Müziğin çalışma verimini arttırıp arttırmadığı konusunda hala kafalar karışık.
“Kaç kere dedik, çalışırken müzik dinlemek multitasking’e girer, verimi alır götürür” diyen de çok var. Biz sözsüz şarkılarla kendi adımıza bu işi halletik. Hatta önümüzdeki günlerde müziksiz çalışamayanlar olarak küçük bir ülke bile kurmayı düşünüyoruz. Siz de bizim gibiyseniz, buyrun buradan alalım.
1. Erik Satie – Gymnopedie No.1
2. Erik Satie – Gymnopedie No.3
3. Erik Satie – Je te veux
Satie, zamanında konservatuvardan tembelliği yüzünden atılmış, Fransız bir besteci, piyanist, kısaca müziğin dahi adamı diyelim biz ona. Ne zaman dinlesek piyano tuşlarıyla uzaktan masaj yapıyor hissi yaratır, usul usul başımızı okşar. Sadece çalışırken dinlemekle sınırlı kalmayın siz. Her an yanınızda taşıyın onu, hatta abartıp telefon melodisi yapın.
4. The xx – Intro
The xx sanılanın aksine bir pop grubu değil, dolayısıyla şarkıları bir pop şarkısından daha fazlası. Intro’suyla ise olaya bambaşka bir boyut kazandırıp, son yılların en iyi albüm açılışını yapmışlar. Dinledikçe kafamızda yeni yeni tesisler açtığı için teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
5. Frédéric Chopin – Prelude in E-Minor (op.28 no.4)
Prelude in E-Minor, Chopin’in en ölümsüz eseri diyebileceğimiz bir beste. Hatta ve hatta, kendisinin özel isteği üzerine cenazesinde de çalınmış bir parçadır. Yoo ağlamıyoruz, gözümüze bir şey kaçtı.
6. Vivaldi – For Seasons
Vivaldi her zaman çalışırken iyi bir tercihtir. For Seasons’ı dinlerken neşenizden bir şey kaybetmeyip, odaklanma sorunu yaşamamış oluyorsunuz. Bir taşla iki kuş…
7. Bonobo – Black Sands
Bonobo’nun aynı zamanda güzel mi güzel albümüne ismini veren parçası. Her türlü çalışmaya da iyi gidiyor, denedik de söylüyoruz.
8. Ludovico Einaudi – Nuvole Bianche
8 notayla ne kadar güzel bir müzik yapılabilir bir düşünün. Cevabı Nuvole Bianche’da bulacaksınız. Kendisi güzel sabahların başlangıcı olduğu gibi, güzel çalışmaların da başlangıcı olabilir..
9. Nihavend Saz Semaisi- Ömer Altuğ
“Ben çalışırken saz eserleri dinlemek hoşuma gidiyor” diyenlere şiddetle tavsiye edilir!
10. Mark Eliyahu – Journey
Mark Eliyahu Azerbaycan doğumlu bir müzisyen. Daha önce dinlememiş olanınız varsa, Journey başlangıç için iyi bir parça olabilir.
11. No Clear Mind – Static
Static ne bir eksik, ne bir fazla; tam olmuş dedirten türden bir parça. Çalışırken sizi gaza getirmese de rahatlatıcağını garanti ederiz.
12. Joep Beving – Sleeping Lotus
Joep Beving, yaptığı müthiş bestelerin haricinde muazzam piyano çalan bir abimiz.
Biz çalışırken o tatlı tatlı piyanosunu çalsın bir köşede. Var olsun.
13. Gabriel Yared – Rearranging Furniture (By the Sea Soundtrack)
Rearranging Furniture, Brangelina çiftinin ses getiren ayrılığından önce oynayıp yönettiği By the Sea filminin soundtracklerinden. Gabriel Yared’ın bu eseri, masalsı ezgisiyle yalnızca çalışmalarınızın değil, hayatınızın da fon müziği olmasını isteyeceğiniz bir parça. Üstelik kulağınızın pasını sileceğini de garanti ederiz.
14. Bach – Brandenburg Concerto No.3
Klasik müzik, rahatlatıcı etkisiyle geçmişten bugüne birçok araştırmaya konu olmuştur. Hatta ve hatta araştırmalar tarafından çalışırken en çok önerilen müzik türüdür. Bu bilgilerin ışığında, Bach’tan bir parça önerisiyle gelmesek olmazdı… Başka bir müzisyen yok ki duyguları bu kadar duru ve derin bir şekilde anlatsın. Bir nevi tanrısallık oluyor bu kanaatimizce.
15. Brian Eno – First Light
Brian Eno, müzisyen kimliği dışında aynı zamanda önemli bir kavramsal sanat adamı. Yaptığı müzik türüne ne desek bilemiyoruz ancak First Light adlı parçasının çalışma masanıza çok yakışacağından yüzde yüz eminiz.
16. Pachelbel – Canon in D Major
Yaylı çalgıların bir insanı ağlatabileceği gibi güldürebileceğini de gösteren parçadır.
Dinle, mutlu ol, şükret ve çalışmaya devam et..