Sıkı tutunun, yavaş yavaş hayatımızı ele geçiren geleceğe ışık tutuyoruz. Dünyanın bugüne dek gördüğü en büyük ekonomik değişimi yaratmaya girişen Endüstri 4.0’la birlikte gelecekte hayatlarımıza girmesini beklediğimiz 12 şeyin geri sayımı sizlerle.
12. Akıllı Evler
İlk karşımıza çıkan ürünler arasında akıllı ev ürünleri var. Yerli markaların da var olduğu sektörde; şu an için yalnızca evinize uzaktan bağlanmanız ve elektrik, su, doğalgaz, ışıklandırma gibi temel fonksiyonları kontrol etmeniz mümkün. Ancak uzaktan erişim ve kontrol bu işin yalnızca ilk adımı.
Bir süre sonra görüntü işleyen yapay zeka, yenilenebilir enerji ve modüler kinetik ev tasarımları sahneye çıkmaya başlayacak. Böylelikle evinizin size tam anlamıyla entegre olması ve bugüne dek yaşamadığınız türden bir kullanıcı deneyimi yaşamanız olası.
Henüz tüm ürünlerinizin birbirine entegre olabileceği bir teknolojik temeliz yok. Amazon ve Facebook bu konuda harekete geçti ve yeni çıkan ürünlerin kendi ana sistemleriyle uyumlu olacağı bir pazar yarışı başlattı.
Muhtemelen eviniz, hiç de uzak olmayan bir gelecekte en yakın dostunuz olacak.
11. Akıllı Bahçeler
Akıllı bahçeler teknolojinin gelişmesiye birlikte ilk defa doğal hayatın kendi barınma sınırlarımıza girmesine neden olan inovasyon.
20 yy boyunca teknoloji yaşamımızı makinalaştırıp dijitalleştirirken sürekli olarak doğanadan uzaklaştık. Bu trend, kendiyle birlikte en fazla temalı yaşam alanlarına izin verdi.
Akıllı bahçeler ise bize yaşam alanlarımıza kolayca entegre edilebilen otomatik bahçıvanlar getiriyor.
Bugün artık evinizin bir köşesinde ya da balkonunuzda, üstelik hiçbir deneyime sahip olmadan yetiştiricilik yapmanız mümkün. Online database’leri sayesinde istediğiniz sebze ve meyveyi çevresel koşullarınıza göre en uygun şekilde otomatik olarak yetiştiren robotlar $1500’dan başlıyor.
10. Akıllı Seralar
Endüstri 4.0 konseptinin belki de en hızlı giriş yapan alanı akıllı seralar.
Tarım son 10 yıla dek tüm dünyada belki de teknolojinin en az kullanıldığı alan. Buna karşın tarımdaki çözümler özellikle ülkemizde halen geleneksel yöntemlerle yapılıyor.
Otomatik bir seranın maliyeti ise bugün için tüm dünya köylülerinin karşılayabileceklerinin üzerinde.
Buna karşın endüstri 4.0 konsepti altında bir serayı cep telefonunuzla izleyip kontrol edebilmek hali hazırda mümkün. Bitkilerinizin sıcaklık, nem, ışıklandırma, havalandırma, perdeleme, gübreleme ve büyüme gibi detaylarını, ayrıca tesisinizin çevresel parametrelerini 7/24 takip edebilmeniz ve istediğiniz yetiştiricilik ayarlarına programlamanız mümkün. Üstelik maliyetler neredeyse 10’da 1’ine düşmüş durumda.
Ancak akıllı seraların şu an için tarım alanları ve köylülere getirdiği en önemli özellikler bunlar değil. Yeni nesil LPWAN teknoloji ile internet altyapısının olmadığı kırsal bölgelerde kilometrelerce genişlikteki alanlardan verileri kablosuz olarak okumak mümkün.
Böylece sürekli insan gücüyle takip etmek zorunda kalınan uzak mesafelerdeki kuyu ve su kaynakları gibi bölgeleri de seranızla birlikte kontrol etmek mümkün.
9. Akıllı Çiftlikler
Akıllı çiftlikler yaratıcılığın ve çeşitliliğin çok yüksek olduğu özelleştirilmiş birer akıllı sera gibi düşünülebilir. Buralarda da tesisler aynı seralardaki gibi sensör alanları sayesinde sürekli izleniyor. Ancak yetiştiriciliğin kendine has ihtiyaçları ve yeni teknolojiyle birlikte getirilen yeni çözümler bu alanda çok fazla kullanılıyor.
İneğiniz kaşınmak mı istiyor?
