İnsan beyninde 86 milyar nöron varmış değerli izleyiciler! Nööruyonuz da delirmememizi sağlıyorsunuz diye sormak istiyorum kendilerine. Çünkü yine empatinin kapanın elinde kaldığı, “duyarlılığın” tavan yaptığı, ama nasıl oluyorsa insaniyetin bulanıklaştığı zamanlar yaşıyoruz.
Bakkaldan kasaba, metrodan vapura, ahali birbirini çok pis kesmekte. Yüzlerde bir acayip “seni biliyorum” yargısı. İstenen yine aynı şey, nefret yayılsın havaya ki, en kalabalık gözüken aynı zamanda en muhteşemmiş gibi de olsun; korkutsun, sindirsin, bölsün, parçalasın, istediği gibi at oynatsın. Sen şucusun, o bucu, öbürü umacı, beriki dinsiz, arkadaki uzun saçlı vatansız, benden olmayan milletsiz, donsuz, çapulcu… Gerçekten de birlik ve beraberliği en çok ihtiyacımız olan günler yaşıyoruz.
Herkes bu kadar iyiyse ülke neden bu halde kuzucuklarım? Huzurun kaf dağı’nın ardına depara kalktığı kaka günler bunlar. Ayrışmadan, nefret dilinden, sevgisizlikten prim yapmak isteyen kimi iç mihraklar yeniden peydah oldu, kendilerine sevgilerimizi iletiyoruz, galiba tek ihtiyaçları olan bi kaç gram da olsa sevgi.
Günün anlam ve önemine vurgu yapmak için, bu ülkede onlarla birlikte yaşadığımızdan gurur duyduğumuz için, en önemlisi onları gerçekten de çok sevdiğimiz için, küçük bir hatırlatma yapalım istedik. Huzurlarınızda varlıklarıyla Türkiye’yi capcanlı ve güzel bir ülke yapan ermeni kökenli vatandaşlarımız.
Bazen Hababam Sınıfı’ndaki o koca çorba kepçesini alsan da, birilerinin kafasına… Neyse
Adile Naşit / 17 Haziran 1930 – 11 Aralık 1987
Apartman önüne örtü serip çekirdek çıtlayan teyzelerin acaba kaçı Ermenidir diye düşündünüz mü hiç? Herhalde düşünmemişsinizdir. Asgari insani niteliklerine sahip bir kişi, teyzelere selamını verir, hal hatır sorar, iyi akşamlar diler ve onları çok da rahatsız etmeden kenardan usulca apartmana girer. Çünkü bu kişi, kim bilir belki de iyi huylu ve güleç bir insan olmayı Adile Naşit filmlerinden öğrenmiştir.
Her Şey Çok Güzel Olacak’daki aksi babayı, Devekuşu Kabare’yi, canlandırdığı onca karakteri unutmak mümkün mü
http://www.youtube.com/watch?v=kO_Wwncwq8I
Selim Naşit / 1928-2000
Tuluat Ustası Naşit Bey ile Türkiye Ermenisi tiyatro oyuncusu ve kantocu Amelya Hanım’ın oğludur. Kız kardeşi Adile Naşit’le ilk defa Cumhuriyetin 10. Yıl Kutlama Gecesi’nde aynı sahneyi paylaştılar.
Cem Karaca nasıl Cem Karaca oldu acaba?
http://www.youtube.com/watch?v=Lh3WvYJ0eUM
Toto Karaca / 1912 – 1992
İrma Felegyan ya da bilinen adıyla Toto Karaca, Ermeni asıllı Türk opera ve tiyatro sanatçısı. Tiyatro sanatçısı Mehmet Karaca ile evlendikten sonra adını Toto olarak değiştirmiştir. Cem Karaca’nın annesi, aktör Mehmet Karaca’nın eşidir.
Herkes onun gibi bir dedesi olsun isterdi
Nubar Terziyan / 1909 – 1994
“Çok param olsaydı ne yapacaktım.. Hadi tutun bir araba alacaktım, o da kapının önünde duracaktı.. Belki de hırsızlar gelip lastiklerini sökeceklerdi. Şimdi köşeye çıkıp dolmuş beklerken önümden kim geçse, buyrun Nubar Bey deyip arabasına davet ediyor. Parası olanın bir, bilemedin iki arabası olur. Ama gönül insanı olursanız bütün her şey sizindir…”
Dünyanın en iyi kalpli kötüsü
Kirkor Cezveciyan (Kenan Pars) / 1920 – 2008
http://www.youtube.com/watch?v=JLDfx0-cPJ0
Bakırköy onu hep çok iyi hatırlayacak.
Nam-ı diğer Horoz Nuri
http://www.youtube.com/watch?v=1xFLD4cJvso
Vahe Ozinyan (Vahi Öz) / 1911 – 1969
Siyah beyaz zamanların en keskin abisi. Yürüyüşe gel vatandaş!
Sami Hazinses’in o güzel sesi
Samuel Agop Uluçyan (Sami Hazinses) / 1925 – 2002
Yeşilçam komedilerindeki isimsiz kahramanlardan biri de Sami Hazinses’dir. Oyunculuğunun yanı sıra güfte ve beste çalışmaları da yapmıştır. “Bir Dilbere Müpteladır Deli Gönlüm” adlı eseri Zeki Müren tarafından seslendirmiştir. Müslüm Gürses ve İbrahim Tatlıses başta olmak üzere birçok sanatçının seslendirdiği “Derdimi Kimlere Desem” isimli klasikleşmiş bir şarkısı da vardır.
Sadece sinema mı, ya besteleriyle gönül telimizi titretenler
Ohannes Tunçboyacıyan (Onno Tunç) / 1948 – 1996
Bir Zamanlar Deli Gönlüm, Sen Ağlama, Git, Geri Dön, Değer mi, Hadi Bakalım, Gir Kanıma, Vurulmuşum Sana, Şinanay, Seni İstiyorum ve Şov Yapma diyoruz. Yetmez mi? Peki o halde Şov Yapma’nın altını bir kere daha çiziyoruz.
Türk pop müziği varsa onlar sayesinde var
Garo Mafyan
Onun kadar fazla eser ortaya koymuş bir müzisyen bir elin parmağını geçmez. 90’lar Türkçe Pop diye bir olgu varsa, bunda Garo Mafyan’ın rolü yadsınamaz.
Bu abiye yanlış olmaz!
Hayko Cepkin
Hem İstanbul Kurtuluş’un harbi çocuğu, hem de Beşiktaş’ın kartal çığlığı.
Son olarak, her türlü ayrımcılığın, cinayetin, nefretin en acı hali ve pek bilinmeyen bir protesto
Artin Penik / 1921 – 1982
Asala’nın düzenlediği Esenboğa Havalimanı saldırısını protesto etmek için Taksim Meydanı’nda kendini yakarak intihar eden Ermeni asıllı Türk vatandaşımız. Terzi Artin, bu video çekildikten 2 gün sonra hayatını kaybetti.