Ciddi ama meymenetsiz değil, asil ama burnu havada gibi de değil gibi. Ne yalan söyleyelim tam manasını biz de bilmiyoruz. Bilen var mı onu da bilmiyoruz. Özünde erkek için iyi bir şey. Bir de anlam sallantıda olduğu için olur olmaz her kişiye yakıştırılır oldu. Olmaz öyle şey dedik ve size gerçek bir cool seçtik. Tanıyalım cool neymiş nasıl olunurmuş öğrenelim. Huzurlarınızda Erdal Beşikçioğlu.
1. Cool adam lafın gelişi cool olmaz önce işinde başarılı, takdir edilen biri olacaksın
Televizyonun en cool adamı dedik gerçi ama Beşikçioğlu’nun öncelikli başarısı tiyatroda. Devlet tiyatrolarının önemli oyuncularından olan amirimiz, görev aldığı her oyunu senenin en çok konuşulanları arasına sokmayı başarıyor.
2. En olmadık karakterler onun dokunuşuyla kahramanlaşıyor
Kahraman demek, tek kurşunla bir orduyu yok etmek, tek başına sınır ötesi harekat yapmak demek değil. Her ne kadar öyle biliniyorsa da esasen kahraman, gücünün yanında zayıflığı da olan, bu iki haliyle de amacını gerçekleştirmek için sonuna kadar mücadele eden kişiye denir. Yok öyle iki kaş çatmayla, racon kesme ayağıyla fala kahramanlık oynamaca. Erdal Beşikçioğlu’nun hem televizyonda hem de sinemada başarılı olduğu karakterler hep gerçek ve gerçekçi kahramanlar oldular.
3. Hem dizide hem de sonradan çekilen filminde gerçek bir devlet adamı
Efsane Vali Recep Yazıcıoğlu’nun hayatından esinlenen yapımda salaş havasından uzak, ciddi, karizmatik ve idealist bir portreyle karşımıza çıkmıştı Erdal Beşikçioğlu. Sokaklarda suçlu kovalarken değil, devletinin ve halkının menfaatini korurken izliyorduk onu. Salaş kıyafetlerinden uzakta, kısa saç, gömlek ve kravatla Danimarka sağlık bakanından bile etkileyiciydi.
4. Türk televizyon tarihinin tartışmasız en okkalı karakteri Behzat Ç.
Kapı zili acı acı çalınca açsak da kapıda onu görsek de “oh be” desek. Dosta güven düşmana gözdağı! Gözdağı yetmezse gözünün üzerine kafa, o da yetmezse bir yumruk, iki kapak laf… Sonra fonda bir müzik başlasa inceden: Neler buldum ne kaybettim, ne beklerdim hiç bilmezdim… İçine düştüğüm nefret, biraz miras biraz alınteri…
Her şey nasıl da etkileyiciydi Behzat Ç.’de. Kısa süre içinde kült olan yapım, Türk işi bir cool duruşun da sırlarını veriyordu. Amirimizin elinde tespih bile bir başka duruyordu. Sert, sinirli, umutsuzdu ama daha önce televizyonlarda sıklıkla gördüğümüz birbirinin aynı, basmakalıp maço tiplemelerden uzaktaydı.
5. Amirim nasılsınız? – Saçma sapan konuşma be!
Dedemizin evine gideriz de bilgeliğinin verdiği can sıkıntısından, görmüş geçirmişlikten, lafı bilezik gibi kolumuza geçirip yollar ya hani. İşte öyle bir şeydi günlük konuşmalara yansıyan Behzat Ç. etkisi. Gereksiz hiçbir lafa, hiçbir duyguya geçit yok. Cool olmak mı dedik? Herhalde bunu amire söylesek… Yok söyleyemezdik.
6. Dört büyükler iyi güzel de herkes onları tutuyor
Ünyeli bir baba ve Ankaralı bir annenin çocuğu olarak Ankara’da dünyaya gelen Erdal Beşikçioğlu, “semt bizim aşk bizim” diyenlerden. Gençlerbirliği taraftarı olan yıldız oyuncu şehrinin takımına gönül vermekten gurur duyuyor.
7. İmkânsız aşkların insanı
Kahramanın bir amacı, düştüğü yolda zorlukları vardır dedik. İşte bu zorluklardan en zorlusu aşk değil de nedir? Sever ama kavuşamaz, kavuştu mu yolun sonu ayrılık olur, ayrılığın üstesinden gelir, bu sefer de hayat başka oyun oynar… Her zaman cool duruşu korumak zor olur. Bazen Gönül’ün dizine başı koyup uyumak lazım gelir. Amirimizin aşka ne fırsatı ne zamanı olabildi oysa gerçek hayatta mutlu bir evliliği ve iki çocuğu var Erdal Beşikçioğlu’nun. Harika bir oyuncu olduğu için televizyondaki haliyle hayal edilse de, aslında o evli, mutlu, çocuklu! Ve baba olmak ona çok da yakışıyor. Erdal Beşikçioğlu, her haliyle sevdiğimiz, cool olmayı da, samimiyeti de, sevgi ve hoş görülü olmayı da çok iyi bilen gerçek bir yıldız. Belki de o anlamı tam doldurulamayan cool kavramından öte, özetle iyi bir insan. Etkileyiciliğinin de sebebi bu.