Erkeklerin dolabında olması gereken temel parçalar dendiğinde çoğu zaman akla ya sıkıcı takım elbiseler gelir ya da “abi rahat giyinmiş işte” diye geçiştirilen kombinler… Oysa ki şıklık sadece moda dergilerine mahsus bir durum değil. Hatta ve hatta bu işin bir sihri varsa, o da detaylarda gizli! İyi giyinmek, kendine güvenli görünmenin en kestirme yollarından biri. Sabah aynada kendinize şöyle bir bakıp “Bugün taş gibiyim” demek için pahalı mağazalardan alışveriş yapmanıza gerek yok. Ama doğru paça boyunu bilmeniz şart! Kapüşonlunun nasıl durduğundan kravatın nereye kadar uzandığına, çorapların gizli dilinden saate kadar her küçük ayrıntı, “ben stilime özen gösteriyorum” mesajını gizlice verir. Bu yazımızda erkekler için stil ipuçları vereceğiz!
1. Kapşonlu üstünüzü bol giymeyin
Oversize seviyoruz, rahatlık bir numara. Ama! Bol kapüşonlu bir üstü öylece üzerine geçirip sokağa fırlamak, “Ben evden yanlışlıkla pijamayla çıkmışım” etkisi yaratabilir. O bol kapüşonların ön kısmını biraz pantolonunuzun içine sokmayı deneyin. Böylece hem belinizi vurgularsınız hem de “Ben bu kombini düşünerek yaptım” havası verirsiniz. Yanına iyi oturan bir pantolon, belki yüksek bel, belki tam oturan klasik kesim… İşte size cool, düzenli ama yine de “Ben böyle uyanıyorum zaten” havası!
2. Düğmeli bir gömleğin altına görünür bir atlet giymekten kaçının
Evet, hepimizin gardırobunda var o eski atletler. Ama görünür bir atlet, hele ki yuvarlak yaka olanlar… Tüm ciddiyetinizi yerle bir eder, kıyafeti bir anda “Ben birazdan eve gideceğim” moduna sokar.
Düğmeli gömlek giyecekseniz, içine görünmeyen, dar kesim ve tercihen V yaka bir atlet giyin. Hatta kumaşınız izin veriyorsa hiç giymeyin! Çünkü böylece gözler hep gömleğinizde kalır, içeride bir “katmanlar savaşı” izlenimi oluşmaz. Minimal ve temiz bir görüntüyle stilinizi konuşturursunuz.
3. Kravat uzunluğuna dikkat edin
Kravat takmak ciddi iştir. Kravatın ucu nereye gelmeli? Cevap net: Kemer tokasının tam ortasına. Ne daha kısa, ne daha uzun. Denge, denge, denge!
Çok kısa kravat = İlk kravatını takmış ilkokul çocuğu gibi. Çok uzun kravat = Ceketinizin altından sarkan bir yılan gibi. Korkutucu!
Kravatınızı bağlarken kemer tokasını görsel referans olarak kullanın. Hatta bir adım ileri gidip, kravatınızın arkasına minik bir işaret koyabilirsiniz. Her seferinde nokta atışı yaparsınız.
Bazı kravatlar var, 80’lerden fırlamış gibi. Bazılarıysa sanki iğne ucu kadar ince. Bu uçlar, trend olsa da çabuk geçer. Ama siz zamansız olana yatırım yapın.
Orta genişlikte bir kravat hem klasik durur hem de her gömlek yakasına, her takım elbiseye yakışır. Yani bir tür gardırobun Joker’i! Ayrıca orta genişlikli kravat, hem “Ben trendleri takip ediyorum” mesajı verir, hem de “Benim stilim asla demode olmaz” garantisini taşır.
5. İyi bir terzinin gücünü hafife almayın
En şık insanların büyük sırrı şu: İyi bir terzi. Hani o Instagram’da gördüğünüz, “Bu adamın üzerindeki takım nasıl bu kadar cuk oturuyor ya?” dediğiniz insanlar var ya… %90’ı terziden geçmiş kıyafetler giyiyor. Kıyafetiniz pahalı olmak zorunda değil. Ama üstünüze tam oturması şart! O yüzden, bir pantolonun paçası mı uzun geldi? Ceket biraz mı bol? Hemen terziye. Ufacık bir dokunuşla kıyafetiniz özel dikim havası alır. Erkekler için stil ipuçları yazımıza devam ediyoruz.