Tavuklarınızın rahat bir uyku uyuduğundan emin mi olmak istiyorsunuz?
İşte Hayvancılık 4.0…
Burada önemli olan şey yalnızca bir tesisin otomasyonu değil, aynı zamanda hayvanların rahat yaşaması ve elde edilen verimin yükseltilmesi.
Ülkemizde kilolu olmaları için hayvanları gübre içinde hareketsiz bırakmak halen büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde en sık kullanılan yöntem. Buna karşın Hollanda ineklerin sinekleri kuyruklarıyla rahat kovamadığını fark ettiği için otomatik sinek kovucu kullanıyor ve bu sayede verim elde ediyor.
Darısı ülkemizin de başına…
8. Akıllı Fabrikalar
Üretimin temeli olan fabrikalar endüstri 4.0 konseptinin en tartışamaya açık olan bölümü.
Bilindiği gibi Endüstri 4.0, Alman hükümetinin bir kalkınma hamlesi olarak 2010’ların başında Almanya’da otomasyon fuarlarında doğdu. Önceleri çok iddialı bulunan bu isim, sonraları hızla makul bir gelecek hayali olarak geniş endüstri çevrelerinde kabul gördü.
Endüstri 4.0’ın temel koşulu 1 fabrika ve 1 mühendis eşleştirmesidir. Bu hedef öylesine verilmiş bir sözden ziyade oldukça sık kullanılan bir robot atasözünün pratiğe dökülmüş halidir: Robotlara her zaman güven ancak onları kontrol et.
Akıllı fabrikalar şu an için yalnızca makinalarını, tesislerini ve çalışanlarını kontrol ediyor. Ayn akıllı seralarda olduğu gibi bu alanlarda da LPWAN teknolojisi işleri oldukça kolaylaştırmış durumda. Her bir makinanın ne kadar çalıştığı, ne kadar güç harcadığı, kimin tarafından kullanıldığı ve depoya giren çıkan ürünler gibi bilgiler tesisin her tarafından kablosuz olarak okunup toplanabiliyor. Böylece enerji ve zaman yönetiminde işler artık çok daha kolay.
Bununla birlikte Amazon ve Çin’deki bir takım büyük depolar pilot bölgelerinde insansız araçlarla kargo servisi yapmaya başladı bile.
7. Akıllı Hastaneler
En son ne zaman bir hastaneye gidip test yaptırdınız?
Artık sonuçları almak için beklemiyorsunuz öyle değil mi?
Test sonuçlarınız doktorun bilgisayarına kendisi düşüyor.
Şimdi aynı haberleşme ağını bir miktar daha genişletelim ve zaten kollarımızda takıyor olduğumuz akıllı saatlere ve cebimizdeki telefonlara entegre edelim.
Saatinizdeki EEG sensörü aldığı verileri gün boyunca doktorunuzun database’ine göndersin ve doktorunuzun bilgisayarındaki akıllı yazılım size önünüzdeki günlerle ilgili malum riskler nedeniyle kontrol ve testler için çağırsın.
Reçete ve akıllı çöp kutunuzdan gelen yeme alışkanlıklarınız karşılaştırılarak yanlış ilaç almanız engellenmiş olsun.
Sizin de rahatlıkla tahmin edebileceğiniz gibi yakın zamanda kaybolacak mesleklerin başında doktorluk ve eczacılık geliyor. İki meslek de yaratıcılıktan çok büyük bir bilgi ve tecrübe birikimini yönetmek üzerine olduğundan yapay zekalar biz bu iki konuda çok hızlı ve rahat geçecek.
Şu an bu konuyla ilgili en çok konuşan şeyse bir süre sonra bir gereklilik olacak olan “işsizlik maaşı”.
6. Akıllı Ulaşım
Tüm bu akıllı sistem konseptinin 3 temel şey üzerine kurulu olduğunu unutmayın:
Online olma, sensörlerle çevreyi okuma ve yapay zeka…
Etrafınızda gördüğünüz tüm eşya ve araç gerecin online olması ve sistemin geri kalan kısmıyla haberleşmesi tüm yaşam biçimimizi bir daha geri dönmeyecek şekilde değiştirecek.
Sabah yaptığınız yüksek kalorili kahvaltıdan sonra cep telefonunuz işe giderken size güzel bir bisiklet parkuru teklif edebilir. Böylece metrodan inip sizin için ayrılmış olan bisikleti alabilir ve işe gitmeden bir süre spor ve gezinti yapabilirsiniz.
