaptığı performansı hâlâ “Hayatımın en güzel günü” olarak tanımlıyor. Şimdi ise üç performans için yeniden sahneye çıkacak. “Circle of Life’ı bir orkestra eşliğinde yönetmek tarif edilemez bir mutluluk,” diyor ve bu heyecanını bir hafta boyunca yaşayacak olmanın sevincini paylaşıyor.
Esin Aydıngöz’ün adı, yalnızca Grammy adaylığıyla değil, aynı zamanda Disney+, Apple TV ve SONY gibi devlerle yaptığı projelerle de anılıyor. Kadın Film Müziği Bestecileri Birliği’nde yönetici olarak görev yapan sanatçı, erkek egemen bir sektörde kadın dayanışmasının gücünü vurguluyor.
Esin Aydıngöz yalnızca bir besteci değil; aynı zamanda sektöründeki cinsiyet eşitsizliğine karşı savaşan bir öncü
Yönetim ekibinde yer aldığı Kadın Film Müziği Bestecileri Birliği (AWFC), kadın sanatçıların birbirlerini desteklediği bir topluluk. Esin, erkek egemen bir sektörde kadınların daha görünür olmasını sağlamaya ve ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Kaynak: 1