6. İddialı dış giyim ürünleri seçin
Kabul edelim, dış giyim deyip geçmemek lazım. Çünkü ne giydiğiniz kadar, dışarıdan nasıl göründüğünüz de çok şey anlatır. İşte tam da bu yüzden gardırobunuza en az bir iddialı parça eklemenizde fayda var. Nasıl mı? Mesela şöyle cool bir deri ceket düşünün… Hafif asi, bol karizma. Ya da uzun, kesimi şahane bir yün palto… Tek başına bir duruşu var!
Böyle zamansız bir parçaya yatırım yapmak, sade bir tişört ve jean kombininizi bir anda dergi kapaklarından fırlamış gibi gösterebilir. Üstelik bu parçalar yıllarca sizinle kalır, yani uzun vadede stilinize attığınız sağlam bir imzadır. “Az ama öz” giyinmeyi sevenler için tam jackpot!
7. Çoraplarınızı yenileyin
Şimdi dürüst olun, en son ne zaman çorap alışverişinde biraz eğlendiniz? Çoğu kişi bu minik detayı ciddiye almaz ama aslında çoraplar sizin stil manifestonuzun gizli satırlarıdır. Beyaz spor çorapla takım elbise mi? Sakın!
Bunun yerine minik desenli, zengin tonlarda, belki biraz kişilik katan çoraplar tercih edin. Mesela bordo tonlarında geometrik desenli bir çorap, bir anda kombininizi “Ben bu işi biliyorum” havasına sokar. Kısacası; çoraplarınızı yenileyin. Üşenmeyin. Ayaklarınız da şıklığı hak ediyor!
8. Saat sadece zamanı değil tarzı da gösterir
Saat deyip geçmek olmaz. Çünkü bileğinizde taşıdığınız o aksesuar, sandığınızdan çok daha fazlasını anlatır. Sizin hakkınızda fikir veren zarif bir dokunuştur adeta.
Mesela bir düğün, özel bir yemek, ya da önemli bir iş toplantısı… Bu gibi durumlar için klasik, deri kayışlı bir saat tam bir joker! Hem ciddi hem şık. “Ben detaylara önem veririm” dedirtir.
Ama bir de gündelik tarzınız var tabii. O zaman silikon kayışlı, sportif ama şık saatler devreye giriyor. Polo tişörtle ya da rahat bir jean’le kombinleyin; hem konforlu hem stil sahibi olursunuz. Böylece saatiniz sadece zamanı değil, sizi de anlatır.
9. Her mevsime uygun bir spor ceket seçin
Spor ceket deyince gözünüzde sadece ciddi ofis havası canlanmasın. Çünkü bu parçalar aslında çok yönlü birer stil kahramanı!
İpucu şu: mevsime göre kumaş seçimi. Yaz aylarında nefes alabilen, sizi terletmeyen pamuklu ceketler süper bir seçenek. Hafif, rahat ve şık. Kışın ise sıcacık yün ceketlerle hem stilinizi hem beden ısınızı koruyabilirsiniz. Kaban gibi düşünün ama daha az hantal, daha fazla şıklık!
Ayrıca ceketlerin astar detayları da önemli: çok sıcak basıyorsa, astarsız ya da yarı astarlı modeller tam sizlik olabilir. “Kat kat giyinmek bana göre değil” diyorsanız bu bilgiye bayılacaksınız. Kısacası; dolabınıza bir spor ceket ekleyin. Şıklıkla pratiklik arasındaki altın denge burada gizli.
Erkekler için stil ipuçları yazımızın sonuna geldik. Bu detay ufak gibi görünse de bir stil oyununun gidişatını tamamen değiştirebilir. Pantolon paçalarınızın tam olarak ayakkabınızın üst kısmına “hafifçe” oturması gerek. Ne çok uzun, ne de kısa.
Buna moda dilinde “ankle break” deniyor. Yani paça, bilekte “kırılıyor” gibi duruyor. Bu detay sayesinde hem bacak boyunuz daha uzun görünür hem de ayakkabılarınız kendini gösterir. Özellikle şık bir ayakkabı giydiyseniz, onu pantolonun altına gömmek gerçekten haksızlık olurdu. Bol paçalarla ayakkabıyı gizlemek? Asla. Keskin ve özenli bir siluet istiyorsanız, paça uzunluğu oyun değiştirici olabilir.