Tüm ulaşım araçları, oteller, çevre ve şehir parkurları belirleyeceğiniz rutine göre sizin için organize olacaklardır.
3. Akıllı Güvenlik
Bir tartışmalı konu daha.
O kadar çok boyutlu ki nereye ulaşacağını hiçbirimiz tam olarak kestiremiyoruz.
Siz de Person of Interest’i izleyenlerden misiniz?
Çin’de bir ilköğretim okulu öğrencilerin yüzlerini tanıyan bir algoritma ile hem yoklama almaya hem de öğrencilerin duygusal durumlarını izlemeye başladı.
Okula gelen her öğrenci; mutlu, endişeli, kızgın, üzgün gibi duygu durumlarına göre algılanıyor.
Bununla birlikte şifreleme ve doğrulama sistemleri ise gün geçtikçe çok daha güvenli bir hale geliyor. Cep telefonlarımızdaki gelişmiş yüz tanıma özelliği bundan 20 sene önce filmlerde bile yoktu.
2. Akıllı Şehirler
Şimdiye kadar ki tüm akıllı sistemlere sahip olduğumuzu düşünelim. Ve bunlar aynı zamanda evrensel bir ortak haberleşme ağı üzerinden aynı tabanda online olsunlar.
Sonra tüm bu sahip olduğumuz şeylere enerji, şehir altyapısı, ticaret ve lojistik gibi temel sistemleri ekleyelim. İşte karşınızda akıllı şehirler.
Piezolu beton bloklardan yapılan kaldırım ve yollar şehrin aydınlanmasını karşılıyor. Yani zayıflarken elektrik üretiyoruz. Doğalgaz, su ya da atık boru hattındaki sorunları haber veren sensörler arızalı bölgeye LIDAR taşıyan Drone’lar ve otonom GPR’ları çağırıyor. Zemini kazmadan sorun tespit ediliyor ve hızlı bir müdahaleyle çözülüyor.
Kıyıda balıkçılık yapan küçük tekneler sınır ihlaline karşın küçük RFISM GPS modülleri taşıyor. Böylelikle kıyı güvenliği, sınır ihlalleri ve kaçakçılık büyük oranda engellenmiş durumda.
Otonom araçlar her yerde. Hatta bir süre sonra normal araç kullanmak kabul edilemez bir trafik tehlikesi haline gelmiş durumda. Elektrikli ulaşım araçları her yerde.
Neredeyse kullandığımız her şey hiçbir fazladan emek harcamadan geri dönüşüme ulaşıyor. Evlerden yollara her yer atıkları geri dönüştürmek üzere bir toplama sistemi kurmuş.
Emek yoğun sektörlerin büyük bölümünde robotlaşma var. Binaların camlarını ve sokakları robotlar temizliyor. Küçük alanlarda ayak altında dolaşan otonom robotlar hizmet sektörünü ele geçirmiş durumda.
Ve ticaret…
3D üretim teknolojisi her evde. Bir ürünü satın almak için artık yalnızca internetten indirmeniz yeterli. Evde ürünü kendiniz çıkarabilirsiniz.
Heyecan verici öyle değil mi?
1. Akıllı Yaşam
İşte geldik en korkutucu bölüme. Burası yıllardır insanoğlunun en korktuğu şey olan robotların bizi ele geçirmesi fikrinin önünü açan bir senaryo.
Aslında Endüstri 4.0’dan çok Yapay Zeka’yı ilgilendiren bir konu bu. Ancak şu ana kadar anlattığımız tüm başlıklar otomatikleşmenin aynı zamanda bilgisayarlara insiyatif tanımakla mümkün olabileceğini gösteriyor.
Endüstri 4.0’la birlikte gündelik olarak nitelendirilebilecek her şeyin online birer aygıta dönüşmesi, aynı zamanda bu haberleşme ve uyum trafiğinin de yapay zekalara emanet edilmesini gerektiriyor.
Şimdilik yapay zekaları bizler kodluyoruz ve onlardan yapmalarını istediğimiz şeyler belli.
Fakat bizlere nasıl yaşamamız gerektiğini söylemelerini istersek ne olur?
Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı diplomatik senaryolar üretmesi için artık yapay zekadan yardım alıyor!
Yapay zekanın insan hayatına ne kadar gireceğiyle ilgili bir öngörü ya da belirlenmiş bir sınır yok.
Ancak etrafımızdaki her şeyin, sağlık kayıtlarımızın, duygu durumlarımızın, geçmişimizin, tüketim alışkanlıklarımızın ve paramızın bir bilgisayarın elinde olması fikri oldukça korkunç.